Hayatının son yılları çileli geçmiş Amerikan aktris Jean Seberg ve kocası yazar Romain Gary’nin tanık olduğu ilginç bir ırkçı köpek vakası, Gary’nin otobiyografik romanına konu olunca Paramount’un filme çekilebilecek romanları bulup raporlama uzmanlarının da ilgisini çeken White Dog, sinema tarihinin en ilginç kaderlerinden birine sahip tartışmasız kült bir yapımı oldu. ...
Devamı »Aylık Arşiv: Ocak 2024
Nuri Bilge Ceylan Hakkında Bir İnceleme
Giriş 1990’lar, 1980’lerden arta kalan faşizmin halk ve sanatçı üzerindeki kara bulutlarının dağılmaya başladığı dönemdir. Anlatılmak istenen ama anlatılamayan çok fazla şey yaşanmıştır. Artık anlatılma zamanı gelmiştir. Darbenin tokadıyla uslanmış(!), susturulmuş yeni kuşak genç sanatçılar anlatmak istediklerini farklı yollarla anlatmaya girişirler. Bunlardan birisi de sinemadır. Bu ortam yeni bir yönetmen ...
Devamı »Osmanlı Musevi Musikisi ve Sufi Bağlantıları
İspanya’dan gelen Yahudi göçmenlerinin Osmanlı İmparatorluğu’na yerleşmeleriyle birlikte bu göçmenler ile yerli Romaniote (Rumca konuşan Bizans Musevileri) arasında 16. yy’ın sonlarından günümüze dek uzanan yoğun bir musiki paylaşımı oluşmuştur. Bu Musevi toplumunun müzisyenleri, gelişiminin her basamağından (eski Osmanlı formundan günümüz modern formuna kadar) olmak üzere Türk makam geleneğini benimserlerken; Musevi ...
Devamı »Sanatın Ölümsüz Dehası: Goethe
Bugüne değin hep gitmek istememe rağmen koşullar el vermediği için Almanya’ya gidemedim. Almanya’ya Alman edebiyatının iki önde gelen şair/yazar ve düşünür Goethe ile Schiller’in ülkeleri olduğu için gitmek istiyordum. Bu her iki sanatçının birbirlerinin karşı kutbu olmaları da beni heyecanlandırıyor. Dünya edebiyatına mal olmuş bu iki dehanın yapıtlarına yansıyan kişiliklerini ...
Devamı »Bir Zamanlar Anadolu’da (2011, Nuri Bilge Ceylan)
1968 yılında Sergio Leone, C’era una Volta il West/Bir Zamanlar Batı’da - Batıda Kan Var filmini çektiğinde bir akımı da bilmeden başlatmış oldu. Artık bazı özel filmlerin başına “Once Upon a Time” yani “Bir Zamanlar” ibaresi konulacaktı. Yönetmenler ülkelerinin geçmişlerini anmak ve geçmişte kalmış duygulara ağıt yakabilmek adına Bir Zamanlar’ı ...
Devamı »120 Maddede Alfred Hitchcock ve Filmleri
1-Tam adı Alfred Joseph Hitchcock’tur. 1899’da İngiltere doğmuş, 1980’de ABD’de ölmüştür. 2-Sinemaya girmeden önce yalnızca Henley telgraf şirketinde tekniker olarak çalışmıştır. 3-Hayatı boyunca yalnızca bir kadınla birlikte olmuştur. O da ölümüne kadar evli kaldığı Alma Reville’dir. 4-Hitchcock çiftinin tek çocuğu olan Patricia Hitchcock, ustanın Stage Fright/Sahne Korkusu, Strangers On A ...
Devamı »Kuzuların Sessizliği ve Kamera-Seyirci İlişkisi
The Silence of the Lambs/Kuzuların Sessizliği’nin (1991) önce kitabını okuyup hemen ardından filmini izlediğinizde yönetmenin, kitabı çok iyi değerlendirdiğini fark edebilirsiniz. Kitap, her ne kadar gelmiş geçmiş en iyi seri katil polisiyesi olsa da bu tip romanlarda aksiyon bekleyen okurlar için yeterince aksiyon barındırmaz. Doktor Lecter’ın (Anthony Hopkins) kafeslenmesi ve ...
Devamı »Komediyi İnsanlığa Kazandıran Dahi: Moliére
Ömrün merdiveninde oturuyorum. Rüzgârın esintileri yanaklarımı okşuyor, yaşlılık korkumsa karşımda duruyor. Hayatın dram bölümüne kayıt olduğum günü anımsıyorum. İddialı idealleri olan altı yaşında bir çocuktum. İdealist olmayı ideolojim olarak benimsiyordum. Çocukluğun büyülü dünyasına sırtımı dönüyor, büyüklerin riyakârlıklarını yüzlerine haykırmayı yaşama nedenim olarak algılıyordum. O yaşta gözümü oyuncaklara değil de evine ...
Devamı »The Godfather Üzerine Bilinmeyenler
Francis Ford Coppola’nın The Godfather Blu-ray’inde yer alan yorumlarını aşağıda okuyabilirsiniz. Bu yorumlar arasında, Coppola’nın bazı önemsiz yorumlarını listeye almadım. Bazılarında çeviri hatası yapmış olabilirim. Doğrusunu bilen olursa yorum bölümünde ekleyebilir. 1-Açılış jeneriğinde filmin adının başına yazarın ismini koyduğu ilk film The Godfather olmuş. Daha sonra bu gelenekselleşmiş ve Dracula, ...
Devamı »Bilinçaltı Kişiliğinin Ödünsüz Savaşçısı: Sigmund Freud
19 Haziran benim doğum günüm. Doğum günümde evimde kendime randevum vardı. Evimde ruhumun sesini dinlemek ve bilinçaltıma yolculuk yapmak için sağaltıcı koltuğum olan yatağıma uzanıyorum. Gözlerim kapalı kendime soracağım sorular üzerinde düşünüyorum. O an modern psikanalizin babası olan Sigmund Freud’u anımsıyorum. Freud psikoterapi yöntemiyle kendi bilinçaltına yolculuk yapıyor. O da ...
Devamı »George Sand
Erkeklere âşık bir kadın travesti: George Sand İlk romanı Indiana’da yaşlı zalim kocasından kaçan bir genç kadının hikâyesini anlatarak çağdaşlarını dehşete düşüren George Sand, özgürleşebilmek için erkek kılığında gezen ama âşık olduğu erkekleri kendine esir kılan bir dişi örümcekti. Tanınmak ya da tanınmamak ve her ikisi için de kılık değiştirmek ...
Devamı »Edebiyatın Yalnız Şövalyesi: Hermann Hesse
Bir kez bile bir masada karşılıklı konuşup bir bardak çayı yudumlamadığım bu insanla aramızdaki bağın derinliğinin farkındayım. Ben ondaki o da bendeki güzelliklerin farkında. Bu bizi birbirimize bağlayan ve hiç kimsenin anlayamayacağı / göremeyeceği bir yakınlık. Ne ben ona ne de o bana zarar verebilir. Ruhani olarak birbirine bağlı bu ...
Devamı »SİNE K Dergi “Western” sayısıyla çıktı
Sinema dergiciliğine yeni bir soluk getirmeyi amaçlayan SİNE K Derginin “Western” dosya konulu yeni sayısı çıktı. İki ayda bir çıkan SİNE K Derginin Ocak-Şubat tarihli 2. sayının dosya konusu “Western”. Derginin Genel Yayın Yönetmeni Olcay Bağır, editör yazısında Western filmlerinin Amerikan tarihini hem kutsadığını hem de yeniden yazdığını söyledikten sonra devam ...
Devamı »Hayatını Yaşamaya, Sevmeye ve Şarkı Söylemeye Adayan: Edith Piaf
Kadim dostum Münire Muratoğlu/Aydın Mengüllüoğlu’na Kimsenin karşısında korkmadım. Kendime söylediğim yalanların en büyüğü korktuğumu sandığım anlardı. Ne ondan korkuyorum ne de onun ayaklarımın altına sereceği servete değer veriyorum. Bir kez bile bir masada karşılıklı konuşup bir bardak çayı yudumlamadığım bu insanla aramızdaki bağın derinliğinin farkındayım. Ben ondaki o da bendeki ...
Devamı »“Ekşi Elmalar” ve Yılmaz Erdoğan
Senaryosunu yazdığı ve yönetmenliğini üstlendiği son filmi Ekşi Elmalar (2016) ile Yılmaz Erdoğan, vizörünü yine kendi geçmişine, Hakkâri dolaylarına uzatıyor. Turgut Özakman Hoca’nın, Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği kitabında söylediği gibi; “İnsanın çanağında ne varsa kaşığına da o gelir.” Erdoğan da en iyi bildiği şeyi yapıyor ve geçmişinden damıttıklarına estetik bir ...
Devamı »