Sapına Kadar Erkekler, Feminizmi Def Ederler! “Siz cevaplar bulmaya çalışıyorsunuz, biz ise daha çok soru sormak niyetindeyiz.” (Sigmund Freud) Kadınlar ne ister, hiç düşündünüz mü? Freud’un bu soruyu sormuş olmasını (1) önemsemeyebilirsiniz. Bunun birçok geçerli nedeni var. Freud’un mesai arkadaşları ve bazı öğrencileri, post-freudcular, 1960’lardaki feminist kuramcılar ve daha birçok ...
Devamı »Mor Taka: 19. Sayı
İçerikten seçmeler: nizar kabbani’den şiirler – 4 küçük iskender/ pirinç devrimi (şiir) – 9 dosya/ çocuk ve sinema – 13 hüseyin alemdar/ sıkışık7 – 14 hüseyin peker/ çocuk ve sinema – 16 asuman susam/arkadaşımın evi nerede – 17 niyazi bulut / sine-masal-çocuk – 19 mazhar alphan/ sinema ve çocuk ilişkisi ...
Devamı »Perfume: The Story of a Murderer (2006, Tom Tykwer)
Aşk & Saplantının Doğası Üzerine “Bir sürü çiçek ama saydırmaya kalkma Ayrı ayrı kadınlardan koparılmış Kadınlardan ya hem de bilsen nerelerinden Kahin-klin kahin-klin Ben ne kadar öbür çiçekleri denesem Seninki gül oluyor aralarında.” (Cemal Süreya, “Türkü”) (1) Arzu duyan öznenin, arzuladığı haricindekileri dışladığı insansal gerçeği obsesyona (obsession) karşılık gelebilir mi? ...
Devamı »Kafka (1991, Steven Soderbergh)
yönetmenliğini steven soderbergh’in yaptığı, franz kafka’yı jeremy irons’ın canlandırdığı 1991 abd yapımı film. film adını; yaşarken babasının zoruyla hukuk eğitimi almış, prag’da yaşayan bir sigorta şirketi çalışanı, ünsüz bir yazar; ölümünden sonra ise dünya çapında ünlü olan, kendi kitapları haricinde üstüne yapılan incelemelerle de yeni bir edebi kulvar yaratmış çek ...
Devamı »La pianiste (2001, Michael Haneke)
nobel edebiyat ödüllü, avusturyalı, feminist oyun yazarı ve romancı elfriede jelinek’in piyano öğretmeni (die klavierspielerin) kitabından; 2024 yılında michael haneke tarafından sinemaya aktarılan, başrollerinde isabelle huppert ve benoit magimel’in oynadığı; bol ödüllü film. schubert ve schuman alacakaranlığından ruhlara süzülen haneke başyapıtı. filmin başkahramanı piyano öğretmeni erika kohut, çifte bir hayat ...
Devamı »1 Film 3 Analiz: The Hurt Locker (2. Analiz – Hakan Bilge)
“Ölümcül Tuzak” ya da Hollywoodvari Tuzak “Hollywood’un satamayacağı bir film yoktur.” (Paul Rotha) * Bu yazıda The Hurt Locker’dan (2008, Ölümcül Tuzak) hareketle Hollywood’un propaganda araçlarının satıraralarını okumaya çalışacağız. The Hurt Locker’da yakın-plan’da (close-up) görünen bir Iraklı var mı? ‘Öteki’ olmadan, koşulsuz kabul edilen bir canlı organizma? Ama bu bile ...
Devamı »Avatar ya da Hollywoodvari Politik Manevralar
“Muhafazakârların doğa figürüne başvurmalarının nedeni doğanın asli bir varoluşu ve otoriteyi ima etmesidir. Doğa betilemeden önce var olandır, doğruluğu aşikâr olan, söylem ve müzakerenin her türlüsünün dışında ve öncesinde yer alandır.” (Michael Ryan & Douglas Kellner, Politik Kamera) (1) “Temsiller, iktidar kurumlarının fiili olarak elde bulundurulması kadar iktidarın parçasıdır. Özneyi ...
Devamı »Fight Club (1999, David Fincher)
1. Giriş “I want you to hit me as hard as you can.” (Tyler Durden) Film, ne olduğunu sonradan kavrayacağımız bir jenerikle başlar. Kamera anlatıcının beyninin kıvrımları arasında geriye doğru hareket etmektedir. Kimyasal ve elektriksel tepkimeler arasında dolaşmaktadır. Böyle bir başlangıç, aslında bütün gerçekliğimizin asıl mekânının bedenimiz olduğunu dile ...
Devamı »Türk Sinemasının Dünü, Bügünü, Yarını
Sinemanın Türkiye’ye girişine 1896–1897 yıllarından başlarsak kendimizi 90 yılı aşan bir sinemasal maceranın içinde buluruz. Bu sinemasal maceranın dönüm noktası ise ilk çevrilen filmler oluyor, ister konulu, ister belgesel. Fuat Uzkınay’ın tartışılan “Aya Stefanos’taki Rus Abidesinin Yıkılışı”nı (1914) bir başlangıç olarak saydığımızda Türkiye’de 74 yıldan beri (yapımın durduğu yılları düşersek ...
Devamı »Wild at Heart (1990, David Lynch)
Filmin yönetmeni David Lynch’i biraz tanıyanların bile aklının köşesine yazdığı anlaşıl(a)mama izlenimleri kısa filmleri ve ilk uzun metraj film denemesi Eraserhead’den bu yana izleyicilerin en sevdiği özelliği ya da en nefret ettiği de olabiliyor. 9 yapımlık filmografisini dikkatli incelediğimizde sadece üç film dışında farklı yapıda sinema dilini icra etmiştir. Farklı ...
Devamı »Yeni Komedi Filmlerinin “Politikası”
Komedi Filmlerinin Politik Angajmanlığa Uzaklığı [Tez: Hayatın bütün alanlarının politikleşmesi, güç/iktidar ilişkilerinin hiç boşluk bırakmadan hayata tahakküm etmesi de olgusal bir toplum ilişkisi ise; her tür sınıf içi ve sınıflar arası davranış kendi normunu kabul ettirmiş yahut baskısı reddedilemez politik biçimin, geniş anlamıyla ideolojinin yansısı ve hatta kendisi olmak durumundaysa; ayrıca ...
Devamı »Türk Sinemasında Oyunculuk
Sinema tarihçileri, genelde, bir ülke sinemasını değerlendirirken daha çok o sinemayı yaratan yönetmenlere ağırlık verirler, yaratıcıları önemserler, akımlar ve başyapıtlar üzerinde dururlar. Bu yöntem doğaldır hatta geleneksel ve kaçınılmazdır. Ancak bu yapılırken nerede ise zorunlu olarak bir haksızlığa yol açılır, geniş seyirci kitleleri için sinemanın en çekici veya tek çekici ...
Devamı »1 Film 2 Analiz: Inception (Süleyman Keskin)
“All that we see or seem Is but a dream within a dream?” (Edgar Allan Poe) “Bütün gördüğümüz ve göründüğümüz de düş içinde düş müdür sadece?” Çeviri: İsmail Haydar Aksoy 90’ların ilk yıllarından itibaren, sinema endüstrisinin çağa uygun yapılanmasını gerçekleştiren genç yönetmen tayfası içindeki Quentin Tarantino, David Fincher, Alejandro González ...
Devamı »Bir Dasein Olarak Danny Boodman T.D. Lemons 1900
Egzistansiyel ve fenomenolojik bir şekilde anlaşılan dünya, bir insani ilgi alanıdır; insan bir “dünya içinde varlık”tır çünkü dış varlığa iştirak yoluyla kurduğu dünyası, insan varlığına şekil vermektedir. İnsan bir çevre içinde varlığa sahiptir ve insanın dünyası başka insanlarla paylaştığı bir dünyadır. İnsan, ilgilerin meydana getirdiği bir varlıktır; çevreyle bağlantısı ve ...
Devamı »Yetenekli Bay Ripley: “Burjuva ile Özdeşleşme ve Eşcinsel Krizi”
Bu yazıda sınıf çatışması ve burjuva ile özdeşleşme miti problematiği üzerine kurgulanan fakat altmetinlerde eşcinsel krizinin psikopatolojisine odaklanan The Talented Mr. Ripley (Yetenekli Bay Ripley) adlı anlatıyı okumaya çalışacağım. Beyaz perdede burjuva-proleter çatışması Capracorn (1) masallardaki gibi iki sınıfı uzlaştırarak da, proleterlerin bir burjuva ailelesini katlederek nefretini kusuşunu göstererek de ...
Devamı »