Müslümanların yoğun olduğu Keşmir bölgesi üzerinde altmış yılı aşkın bir süredir hem Hindistan hem Pakistan hak iddia ediyor. Söz konusu Keşmir sorunu üzerinden Hindistan ile Pakistan arasındaki tansiyon, Keşmir’in bağımsızlığını savunan Hizbul Mücahidin militanları ve Hindistan güvenlik güçleri arasında 8 Temmuz’da çıkan çatışma ile yeniden yükselmeye başladı. Bu çatışmada örgütün ...
Devamı »Mulholland Drive (2001, David Lynch) – 3. Bölüm
Yazının diğer bölümlerini okumak için tıklayınız: Birinci ve ikinci bölüm. Romantizmin Çöküşü, Femme Fatale & Tekinsiz “Hayal kurma ihtiyacı, hayal edilen kişi tarafından mutlu edilme arzusu, pek fazla zamana gerek kalmadan, bütün mutluluk ihtimallerimizi daha birkaç gün önce sahnede beklenmedik, yalancı ve ilgisiz bir görüntüden ibaret olan birine bağlayıvermemize sebep ...
Devamı »Blue Velvet (1986, David Lynch) – 3. Bölüm
Yazının öteki bölümlerini okumak için tıklayınız: Birinci bölüm, ikinci bölüm, dördüncü bölüm. Vertigo Bağlantısı, Düşler & Primal Scene “…Toplumsal uzamda olduğu gibi, her eviçinin de merkezinde, resmen tanınan ama aynı zamanda yararlı ve verimli (doğurgan) tek bir mekân vardır. Anne-babanın yatak odası. Bunun dışında kalanınsa, silinmekten başka yolu yoktur.” (Michel ...
Devamı »Türlerin Buluştuğu Coğrafya: Günah Şehri
Frank Miller’in Sin City adlı çizgi roman serisinin bir uyarlaması olan Sin City (Günah Şehri) filmi, hem yaratıcısı olan Frank Miller hem de misafir yönetmen olarak Quentin Tarantino da dâhil olmak üzere Robert Rodriguez’in de için de bulunduğu bir yönetim ekibinin sinemasıdır. 2024 yılında gösterime girmiş filmin çizgi romanla olan ...
Devamı »The Hurt Locker (2008, Kathryn Bigelow)
“Ölümcül Tuzak” ya da Hollywoodvari Tuzak “Hollywood’un satamayacağı bir film yoktur.” (Paul Rotha) * Bu yazıda The Hurt Locker’dan (2008, Ölümcül Tuzak) hareketle Hollywood’un propaganda araçlarının satıraralarını okumaya çalışacağız. The Hurt Locker’da yakın-plan’da (close-up) görünen bir Iraklı var mı? ‘Öteki’ olmadan, koşulsuz kabul edilen bir canlı organizma? Ama bu bile ...
Devamı »Avatar ya da Hollywoodvari Politik Manevralar
“Muhafazakârların doğa figürüne başvurmalarının nedeni doğanın asli bir varoluşu ve otoriteyi ima etmesidir. Doğa betilemeden önce var olandır, doğruluğu aşikâr olan, söylem ve müzakerenin her türlüsünün dışında ve öncesinde yer alandır.” (Michael Ryan & Douglas Kellner, Politik Kamera) (1) “Temsiller, iktidar kurumlarının fiili olarak elde bulundurulması kadar iktidarın parçasıdır. Özneyi ...
Devamı »Prometheus (2012, Ridley Scott)
Hollywood makinesi eski olanı yeni bir formda, cilalayarak pazarlayan ideolojik bir aygıttır. Evet, çok da yeni bir şey söylemiş olmuyorum aslında, böylesi bir giriş yaparak. Fakat Hollywood değişmediğine göre, -miş gibi yapıp geleneksel Amerikan değerlerini büyük şirketleri ve dağıtım şebekeleriyle dünya kara parçalarına rahat rahat ve kaygısızca pazarladığına göre durup ...
Devamı »Shadow of a Doubt (1943, Alfred Hitchcock)
“Bir şey bildiğini sanıyorsun, değil mi? (…) Gerçekte ne biliyorsun ki? Sen küçük sıradan bir kasabada yaşayan, küçük sıradan bir kızsın. Her sabah hayatına uyanırsın ve bilirsin ki seni rahatsız edecek hiçbir şey yoktur. Küçük, sıradan gününü yaşarsın ve gece huzurlu aptalca rüyalarla dolu küçük, sıradan, sorunsuz uykunu uyursun… Ve ...
Devamı »Roland Barthes - Charlie Chaplin Üzerine
Yoksul ve Proleter Charlot’nun (Charlie Chaplin) son numarası, Sovyet ödülünün yarısını rahip Pierre’in kasasına aktarması. Gerçekte, bu davranış proleterle yoksul arasında bir yaratılış eşitliği kurma anlamına geliyor. Charlot proleteri her zaman yoksulun çizgileri altında görmüştür; oyunlarının insansal gücü bundan kaynaklanır, ama siyasal bulanıklıkları da öyle. Şu hayranlık verici filmde, Modern ...
Devamı »Sinemanın Oyuncağı: Kadın
Tuhaftır; sınıflandırıcı bir tanım olarak ya da türler içi bir “tür” olarak “erkek filmlerinden” söz edildiğini ben duymadım; ama “kadın filmleri” türler altı bir tür olarak kullanılan bir tanımdır. Brecht’in ekibinden Douglas Sirk’in Hollywood’da yaptığı, melodram türü içinde sayılan birkaç filmi, “womenfilm” alt başlığında ele alınır örneğin. (Burjuva) ailesinin ritüelleşmiş ...
Devamı »Robin Wood – Faşizm ve Sinema
Bizzat insanın tehdit ettiği bir dünyada, en açık ve yakın tehlike faşizmin yeniden dirilmesi olasılığıdır (zaman zaman bir olasılık olarak görünmesi bile korkutucudur). Günümüzde Neo-Nazilerin çoğalması yalnızca yüzeysel bir belirtidir. Hatta sağ ideolojinin liberal biçimlerinin çoğu açıktan ya da gizli olarak faşist potansiyel oluştururlar ve çoğunlukla ahlak ve aile değerleri ...
Devamı »The Matrix (1999, Wachowski Kardeşler)
Tavşan deliğinden düşen Alice gibi hissetmek. Deliğin ne kadar derin olduğunu ve sonunda nereye varacağını bilebilmek. Masal dünyasına mı yoksa gerçeğin dünyasına mı? Burada karşımıza ‘gerçeklik’ olgusu çıkıyor. Sahi, nedir gerçeklik? İnanmak istediklerimiz mi, bize sunulanlar mı, ötesini bilmeye cesaret edemeyip yetindiklerimiz mi? Kant’ın “bilmeye cesaret et” sözünden yola çıkalım… ...
Devamı »Alfred Hitchcock’un Psycho’su – 4. Analiz (Seçim Bayazit)
PSHYCO-PATH: PSHYCO’NUN İZİNDE Hitchcock’un bu filmi ile alakalı olarak beylik laflar etmeyeceğim. Zaten kendi kendini kanıtlamış bir film olan Pshyco’ya ne kadar övgü düzsek azdır. Ama genel olarak Hitchcock’un filmlerinin taşıdığı ortak karakteristikler dolayısı ile belki de yanlış anlaşılması en muhtemel filmlerden birisi olarak bakabiliriz. Bu bağlamda bir bakış açısı ...
Devamı »Alfred Hitchcock’un Psycho’su - 1. Analiz (İbrahim Karabiber)
Marion (Janet Leigh) ve sevgilisi Sam (John Gavin), evlenmek istedikleri halde, evlilik için yeterli paraları olmadığı için evlenemezler. Marion’un patronu banka hesabına yatırması için 40 bin dolar verince, Marion parayı çalar ve Phoenix’i terk eder. O geceyi yol üzerinde bir motelde geçirecektir. Marion ile arkadaş olan motelin genç sahibi Norman ...
Devamı »