Sunset Boulevard (1950, Sunset Bulvarı) şaşaalı Hollywood endüstrisinin acımasız iç yüzünü ve sesli döneme geçişle sönüp giden yıldızların kaybolan şöhretlerini, trajik düşüşlerini göstermekle kalmayıp aynı zamanda narsist bir eski yıldızın hayata, yarattığı sahte benlikle ve egolarıyla tutunmaya çalışmasını anlatmaktadır.
Film her zaman havuzlu bir evi olmasını isteyen genç senarist Joe Gillis’in (William Holden), evinin havuzundaki cesedinin görüntüsüyle başlar.
Joe Gillis satacak bir senaryo yazamayan bir adamdır. Borçları yüzünden arabasını kaybetmek üzeredir. Alacaklıları peşine düşen Joe, çareyi arabasını civardaki eski bir malikânenin garajına saklamakta bulur. Bu malikânenin sahibi sessiz film döneminin büyük yıldızı Norma Desmond’dır (Gloria Swanson). Ölen maymunun defin işlemi için bir görevli bekleyen Norma, Joe’yu görevli sanır ve içeri davet eder. Joe cenaze görevlisi olmadığını Norma’ya belirtir. Norma’nın onun evden gitmesini istemesinin ardından aralarında şu diyalog gelişir:
- Siz Norma Desmond’sınız. Büyük sessiz film yıldızıydınız.
- Hâlâ öyleyim. Sadece filmler küçüldü.
Norma Desmond, Joe’nun senarist olduğunu öğrenince ona kendi senaryosu üzerinde astronomik bir çalışma teklifi yapar. Joe bu teklifi kabul eder.
Malikânede bir odaya yerleşen Joe dışarıya bakarken kullanılmayan bir tenis kortu, içinde farelerin cirit attığı bir havuz görür. Terk edilmiş gibi duran bina, bakımsız arabalar, içinde farelerin dolaştığı boş havuz yitip giden sessiz sinema dönemini anımsatır. Sessiz sinema yıldızları da tıpkı bir zamanlar görkemli olan bu yapılar, araçlar gibi artık kaderine terk edilmiş, eskimiştir.
Odasında uykuya dalan Joe bir rüya görür:
“O gece karmaşık bir rüya gördüm. Laterna çalan biri vardı. Adamın yüzünü göremiyordum ama laterna tümüyle siyah kaplıydı. Bir maymun para karşılığı dans ediyordu.”
Joe, Norma’nın yeni maymunu olduğunu kendi bilinçaltından öğrenmiş olur böylece.
Norma Desmond’ın büyük malikânesinde artık 3 kişi yaşamaktadır. Norma artık unutulmuş sessiz film yıldızlarıyla düzenlediği briç partilerine Joe’yu da yardımıcısı olarak dahil eder ve Joe’yu gösterişli bir şekilde dizayn etmeye başlar. Bir süre sonra bir yılbaşı partisinde Norma, Joe’ya gerçek hislerini açıklar. Joe, Norma’yı reddeder ve bunaldığı bu evden artık dışarı çıkar. Yakın dostu Artie’nin (Jack Webb) evine giden Joe onda kalmayı teklif eder. Partinin ilerleyen zamanlarında da Joe daha önce tanıştığı Artie’nin sevgilisi ile yakınlaşır. Eşyaları için malikâneyi arayan Joe, Norma’nın intihara kalkıştığını öğrenir ve bunun üzerine tekrar malikâneye gider. Böylece Joe, Norma’nın maymunu olmaya devam eder.
Norma’ya, Paramount’tan telefon gelir. Ama arayan eski şaşaalı günlerinde birlikte çalıştığı Cecil B. DeMille olmayınca bunu önemsemez.
O hâlâ büyük bir yıldızdır ve bizzat yönetmen kendisini istemelidir. Telefonların sayısı artınca Norma artık Paramount’a gitmeye karar verir. Bir film çekimi sırasında stüdyoya giren Norma büyük bir yıldız olarak tüm egosuyla orada oturur. DeMille hâlâ kendisini istemektedir ve sessiz filmin sonu hâlâ gelmemiştir. Yanıbaşına gelen mikrofona küçümseyerek bakar ve onu iter. Stüdyonun eski çalışanları onu tanımıştır. Norma gördüğü ilgiden dolayı mutludur ancak istenen o değil, arabasıdır. Sadık uşağı Max von Mayerling (Erich von Stroheim) bu gerçeği ondan gizlemeye çalışır. Bu sırada Joe, Artie’nin sevgilisi Betty’nin (Nancy Olson) eski senaryosunu tamamlama isteğini kabul eder ve ona yardımcı olur. Her akşam evden gizlice kaçan Joe, Betty ile senaryoyu tamamlamak için buluşur ve bir süre sonra birbirlerine âşık olurlar.
Joe geç geldiği bir gün Max tarafından karşılanır ve Max’in Norma’nın ilk kocası ve yönetmeni olduğunu öğrenir. Max, Norma’ya saplantılı bir biçimde âşıktır ve ondan kopmamak için onun uşağı olmuştur.
Norma, Joe’nun Betty ile gizlice buluşmalarını öğrenir ve Betty’i arayarak onu Joe hakkında uyarır. Joe ise arkadaşı Artie’ye ihanet etmez ve Betty’e hiçbir şey veremeyeceğini söyleyerek onu terk eder. Ancak Joe içine kısıldığı kapandan kurtulmak istemektedir ve bu yüzden Norma’yı da terk eder. Ayrıca Norma’nın artık yaşlandığını ve bir film yıldızı olmadığını söyler. Norma da bunun üzerine Joe’yu öldürür.
“Hayal kırıklığına uğrayan bebek nesneye yapması gereken libidinal yatırımı kendisine yapar ve dış dünya yerine iç dünyasında yaşamayı tercih eder.” (Sigmund Freud – Narsisizm Üzerine Bir Giriş – 1914)
Norma Desmond ‘’sahte benlik’’ kurmuş, gerçeklikten kopmuş ve kendi dünyasında yaşamaya başlamıştır. Onun dünyasında hâlâ o en mükemmelidir. Evin içi kendi resimleriyle doludur. Sinemasında sadece kendi filmlerini izlemektedir.
O büyük bir sessiz film yıldızıdır. Artık kendi oynadığı karakterlerle özdeşleşmiştir. O evin içinde bile pandomim yapmaktadır. Jest ve mimiklerini abartılı derecede kullanır. O tıpkı Narkissos gibi kendi görüntüsünden etkilenir.
- Kimse bir yıldızı terk edemez. Yıldızı, yıldız yapan bu.
Norma, kendi kurguladığı dünyasında, spot ışıklarının ve kameraların önünde evi bir yıldız olarak terk eder.
Özetle Sunset Boulevard’ı bir Hollywood özeleştirisi olarak da kabul edebiliriz.
Ali Bozkurt
bozkurtali99@gmail.com