Yazının diğer bölümlerini okumak için tıklayınız: Birinci ve ikinci bölüm. Romantizmin Çöküşü, Femme Fatale & Tekinsiz “Hayal kurma ihtiyacı, hayal edilen kişi tarafından mutlu edilme arzusu, pek fazla zamana gerek kalmadan, bütün mutluluk ihtimallerimizi daha birkaç gün önce sahnede beklenmedik, yalancı ve ilgisiz bir görüntüden ibaret olan birine bağlayıvermemize sebep ...
Devamı »Barton Fink (1991, Coen Kardeşler)
Coen Kardeşlerin yönetmenliğini yaptığı Barton Fink filmi, top 10 listemi çıkarsam muhtemelen bu listede Fellini’nin 8½ (1963) filmi ile yan yana yer alırdı. Tıpkı 8½ filminde olduğu gibi Barton Fink de aslı esasında bir yaratıcılık krizini konu alır. Lakin salt bunun etrafında dönmez. Broadway’de oyunlar yazan bir karakterdir Barton Fink ...
Devamı »Alfred Hitchcock’un Psycho’su – 2. Analiz (Hakan Bilge)
BİR “SEMPTOM” OLARAK PSYCHO & NORMAN BATES İlk takıntılı, saplantılı, imkânsız aşk; anne bedenine duyulan sevgi, Psycho’nun (Sapık) konusudur, diyebilir miyiz? Eğer cevabınız “evet” ise okumaya devam ediniz… Bu analiz Norman Bates, Bayan Bates ve genel olarak Hitchcock sineması ile ilgili çünkü. “Görünenin ardında başka şeyler olabilir… yani çevrilen dolaplar…” ...
Devamı »Billy Wilder Der ki…
Billy Wilder’ın Hollywood yapım siyaseti ve sinemacılık üzerine 3 altın sözünü bugün halen geçerliliğini koruduğu için alıntılıyoruz. Evet, Billy Wilder Der ki… 1) Eskiden filmler sadece film yapmak isteyen kişilerce çekilirdi, çünkü bu insanlar yaptıkları işi severlerdi. Hatta o eski ve değerli stüdyo kodamanlarından nefret etmeyi bile severdik. Bugün onları ...
Devamı »The Tree of Life (2011 - Terrence Malick)
Kırk yılı devirmiş sinema yaşantısı boyunca yönettiği beş uzun metraj filmiyle sinemaseverlerin belleğinde haklı yer edinen nevi şahsına münhasır rejisör Terrence Malick, 2024 yılında Altın Palmiye’yle evine döndüğü son filmi The Tree of Life’da (Hayat Ağacı), orta sınıf ailenin bireyleri üzerinden evrenin başlangıcıyla bağdaştırdığı yarı belgeselvari öyküsünde küçük insanların düşlerine, ...
Devamı »Roland Barthes - Rıhtımlar Üzerinde
Elia Kazan’ın Rıhtımlar Üzerinde (1954, On the Waterfront) filmiyle ilgili Roland Barthes’ın yazdığı bir deneme… Sevimli Bir İşçi Elia Kazan’ın Rıhtımlar Üzerinde adlı filmi güzel bir aldatmaca örneği. Bilirsiniz herhalde, yakışıklı, uyuşuk, hafiften ilkel bir liman işçisi (Marlon Brando) söz konusudur. Aşk’ın ve Kilise’nin (Kilise Spellman işi, çarpıcı bir papaz ...
Devamı »Audrey Hepburn: Sinemanın Zarafeti
Gözlerinin yansımalarından geçen insanları, olayları izledik bir vakit sinema perdelerinde. Ve belki de o anlarda ne senaryo, ne de diğer oyuncular… Sadece gözleri, masum ve ürkek tebessümüydü bizi filmlerine bağlayan. Audrey Hepburn’den bahsediyorum, şüphesiz sinemanın zarafetinden… Ailesi boşanmaya karar verdiğinde henüz bir yaşında olan Audrey, ardından gelen savaş davulları ve ...
Devamı »Chinatown (1974, Roman Polanski)
“Olur böyle şeyler Jake. Burası Çin Mahallesi.” (Chinatown) Robert Towne’nın kaleminden dökülen cümlelerden oluşmuş özgün senaryo Oscar’ının sahibi bu film, biraz Raymond Chandler’ın polisiye öykülerini andıran entrikalı suç hikâyelerini biraz da Patricia Highsmith’in karakterler arası gizemli gerilimden beslenen tarzının bir birleşimi olduğu genel hat okumasının ışığında görülmektedir. Ancak, dillere yapışmış ...
Devamı »Black Swan (2010, Darren Aronofsky)
1998’de gösterime giren 60.000 dolarlık bağımsız sinema yapımı “Pi”, Darren Aronofsky isminin yönetmen etiketi altında geçtiği ilk uzun metrajlı sinema macerası olma başarısını sağladığında beri, yönetmenin tanınmışlığı katlanarak günümüze kadar gelişim gösterdi. 2024’de pek çok kimseye göre “en iyi” sıfatını hak eden günümüz klasiği Requiem for a Dream’in yönetmenin ününe ...
Devamı »Coenlerin Başyapıtı: Barton Fink
Yazma ve bir sanat eserini sıfırdan yaratma süreci meşakkatli işlerin her zaman başında gelir; süreç, önümüze aldığımız boş kâğıdı insanları tatmin edecek fikirlerle tıka basa doldurmak, eleştirilere göğüs germek, yapıt uzunluğuna ve beklentisine göre de değişir elbet. Coenlerin Miller’s Crossing’in (1989, Miller Kavşağı) senaryo yazım sürecindeki bazı aşamalarında üretememe boşluğuna ...
Devamı »One Flew Over The Cuckoo’s Nest (Guguk Kuşu)
“Delilik, tek tek insanlarda pek seyrektir; ama gruplarda, partilerde, halk arasında, çağlarda kural olarak bulunur.” (Friedrich Nietzsche, “Tan Kızıllığı”) Beş Perspektif 1) Etki Alanı ve Çerçevesi Hollywood’da 1970’lerin hayat tarzı ve sinema anlayışı bugün kısmen de olsa referans alınmakta ve üstelik buna hem büyük (dev yapım şirketlerinde, star’larla çekilen “A ...
Devamı »Dünyayı Kurtaran Adam, B Filmleri, Bilimkurgu Sineması
Beethoven’in 5. senfonisi vs Hacıbektaş-ı Veli Türbesi.. Beckett’in Endgame’ini andıran bir varoluşsal ortam.. “Anamın tarhana çorbası” temelli halk edebiyatı.. Beyinsiz uzaylılar ile çevrili bir dünya.. Sihirbaz tarafından dillendirilen içinden pathos’un eksik olmadığı, Schiller’e taş çıkartan bir edebi söylem: “Sana ulaşamamak seni kaybetmek değildir dünya!” Dünyanın oluşumunu ve yeniden doğuşu andıran ...
Devamı »Mektubun Sinemasal Tarihinde Gezinti
Bu yazıda, mektubun sinemasal coğrafyadaki kültürel ve insansal algılanışı/okunuşu üzerinde duracağız; yazınsal haritayı da kat ederek… Defaatle sorulan klasik soru: Mektup öldü mü? Kamusal alanda fazla bir yeri yok, kabul; ama yazınsal tür olarak mektup hiç ölmedi. Bizi ilgilendiren de bu zaten. Mektup, edebiyat ve sinema sanatı var oldukça yaşamaya ...
Devamı »Kirli Harry’den Ejder Kapanı’na: Şiddet Toplumu & Silahlara Övgü
Uğur Yücel’in Ejder Kapanı (2010) adlı çalışması, Hollywoodtecimsel sinemasının soluk bir kopyası görünümünde. Whodunit (Katil kim?) mottosu üzerine kurgulanan öykü, seri katilin izini süren polislerin İstanbul sokaklarındaki araştırması, “yukarılardan” baskı gören emniyet personeli, travmatik suçlu psikopatolojisi ve her şeyden önemlisi, devlet affının etiği üzerine bir öyküdür, denebilir. Seri katil imajı ...
Devamı »David Lynch & Inland Empire
Önnot: 2024’de yazdığım yazılardan biri. SanatLog sütunlarında da paylaşmak istedim. İyi okumalar… Lynchville’de Neler Oluyor? Eraserhead (1977, Silgikafa), Twin Peaks: Fire Walk with Me (1992, İkiz Tepeler: Ateşte Benimle Yürü), Lost Highway (1997, Kayıp Otoban) ve Mulholland Drive (2001, Mulholland Çıkmazı) dörtlüsünün, bu gerçeküstü yapıtlar karnavalının yeni bir halkası mı ...
Devamı »