Yazı dizisinin diğer bölümlerini okumak için tıklayınız: 2. bölüm ve 3. bölüm. Giriş Çifte Tazminat (1944, Double Indemnity) 40’lı yılların baskılanmış Hollywood film mekanizması içinde tabu ve gelenekselleşmiş olana karşı-tutumuyla bir sanatsal isyanı temsil eder. Kapitalist sistemin çarkındaki açgözlü figürleri takip ederek ahlaki bakış açısını Barton Keyes karakterinde cisimleştirir. Erdemli ...
Devamı »Mulholland Drive (2001, David Lynch) – 3. Bölüm
Yazının diğer bölümlerini okumak için tıklayınız: Birinci ve ikinci bölüm. Romantizmin Çöküşü, Femme Fatale & Tekinsiz “Hayal kurma ihtiyacı, hayal edilen kişi tarafından mutlu edilme arzusu, pek fazla zamana gerek kalmadan, bütün mutluluk ihtimallerimizi daha birkaç gün önce sahnede beklenmedik, yalancı ve ilgisiz bir görüntüden ibaret olan birine bağlayıvermemize sebep ...
Devamı »Mulholland Drive (2001, David Lynch) – 2. Bölüm
Yazının öteki bölümlerini okumak için tıklayınız: Birinci ve üçüncü bölüm. “Filmlerin çoğu yüzeyde dolaşıyor. Derinlere inemiyorlar, çünkü saatte elli mil hızla su kayağı yapan birisi su yüzeyinin altına inemez. Fakat botunuz durursa -hatta yavaş bile gitse- inip suyun derinliklerine dalabilirsiniz. İyi fikirlerin olduğu yer diptir.” (David Lynch) (1) Bastırılmışın Geri ...
Devamı »Mulholland Drive (2001, David Lynch) – 1. Bölüm
Yazının diğer bölümlerini okumak için tıklayınız: İkinci ve üçüncü bölüm. Giriş “In a way, all of David Lynch’s films, but especially ‘Mulholland Drive’, differ greatly from the cinematic customs the average audience might know from commercial mainstream movies. Lynch’s work does not easily lend itself to an analysis of classical ...
Devamı »Lost Highway (1997, David Lynch) – 4. Bölüm
Yazı dizisinin öteki bölümlerini okumak için bkz: Birinci, ikinci, üçüncü bölüm. Fiziksel & Ruhsal Deformasyon “Bütün dünyanın vahşi bir kalbi var ve her şey bir garip. Ne kadar isterdim, benim için ‘Love Me Tender’ şarkısını söylemeni. Ah, ne kadar isterdim, gökkuşağının üzerinde bir yerde olmayı. Her şey çok kötü oysa.” ...
Devamı »Lost Highway (1997, David Lynch) – 3. Bölüm
Yazı dizisinin diğer bölümlerini okumak için bkz: Birinci, ikinci, dördüncü bölüm. Blue Velvet, Lost Highway & Birbirine Benzeyen Karakterler İki filmde ruhsal bir benzerlik vardır, daha önce de kısmen değinmiştim. Bu bölümde Jeffrey Beaumont (Kyle MacLachlan) ile Pete Dayton (Balthazar Getty) benzerliğine bakarken iki sahneyi kısaca analiz edeceğim: Pete, çimlerin ...
Devamı »Lost Highway (1997, David Lynch) – 1. Bölüm
Yazı dizisinin diğer bölümlerini okumak için bkz: İkinci, üçüncü ve dördüncü bölüm. “Bize düşen gerçekliği sağlamak değil, gösterilemeyen kavranabilir için yeni imalar icat etmektir.” (François Lyotard, Postmodernizm) (1) “Postmodern, moderne karşı; hiyerarşi yerine anarşiyi, amaç yerine oyun’u, merkezlenme yerine dağılma’yı, tür/sınır yerine metin/metinlerarasını, belirlenmişlik yerine belirsizliği ikame eder.” (Ihab Hassan, ...
Devamı »Blue Velvet (1986, David Lynch) – 4. Bölüm
Yazının öteki bölümlerini okumak için bkz: Birinci, ikinci ve üçüncü bölüm. Şiddetin Estetiği “Size suçların gece işlendiğini hatırlatırım.” (FBI Ajanı Dale Cooper, Twin Peaks’lilere seslenirken. Klasik film noir’ın karanlık atmosferine bir gönderme.) “Habil’den bu yana hiçbir ceza suç işlenmesini önlemedi.” (Krzysztof Kieslowski, Krótki film o zabijaniu / Öldürme Üzerine Bir ...
Devamı »Blue Velvet (1986, David Lynch) – 3. Bölüm
Yazının öteki bölümlerini okumak için tıklayınız: Birinci bölüm, ikinci bölüm, dördüncü bölüm. Vertigo Bağlantısı, Düşler & Primal Scene “…Toplumsal uzamda olduğu gibi, her eviçinin de merkezinde, resmen tanınan ama aynı zamanda yararlı ve verimli (doğurgan) tek bir mekân vardır. Anne-babanın yatak odası. Bunun dışında kalanınsa, silinmekten başka yolu yoktur.” (Michel ...
Devamı »Blue Velvet (1986, David Lynch) – 1. Bölüm
“Film noir is a beautiful feeling for trouble and the realm of the unknown night. I like it because it allows the viewer to dream.” (David Lynch) “Kara film, huzursuzluğa iyi gelen güzel bir duygudur ve bilinmeyen gecenin ülkesidir. Onu seviyorum, çünkü izleyicinin hayal etmesine izin veriyor.” (Çev. Hakan Bilge) ...
Devamı »Eraserhead (1977, David Lynch) – 3. Bölüm
Dinsel Referanslar Yazının diğer bölümleri için bkz: Birinci ve ikinci bölüm. “Babalarımızın hayatta kalmasını istemeyiz. Ölmelerini isteriz. Anksiyetenin en kesin nesnesi, yaşayan bir babadır. Bu bize David Lynch’in filmlerini son derece dikkatli bir şekilde izlememizi önerir. Yani, bu filmlerde neyi ciddiye alacağımızı, neyi almayacağımızı anlamak için.” (1) Anne bedeninden kopuş ...
Devamı »Eraserhead (1977, David Lynch) – 1. Bölüm
Giriş & Genel Bir Çerçeve Yazının devamı için bkz: İkinci ve üçüncü bölüm. Bir debut film olan Eraserhead (1977, Silgikafa) nükleer savaştan arta kalan bir izbeliği çağrıştıran tuhaf bir uzamı merkez edinmiştir. Uzamsal seçim, düşlere hapsolan bir zihni betimleyebilmek için handiyse yerinde bir karar gibi görünür. Çünkü başfigür Henry Spencer’ın ...
Devamı »Kış Uykusu (2014, Nuri Bilge Ceylan)
Giriş Başroldeki figürün isminin Aydın (mükemmel bir oyunculuk sergileyen Haluk Bilginer) olması sebebiyle çok bariz bir entelektüel veya aydın tiplemesinin karikatürize edildiği üzerinden gideceksek bu düşünce bizi de kısmen tuzağa düşürmez mi? Çünkü karşımızdaki bastırılmış fügüre yarı-aydın ya da –miş gibi yapan aydın diyeceksek tıpkı eski tiyatrocu Aydın’ın çevresindekilere yaptığı ...
Devamı »Popüler Kültür Analizleri (3) – Şirinler Komünist mi?
“Eğer uslu bir çocuk olursanız, kim bilir, belki şirinleri bile görebilirsiniz.” (Şirinler’deki dış-ses’ten) Kapitalizmi Şirinlemek Şirinler (The Smurfs) tüm çizgi dizilerde (cartoon) rastlandığı üzere temelde insan davranış ve düşünce biçimlerinin basit birer karikatürüdürler. Tembel Şirin, Duygusal Şirin, Aşçı Şirin, İzci Şirin, Şair Şirin, Korkak Şirin, Şakacı Şirin, Müzisyen Şirin, Ressam ...
Devamı »Susuz Yaz (1964, Metin Erksan)
“Kadın Kısmını Ara Sıra Korkutmak İyidir” “Bir objeye duyulan sevgi, ona sahip olma isteğinden gelir.” (Sigmund Freud) “Eğer su, bilinçaltı için temel maddeyse, toprağa egemen olmalıdır. Toprağın kanıdır zaten. Toprağın yaşamıdır. Bütün manzarayı kendi yazgısına doğru sürükleyecek olan sudur.” (Gaston Bachelard, Su ve Düşler) * Metin Erksan, Susuz Yaz’ı (1964) ...
Devamı »