Anasayfa / Etiket Arşivi: filmler

Etiket Arşivi: filmler

Barton Fink (1991, Coen Kardeşler)

Coen Kardeşlerin yönetmenliğini yaptığı Barton Fink filmi, top 10 listemi çıkarsam muhtemelen bu listede Fellini’nin 8½ (1963) filmi ile yan yana yer alırdı. Tıpkı 8½ filminde olduğu gibi Barton Fink de aslı esasında bir yaratıcılık krizini konu alır. Lakin salt bunun etrafında dönmez. Broadway’de oyunlar yazan bir karakterdir Barton Fink ...

Devamı »

Görsel Haz & Anlatı Sineması

 I.GİRİŞ A. Psikanalizin Politik Kullanımı: Bu yazı, tekil öznede ve onu yoğuran toplumsal formasyonlarda zaten işlerlikte olan verili büyüleme kalıplarının, filmin sihrinin nerede ve nasıl güçlendirdiğini keşfetmek için psikanalizi kullanmayı amaçlıyor. İmgeleri, bakışın erotik tarzlarını ve temaşayı denetleyen cinsel faklılığın, yerleşik toplumsal açıklamasının film tarafından düpedüz yansıtılışının, açığa çıkarılmasının ve ...

Devamı »

Gerilim ve Korkunun Mimarı: Alfred Hitchcock

“Gerilim yaratmanın her zaman kullanılan biçiminde izleyicinin olan bitenin son derece mükemmel biçimde farkında olması gereklidir. Aksi takdirde gerilim oluşmaz. Benim düşünceme göre esrarengiz şeyler pek gerilim yaratmazlar. Örneğin ‘kim yaptı’ (whodunit) adı verilen filmlerde gerilim unsuru değil, entelektüel bir bilmece vardır. Bunlar, duygusallıktan uzak bir tür merak öğesi içerirler. ...

Devamı »

1 Film 6 Analiz: Blowup (4. Analiz – İrem Aydın)

“Duyular kimi zaman insanları aldatır; buna göre, belki de her zaman aldatmaktadır.” (Descartes) “Her imgede bir görme biçimi yatar ve her imge bir görme biçimi yaratır; bir fotoğrafta ne denli az olursa olsun, fotoğrafçının sınırsız görüntü arasından o görüntüyü seçtiğini farkederiz; fotoğraflar sanıldığının aksine nesnel, mekanik kayıtlar değildir… Pozlanmış fotoğraf ...

Devamı »

Brief Encounter: İmkânsız Aşkın Sinematografisi

“Sonu mutlu biten bütün aşk hikâyeleri, birkaç cümleden fazlasını hak etmez.”  (Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi) (1) “Erotik vurguların kamu hayatına götürülmesi feodal ve proleter bir özelliktir. Bir kadınla beraber görülmek onunla yatmaktan büyük önem taşır.” (Walter Benjamin, Tek Yön) (2) Kadın: Ölmek istiyorum. Erkek: Ölürsen, beni unutursun. Ben hatırlanmak istiyorum. ...

Devamı »

Lola (1981, Rainer Werner Fassbinder)

Lola filmi Fassbinder’in BRD üçlemesi adı verilen filmlerinden ikincisidir. Fassbinder’in bu filmi yapmaktaki amaçlarından biri de; Joseph von Sternberg’in Heinrich Mann’ın bir romanı olan Professor Unrat’ın uyarlamasınden yola çıkılarak yapılan Der Blaue Engel’in bir uyarlamasını yapmaktı. Fassbinder ise Lola’yı 1950’nin Batı Almanya koşullarına uyarlamıştır. Aslında bu dönem yaşanan olaylar nedeniyle ...

Devamı »

Prometheus (2012, Ridley Scott)

Hollywood makinesi eski olanı yeni bir formda, cilalayarak pazarlayan ideolojik bir aygıttır. Evet, çok da yeni bir şey söylemiş olmuyorum aslında, böylesi bir giriş yaparak. Fakat Hollywood değişmediğine göre, -miş gibi yapıp geleneksel Amerikan değerlerini büyük şirketleri ve dağıtım şebekeleriyle dünya kara parçalarına rahat rahat ve kaygısızca pazarladığına göre durup ...

Devamı »

1 Film 6 Analiz: Blowup (3. Analiz - Esen Kunt)

ANTONİONİ SİNEMASINDA ARZUNUN MİKRO-POLİTİKASI YA DA ŞİZOANALİZİN SİNEMADAKİ İZDÜŞÜMLERİ  Her eleştiri biraz imge istifçiliği, biraz da kültürün soykütüğünü çıkarmayı gerektirir. Walter Benjamin’in belirttiği gibi modernizmin kayıp halesinin peşinde gitmeye benzer bir eleştiri yazısı. Sinema gibi hayali ve hakikatin birbirine karıştığı bir alanda yazıyorsak baştan Lacan’ın “Her hakikat bir kurgudur” (Clero,2011,63.) ...

Devamı »

Belle de Jour: Gündüz Güzelinin Gece Düşleri

Sinemayla yeni tanıştığım, izlediklerimin ne yönetmenlerini ne de oyuncularını seçme lüksümün olmadığı zamanlarda Catherine Deneuve’ün oynadığı bir Jacques Demy filmini (1) görmüş olmasam belki de birkaç kuşağı etkilemiş olan bu önemli Fransız oyuncunun benim için özel bir yeri olmayacaktı. Yıllar sonra karşıma çıkan Gündüz Güzeli’ni (2) izlemeyecek, Luis Bunuel’le de ...

Devamı »

Federico Fellini’nin Sevdiği Filmler

Fellini’nin çeşitli röportajlarında söz arasında andığı ve sevgisini vurguladığı filmler… 2024: A Space Odyssey (1968, Stanley Kubrick) City Lights (1931, Charles Chaplin) Frankenstein (1931, James Whale) Le charme discret de la bourgeoisie (1972, Luis Bunuel) Maciste all’ inferno (1925, Guido Brignone) Monsieur Verdoux (1947, Charles Chaplin) Otto e Mezzo (1963, ...

Devamı »

Türk Sinemasının Dünü, Bügünü, Yarını

Sinemanın Türkiye’ye girişine 1896–1897 yıllarından başlarsak kendimizi 90 yılı aşan bir sinemasal maceranın içinde buluruz. Bu sinemasal maceranın dönüm noktası ise ilk çevrilen filmler oluyor, ister konulu, ister belgesel. Fuat Uzkınay’ın tartışılan “Aya Stefanos’taki Rus Abidesinin Yıkılışı”nı (1914) bir başlangıç olarak saydığımızda Türkiye’de 74 yıldan beri (yapımın durduğu yılları düşersek ...

Devamı »

O Lucky Man! (1973, Lindsay Anderson)

O Lucky Man!, çalışan sınıfın problemlerini ve sosyal içerikli konuları esas alan, belgesel çalışmalarıyla tanınan bir grup İngiliz yönetmenin, Fransız Yeni Dalga akımından sonra öyküleyici anlatıma ve tek kişinin bakışından topluma mesaj vermeyi yeğleyecek Özgür Sinema (Free Cinema) akımının yönetmenlerinden Lindsay Anderson’ın 1973’te çektiği filmidir. Özgür Sinema akımının bittiği yıldan ...

Devamı »

Susuz Yaz (1964, Metin Erksan)

“Kadın Kısmını Ara Sıra Korkutmak İyidir” “Bir objeye duyulan sevgi, ona sahip olma isteğinden gelir.” (Sigmund Freud) “Eğer su, bilinçaltı için temel maddeyse, toprağa egemen olmalıdır. Toprağın kanıdır zaten. Toprağın yaşamıdır. Bütün manzarayı kendi yazgısına doğru sürükleyecek olan sudur.” (Gaston Bachelard, Su ve Düşler) * Metin Erksan, Susuz Yaz’ı (1964) ...

Devamı »

Wild at Heart (1990, David Lynch)

Filmin yönetmeni David Lynch’i biraz tanıyanların bile aklının köşesine yazdığı anlaşıl(a)mama izlenimleri kısa filmleri ve ilk uzun metraj film denemesi Eraserhead’den bu yana izleyicilerin en sevdiği özelliği ya da en nefret ettiği de olabiliyor. 9 yapımlık filmografisini dikkatli incelediğimizde sadece üç film dışında farklı yapıda sinema dilini icra etmiştir. Farklı ...

Devamı »

Sinema

Sinema iki kuşak boyunca en büyük eğlence oldu. Sinema önlerinde kuyruklar oluşur, biletler karaborsaya düşer, yaşı sinemaya gidecek kadar büyük olmayanlar artist kartlarıyla oyunlar oynar, daha büyükler oyunlarında filmlerden esinlenir, gençler artistlere özenir, taklit eder, sevgililer sinemada buluşur, her yerde sinema konuşulurdu. Sinema tam bir oyundu; ciddiye alınır, kötüler yuhalanır, ...

Devamı »