Anna Ahmatova – Son Karşılaşmanın Şarkısı
14 Nisan 2024 Yazan: Editör
Kategori: Edebiyat, Sanat, Siir, Ustalara Saygı
Buzdan bir el kalbimi sıkıştırıyordu sanki
Ama bir düşte yürüyor gibiydim;
Sağ elimin eldivenini
Çıkarıp sol elime giydim
Bitmez tükenmez gibi geldiler bana
Oysa topu topu üç taneydi basamaklar
“Benimle öl..” diye fısıldadı
Akçaağaçların arasından sonbahar
“Aldatıldım ben.. Üzgünüm..
Uçarı, kötü yazgım aldattı beni…”
Dedim ki “Ben de, ben de öyleyim..
Ölürüm… Ölürüm seninle sevgili..”
Son karşılaşmanın şarkısıydı bu
Dönüp bir kez daha baktım karanlık eve;
Yatak odasının penceresinde
Mumlar, kayıtsız, sarı bir ışıkla parlıyordu…
Anna Ahmatova
Son Karşılaşmanın Şarkısı
Çeviren: Ataol Behramoğlu
Ingeborg Bachmann - Alacakaranlıkta
3 Nisan 2024 Yazan: Editör
Kategori: Edebiyat, Sanat, Siir, Ustalara Saygı
Yine ikimiz, koyuyoruz ellerimizi ateşe,
sen nice zamandır yıllanmış gecenin şarabı aşkına,
ben ise sabahın hiç sıkılmamış pınarı uğruna.
Körük, güvendiğimiz ustasını beklemekte.
Keder yaydığında sıcaklığını, geliyor cam ustası.
Gidişi ortalık ışımadan, gelişi çağırmadın sen, hem de
yaşlı, aklaşmış kaşlarımızın alacakaranlığı kadar.
Yine kurşun dökmekte gözyaşlarının kazanında,
sana bir kadeh için - kutlamaktır önemli olan yitirilmişi-
bana da isli cam kırıklarım için - ateşe saçılmakta.
Ve sana kadeh kaldırıyorum, gölgeleri çınlatarak.
Anlaşılır şimdi kimin çekindiği,
ve kimin sözünü unuttuğu. Sense
ne bilirsin, ne de istersin tanımayı,
kenardan içersin, serindir diye
ve ayık kalırsın, tıpkı eskisi gibi,
üstelik belli ki, kaşların hala çıkmakta!
Bana gelince, bilincindeyim yaşadığım
aşk ânının, cam kırıklarım saçılıp ateşe,
yine o eski kurşuna dönüşürken.
Duran benim merminin ardında, hayal gibi,
yalnızca tek gözü açık, hedefinden emin,
ve sıkıyorum onu, sabahın ortasına.
Ingeborg Bachmann
Alacakaranlıkta