Anasayfa / Etiket Arşivi: nuri bilge ceylan

Etiket Arşivi: nuri bilge ceylan

Recep İvedik ve Nuri Bilge Ceylan Filmlerinde Tarkovski Etkisi

winter-sleep-Kis-Uykusu-film

Recep Nuri Tarkovski. Yazının uzun başlığı böyle kısaltılırsa bundan ne anlaşılır? Kieslowski’nin filmlerinde simge olan üç renk gibi, burada da üç ad sinemaya ve yaşama üç bakışı özetleyebilir mi? Okuduğu bu sözcükleri kim, nasıl algılar, neler düşünür, yaratılan çağrışımlar onu nerelere götürür? Recep İvedik sıradanlık ve basitlik, sokaktaki insan mıdır? ...

Devamı »

Kış Uykusu (2014, Nuri Bilge Ceylan)

kis-uykusu-film-elestirisi-sanatlog.com

Giriş  Başroldeki figürün isminin Aydın (mükemmel bir oyunculuk sergileyen Haluk Bilginer) olması sebebiyle çok bariz bir entelektüel veya aydın tiplemesinin karikatürize edildiği üzerinden gideceksek bu düşünce bizi de kısmen tuzağa düşürmez mi? Çünkü karşımızdaki bastırılmış fügüre yarı-aydın ya da –miş gibi yapan aydın diyeceksek tıpkı eski tiyatrocu Aydın’ın çevresindekilere yaptığı ...

Devamı »

Ingmar Bergman ve Filmleri Üzerine

wallpaper-di-ingmar-bergman-66384 (590 x 393)

Joseph Losey: “Bertolt Brecht’in zorunlu kıldığı ve yapılmasını istediği denetimin elde edilmesi, sinemada çok daha güçtür. Çünkü bu aracı kullanabilmek daha güç, ekonomik sistem daha sert olduğundan, stilistik karşılığı henüz bulunamamıştır. (…) Şimdiye dek bilebildiğim, Brechtçi görsel stile en fazla yaklaşabilen saygı duyulabilecek örnek Ingmar Bergman’ın Kaynak’ıdır (1960, Jungfrukallan, Genç ...

Devamı »

İklimler (2006, Nuri Bilge Ceylan)

iklimler-2007

“Bahar niye ağlıyosun güzelim ya? İçimde büyük bir potansiyel hissediyorum… Değişeceğime dair.” Nuri Bilge Ceylan’ın 2024 yılındaki filmi İklimler, üniversitede sanat tarihi hocası olan İsa ve dizilerde sanat yönetmeni olarak çalışan ve kendisinden yaşça daha genç olan Bahar’ın birbirlerine uymayan farklı iklimlerini ve gel-gitli ilişkilerini konu alır. Film, yaz mevsimi ...

Devamı »

Uzak (2002; Nuri Bilge Ceylan)

uzak-4-590-x-393

İstanbul: UZAK Yarim   İstanbul’a ne zaman insem kent uğultuyla üzerime gelir, beni bilmediğim köşelere alıp götürüverecekmiş hissi içime korkunç bir çığlık gibi dolar. Uğultular beynimde titreşimlerle ayaklarımı birbirine dolaştırır ve yürümeyi yeni öğrenmiş bir çocuk ürkekliğiyle korkarım. Korkarım, kocaman avcı kentin ellerine düşmekten, ellerindeyim zaten; beni nereye isterse oraya ...

Devamı »