François Truffaut’ya göre sinema hakkında bir sinema filmi. Alfred Hitchcock’a göre katıksız bir aşk filmi. İzleyicilere göre bir cinayet ve dedektiflik filmi. İşin aslı hepsi de doğru. Hem de bir sahnesi hariç tamamı tek bir odada, çoğu nesnel kamerayla çekilmiş, tam bir maharet örneği. Alfred Hitchcock’un da büyük katkısının olduğu ...
Devamı »Dressed to Kill (1980, Brian De Palma)
Alfred Hitchcock’un ve filmlerinin Hollywood’u hatta dünya sinemasını nasıl etkilediği malum. O etkilenmeden en çok payını alan kişinin Brian De Palma olduğu da öyle. De Palma, Hitchcock’un resmi vekilharcıymışcasına filmlerinde bazen alenen bazen göndermelerle büyük ustanın yarattığı sahneler üzerinden kendi sinemasını türetmiştir. 1976 yılındaki Carrie/Günah Tohumu’ndan sonra korku-gerilim filmleri ve ...
Devamı »White Dog (1982, Samuel Fuller)
Hayatının son yılları çileli geçmiş Amerikan aktris Jean Seberg ve kocası yazar Romain Gary’nin tanık olduğu ilginç bir ırkçı köpek vakası, Gary’nin otobiyografik romanına konu olunca Paramount’un filme çekilebilecek romanları bulup raporlama uzmanlarının da ilgisini çeken White Dog, sinema tarihinin en ilginç kaderlerinden birine sahip tartışmasız kült bir yapımı oldu. ...
Devamı »120 Maddede Alfred Hitchcock ve Filmleri
1-Tam adı Alfred Joseph Hitchcock’tur. 1899’da İngiltere doğmuş, 1980’de ABD’de ölmüştür. 2-Sinemaya girmeden önce yalnızca Henley telgraf şirketinde tekniker olarak çalışmıştır. 3-Hayatı boyunca yalnızca bir kadınla birlikte olmuştur. O da ölümüne kadar evli kaldığı Alma Reville’dir. 4-Hitchcock çiftinin tek çocuğu olan Patricia Hitchcock, ustanın Stage Fright/Sahne Korkusu, Strangers On A ...
Devamı »Kuzuların Sessizliği ve Kamera-Seyirci İlişkisi
The Silence of the Lambs/Kuzuların Sessizliği’nin (1991) önce kitabını okuyup hemen ardından filmini izlediğinizde yönetmenin, kitabı çok iyi değerlendirdiğini fark edebilirsiniz. Kitap, her ne kadar gelmiş geçmiş en iyi seri katil polisiyesi olsa da bu tip romanlarda aksiyon bekleyen okurlar için yeterince aksiyon barındırmaz. Doktor Lecter’ın (Anthony Hopkins) kafeslenmesi ve ...
Devamı »Seconds (1966, John Frankenheimer)
John Frankenheimer’ın Seconds’ı (1966, Saniyeler), yönetmenin ‘Paranoya’ üçlemesinin, politik gerilim türündeki The Manchurian Candidate (1962, Casuslara Karşı) ve Seven Days in May’in (1964, Mayısta Yedi Gün) ardından gelen son halkası. Üçlemenin ilk iki filminin aksine gişede hüsrana uğramış, eleştirmenlerce beğenilmemiş ve hak ettiği değeri uzun yıllar görememiş, alışılmışın dışında bir ...
Devamı »The Tenant (1976, Roman Polanski)
Giriş Roman Polanski’nin 1976 yapımı filmi soğuk ve düşman bir çevrede yaşayan psişik bir yabancılaşmayı ifade eden ilginç filmlerden biridir. Bu film Polanski’nin Repulsion’u ile oldukça yakın paralellikler taşımaktadır. Trelkovsky bir anlamda Repulsion’un kadın başrol oyuncusunun erkek versiyonu olarak bile kabul edilmiştir. The Tenant filmi klasik perili köşk filmlerinin urban ...
Devamı »Gerilim ve Korkunun Mimarı: Alfred Hitchcock
“Gerilim yaratmanın her zaman kullanılan biçiminde izleyicinin olan bitenin son derece mükemmel biçimde farkında olması gereklidir. Aksi takdirde gerilim oluşmaz. Benim düşünceme göre esrarengiz şeyler pek gerilim yaratmazlar. Örneğin ‘kim yaptı’ (whodunit) adı verilen filmlerde gerilim unsuru değil, entelektüel bir bilmece vardır. Bunlar, duygusallıktan uzak bir tür merak öğesi içerirler. ...
Devamı »Peeping Tom (1960, Röntgenci)
Peeping Tom, Sinemanın Voyeuristic Doğası, Jack the Ripper (Karındeşen Jack) Filmi çektiği dönemde Michael Powell’ın kariyerinin zirvesinde olması ve aynı zamanda kariyerini hemen hemen bitirmesi nedeniyle bu filmin sitede yönetmenin incelenen ilk filmi olması tuhaf karşılanabilir. Ama filmin referansa açık yapısı ve sinemanın kült filmlerine yakın olması hasebiyle (biraz da ...
Devamı »1 Film 3 Analiz: Alfred Hitchcock’un Psycho’su
SanatLog Okuyucularına; Nedensel olarak bakıldığında Psycho’nun, Walter Benjamin’in deyişiyle “aura”sını, bir sinema yapıtı olarak konumlandığı uzamı, öyküsünün çatallı duraklarını, gerek dünya sineması ve korku sinemasındaki, gerekse de Hitchcock filmografisinde teşkil ettiği yeri ve önemi açımlamak bize oldukça güç görünmüştü. Bu nedenle ilk düşüncemiz, muhtelif perspektif ve vizyonlardan, Psycho’nun salt belirli ...
Devamı »Alfred Hitchcock Klasikleri (2) - Rear Window (1954)
“Dünyanın gerçek gizemi ‘görünmeyen’ değil, ‘görünen’dir.” Oscar Wilde Klasik görüş, kadınların seyretme yoluyla çok güç uyarıldıklarından, genel olarak röntgenciliğin erkekler için geçerli olduğu yönündedir. Yine klasik tanıma göre, röntgenciler çoğunlukla içe dönük, kendine güveni yeter derecede olmayan, baskı altında yetişmiş kişilerdir ve bu nedenle herhangi bir aktif ilişkiye girmekte sorun ...
Devamı »John Carpenter Filmleri
Amerikalı yönetmen John Carpenter fantastik sinemanın en önemli isimlerinden biridir. Sinemaya başlamadan evvel rock müzikle ilgilenen ve bir rock müzik şarkıcısı olmak isteyen Carpenter gerçi bu dileğini —bildiğimiz kadarıyla— gerçekleştirememiş ama pek çok filminin müziğini kendisi besteleyerek içindeki müzisyenlik yeteneğini kısmen hayata geçirebilmişdir. Carpenter’ın her filmi aynı düzeyde değildir ama ...
Devamı »İstismar Sinemasında Genç Kız ve Canavar Teması
İstismar sinemasında; her biri birbirinden fazla hayranlık uyandıran çeşitli temalar vardır. Bunlardan biri olan “genç kız ve canavar” teması, insanlığın seksüel dürtülerinin en tozlu dehlizlerinde, hangi impulsu dürtüklüyorsa; oldukça sık kullanılır. İzleyici, bir canavarın kollarında kıvranan genç ve güzel (tercihen çıplak) bir kadını görmekten zevk almaktadır. Kadının kırılganlığının canavarın kabalığıyla ...
Devamı »Grimm Masalları
Geçenlerde “Changeling” adında bir film gösterime girmişti. Bazen şizofrenik oluyorum, assosiasyon bozukluğu neticesinde düşünce akışması gerçekleşiyor. Önce filmi ünlü korku klasiği “The Changeling”in yeniden uyarlaması zannettim fakat Clint Eastwood’un bu filmi, zannettiğim filmin aksine gerçekten “bebek değiştirilmesini” anlatıyor. Bir kadın oğlunu kaybediyor ve kısa bir sürede buluyor. Fakat eve gelen ...
Devamı »1970’li Yılların Çok Az Bilinen Korku Filmlerinden Bazıları
70’li ve 80’li yıllar korku sinemasının altın çağı olarak kabul edilir. Gerçekten de sinema tarihinin en nitelikli ve kaliteli korku filmleri bu yıllarda çevrilmiştir. Bu filmlerden bazıları çok ses getirmiş, ve hemen her sinemaseverin bildiği klasik filmlere dönüşmüşlerdir: The Shining (Stanley Kubrick) Halloween, The Fog, The Thing (John Carpenter) ...
Devamı »