Fransız romancı Michel Tournier’nin Kızılağaçlar Kralı isimli romanından fotoğrafın işlevi ve anlamı üstüne bir yorum denemesi:
“Büyü ve büyü uygulamaları, fotoğrafçının fotoğrafı çekilene yarı-sevisel, yarı-ölümcül sahip oluşunu kullanırlar. Bu büyüsel yan benim için de çekici; ama fotoğraf çekme eylemi benim kafamda çok daha uzağa ve çok daha yukarılara gidiyor. Fotoğrafçılıkta yapılan şey gerçek bir nesneyi yeni bir güce, düşsel bir güce ulaştırmaktır. Gerçeğin tartışma kabul etmez yayılımı demek olan fotoğraf imgesi, hem böyledir hem de düşlerimle aynı hamurdan, düşsel evrenimle tam bir uyum içinde. Fotoğraf, gerçeği düş düzeyine yükseltir, gerçek bir nesneyi kendi öz söylenine dönüştürür. Fotoğraf makinesinin objektifi bir dar kapıdır, ünlü ölülerimi sakladığım içimdeki anıt kabire girmek için her biri sahip olunmuş tanrılara ve kahramanlara dönüşecek seçkinlerin geçtikleri bir dar kapı.”
Alıntı kaynağı:
Kızılağaçlar Kralı, Michel Tournier, Çev. Hasan Anamur, Ayrıntı Yayınları, 1996, İst.