Anasayfa / Etiket Arşivi: ustalara saygı

Etiket Arşivi: ustalara saygı

İnsanlığın Çocuğu: Miguel de Cervantes Saavedra

Günümün büyük çoğunluğunu romancı, şair ve oyun yazarı Cervantes’i düşünerek geçiriyorum. Bu, yalnızlığıyla yarışacak kimsenin bulunmadığı adamı düşünüyorum. Kendisiye/acılarıyla alay edecek boyuta varma erdemine ulaşmış insanla günümü geçirmek istiyorum. O inandığı değerlerinin karşısında sadık bir mürit gibidir.  Yapıtı Don Kişot’ta salt aşkı değil kusursuz dostluğu da idealize etmiştir. Belleğinde yaşattığı ...

Devamı »

Çağını Aşan Bilge: Jean-Jacques Rousseau

Uzun zamandan beridir masamdaki Jean-Jacques Rousseau çalışmalarımı okuyorum. En büyük isteğim ise ona bir nefes kadar yakın olmak. Onunla sohbet etmek. Onun insan yanını incelemek bana oldum olası ilginç gelmiştir. Ben bunlar üzerinde düşünürken kapımın çalındığını duydum. Gelen Jean-Jacques Rousseau’ydu. Birbirimize sarıldık. Evimi merak ediyormuş. Evi dolaştık birlikte. Çalışma odamdaki ...

Devamı »

Komediyi İnsanlığa Kazandıran Dahi: Moliére

Ömrün merdiveninde oturuyorum. Rüzgârın esintileri yanaklarımı okşuyor, yaşlılık korkumsa karşımda duruyor. Hayatın dram bölümüne kayıt olduğum günü anımsıyorum.  İddialı idealleri olan altı yaşında bir çocuktum. İdealist olmayı ideolojim olarak benimsiyordum. Çocukluğun büyülü dünyasına sırtımı dönüyor, büyüklerin riyakârlıklarını yüzlerine haykırmayı yaşama nedenim olarak algılıyordum. O yaşta gözümü oyuncaklara değil de evine ...

Devamı »

Kemal Tahir - Zübük’ten Mektuplar (Er Kulübü)

Dünkü gece gözlerim o işi gördü mü görmedi mi, kulaklarım o lafları işitti mi işitmedi mi, gayri, ölsem de gam değil bacanak… ’’Neyin nesi domuz zübük? Gene ölümden berisi idare etmez olmuş’’ diyeceksin! Kaç para… Görmeyen bilemez! ‘’Her mahallede bir milyoner’’ lafının ne demeye geldiğini, ben dünkü günün gecesi anladım. ...

Devamı »

Son Kişi Kalana Dek…

Aydınlanmanın meşalesini yakanlar pencerelerini hep açık tutarlar. Korkunun egemenliğinde cehaletin kıskacında yaşayanlar ise onu sımsıkı kapatırlar. Pencerelerimizi hep açık tutmak zorundayız. Yenilmek yok yılgınlık yok, ellerini ovuşturanlara inat devam edeceğiz. İlhan Selçuk okumak, köşe yazısı okumaktan keyif almaktır. Neden mi? Çünkü entelektüel boyut ile halkın boyutunu sentezler. Ele aldığı konular ...

Devamı »

Hüseyin Rahmi Gürpınar’ı Neden Sevmeliyiz?

Öncelikle, hiçbirimiz Gürpınar hazretlerini sevmek zorunda değiliz. Ama etrafında yaşayan insanlara ve son zamanlarda da birkaç mizah dizisinde kullanılmaya başlanmış, belli başlı temel insani özelliklere sahip, gerçekçi karakterlere biraz dikkatle bakan bir kişi, yüz yıl önce gerçek hayatın içinden alınıp kurgulanmış roman kişilerinin, çağdaşımız kişilerle nasıl bir örnek oturduğunu fark ...

Devamı »

Gerilim ve Korkunun Mimarı: Alfred Hitchcock

“Gerilim yaratmanın her zaman kullanılan biçiminde izleyicinin olan bitenin son derece mükemmel biçimde farkında olması gereklidir. Aksi takdirde gerilim oluşmaz. Benim düşünceme göre esrarengiz şeyler pek gerilim yaratmazlar. Örneğin ‘kim yaptı’ (whodunit) adı verilen filmlerde gerilim unsuru değil, entelektüel bir bilmece vardır. Bunlar, duygusallıktan uzak bir tür merak öğesi içerirler. ...

Devamı »

Yazar, Anne ve Anarşist Feminist: Ursula K. Le Guin

“ÜTOPYALAR İMKÂNSIZDIR AMA YAZABİLİRİZ” 18. ve 19. yüzyıllarda politika, edebiyat, felsefe gibi alanlarda etkinlik gösteren kadınların kaleme aldığı ütopik, yarı sanrısal, fantastik kurmacalarla ilk tohumları atılan feminist ütopya yazını, özellikle 1970’lerden sonra zenginleşmeye, çeşitlenmeye başladı. Bilim kurgu, fantezi, ütopya ve distopya türünde eserler veren kadın yazarların kimi liberal, kimi radikal, ...

Devamı »

Oğuz Atay - Demiryolu Hikâyecileri

Ülkenin büyük şehirlere uzak bir dağbaşı kasabasında, bir demiryolu istasyonunda çalışan üç hikayeciydik. İstasyon binasına bitişik yan yana üç kulübemiz vardı. Ben, genç Yahudi, bir de genç kadın. Seyyar hikaye satıcılığı yapıyorduk. İşimiz pek parlak sayılmazdı; çünkü istasyonumuza tren çok seyrek uğruyordu. Ayrıca, yalnız posta trenlerinin geldiği günler iyi iş ...

Devamı »

Orhan Pamuk – Severdim Seni

Orhan Pamuk’un 1990 yılında yayımlanan Kara Kitap adlı romanından bir bölüm… Okuldayken aynı sıralarda oturmazdık; ama sıcak bahar günlerinde sınıfta uzun tartışmalardan sonra pencere açıldığında, hemen arkasındaki kara tahtanın karasından aynalaşan camın içinde yansıyan yüzünü şimdiki gibi seyrederdim. İlk rastlaştığımızda bacakların o kadar ince, o kadar narin gözükmüştü ki bana, ...

Devamı »

Orhan Pamuk – Boğazın Suları Çekildiği Zaman

İbni Zerhani: Hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Yazı hariç. Boğaz’ın sularının çekilmekte olduğunu fark ettiniz mi? Sanmıyorum. Bayram şenliğine çıkmış çocukların keyfi ve heyecanıyla birbirimizi öldürdüğümüz bugünlerde hangimiz bir şey okuyup dünyadan haberdar oluyor ki? Köşe yazarlarımızı bile, dirsekleştiğimiz vapur iskelelerinde, kucak kucağa yuvarlandığımız otobüs sahanlıklarında, harflerin tir tir ...

Devamı »

Batı Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları

SanatLog.com için hazırlayan: Osman Akyol İletişim: [email protected] YAZAR YAŞADIĞI DÖNEM UYRUĞU EDEBİYATA KATKISI Aristophanes (Aristofanes) M.Ö. 456-386 Eski Yunanlı Eşek Arıları adlı komedyasıyla ünlü oyun yazarı Aiskhylos (Asiklos) M.Ö. 525-456 Antik Yunanlı Zincire Vurulmuş Prometheus (Promete), Persler, Yalvaran Kızlar, Agamemnon gibi tragedyalarıyla ünlü oyun yazarı Aisopos (Ezop) M.Ö. 6. yüzyıl ...

Devamı »

Luis Buñuel İçin Neler Dediler?

Emir Kusturica: “En büyük entelektüel Luis Bunuel’dir. Çok müthiş filmleri var.” Henry Miller: “Bunuel’e söylemediklerini bırakmadılar; -hain, anarşist, sapık, kirletici, put kırıcı. Ama çılgın demeye dilleri varmadı. Gerçi filmlerinde betimlediği çılgınlık; ama bu çılgınlık onun eseri değil, on bin yıllık uygarlığın sonunda insanlığın vardığı nokta.” Carlos Saura: “Luis Bunuel’in filmleri ...

Devamı »

Türk Tiyatrosu Üzerine Önemli Bir Kaynak!

“Türk Tiyatrosu Üstüne Notlar” Türk tiyatrosu tarihi açısından çok önemli ve ayrıksı bir yapıt olarak ön plana çıkıyor. Tiyatroya, eleştirmen, akademisyen olarak uzun yıllardır çeşitli hizmetlerde bulunan Ayşegül Yüksel’in, gayet anlaşılır ve sürükleyici bir anlatımla kaleme aldığı yapıt, sıkıcı tiyatro kronolojisi olmaktan öteye geçerek, Türk tiyatrosunun gelişim süreçlerini çeşitli başlıklar ...

Devamı »

Franz Kafka – Yasa Önünde

Yasanın önünde bir kapı bekçisi durur. Taşralı bir adam, bu bekçiye gelir ve ondan kendisini içeri bırakmasını rica eder. Ancak bekçi, onun yasanın içine girmesine şimdi izin veremeyeceğini söyler. Adam düşünür ve daha sonra girip giremeyeceğini sorar. “Olabilir” der bekçi, “ama şimdi giremezsin.” Yasaya açılan kapı her zamanki gibi açık ...

Devamı »