Thomas fotoğrafa yaklaştıkça gerçeklik ondan uzaklaşmaktadır. Uzaklaştıkça ise ona yakınlaşmaktadır.
Çit burada sınır ifadesidir. Ahlaki değer sınırı olarak atfedebileceğimiz Thomas’ın kendisini rahatlatıcı ve rahatça davranabileceğini düşündüğü optik evren sınırıdır. Fiziksel olarak Thomas çitin ardına geçmiştir ancak çitin sonrasındaki uzama makinesiyle tecavüz etmiştir.
Thomas’ın arkadaşı yerde yatay olarak bulunan resmi henüz çözemediğini söylerken bizlere şöyle bir ipucu verilir. Dikey olarak asılmış olan resimde bir bacak gördüğünü ancak yatay olan resimde hiçbir şey görmediğini ifade ederek aslında yatay olan resmi henüz dikey bir pozisyonda incelemediğini çıkarsamamız mümkündür.
Thomas’ın titizliği adeta Norman Bates’i hatırlatmaktadır. Bates’in cinayet işledikten sonra banyoyu temizlemesi, Thomas’ın fotoğrafları aynı soğukkanlılıkla banyo etmesine benzemektedir. Ancak biri bütün delilleri yok etmeye çalışırken, diğeri delilleri ortaya çıkarmaktadır diyebiliriz. Her iki karakterin içinde bulunduğu uzamın ‘banyo’ olması tesadüf olmasa gerek. Acaba Thomas Norman’In cinayetini mi ortaya çıkarmaya çalışmaktadır?
Tenis topu tıpkı Sisifos’un kayasına benzer bir eşdeğere sahiptir. Böylece özne tenis topunu ve oyunu kabul ederek kendi kaderini de kabul etmiş olur.”
Hocam ellerine sağlık,
DP’nin dost-çevirmenlerine ithaf edilmesi yazıya ayrı bir güzellik katmış.
Yukarıda alıntıladığım cümlelerin filme dair yepyeni bakış açıları kazandırdığını söylemeliyim. Harika olmuş…
]]>