“Bir hayatım tamamlandı, şimdi başka biri başladı.” (Tolstoy, Diriliş) Nabokov’un aktardığına göre Tolstoy’un, yaşlılık yıllarında canı hiçbir şey okumak çekmez, artık yorulmuş, bıkmıştır. Sadece tek bir romanın kendisini heyecanlandırdığını söyler, kitabın adı, Anna Karenina’dır. Klasikler böyledir; insan kendi yazdığına bile yabancılaşıp onu yeni bir eser gibi okuyabilir. Sıradanlığa, rutine ve ...
Devamı »Hermann Hesse’nin Bozkırkurdu İsimli Romanı Üzerine
Harry Haller; yolunu şaşırıp kendi habitatından ayrı düşmüş, kazârâ bir kente inip sürüye karıştığına inandığı kurt tabiatını “Bozkırkurdu” olarak adlandıran, kırklı yaşların sonunda; kendini sadece insânî ya da sadece yabanıl yönleriyle görüp, insan ve kurt olarak ayırdığı iki kimliğin karşıtlığını ruhunda ölümcül bir çatışma hâlinde sürdürüp bir yandan da görünürdeki ...
Devamı »Günler Damlıyor Ama Aynı Kaba Değil / Seyrek Yağmur
“Her ironi bir hayal kırıklığını gizler, diye düşünüyor Rıfat. Koşup da yetişememeyi, uzanıp da tutamamayı gizler. Bacakları kendilerine yetmediği için kanat çıkarmak zorunda kalan atların çaresizliğini gizler. Her ironi bir hayal kırıklığının üzerini örter, diye düşünüyor Rıfat. Issız, soğuk yatağına girip yorganı üzerine çekiyor.” (Seyrek Yağmur, s.30) Kafka’nın Aforizmalar’ından sonra ...
Devamı »Tolstoy’un İvan İlyiç’in Ölümü Kitabı Üzerine
İvan İlyiç’in odasında, tavana baktığı o noktada, birden kafasına çark eden, o en bayağı hakîkatle birlikte, inceliklerle dolu muhayyilesi ve yaşamındaki her şey, dahası tüm dünya; yapmacıklı gösterişiyle konuk salonundaki karanlık çehrelerin kendisine nispet edermiş gibi attıkları kahkahaların, karısının kopan gürültüden sonra onu kontrol etmek için odasına gelip gösterdiği bir ...
Devamı »George Sand
Erkeklere âşık bir kadın travesti: George Sand İlk romanı Indiana’da yaşlı zalim kocasından kaçan bir genç kadının hikâyesini anlatarak çağdaşlarını dehşete düşüren George Sand, özgürleşebilmek için erkek kılığında gezen ama âşık olduğu erkekleri kendine esir kılan bir dişi örümcekti. Tanınmak ya da tanınmamak ve her ikisi için de kılık değiştirmek ...
Devamı »Tiyatro Eleştirisi Üzerine Önemli Bir Kaynak
Daha önceki yazılarımdan birinde, “Tiyatro Eleştirisi ve Eleştirmenlik” başlığı altında özellikle şuna vurgu yapmıştım: “Tiyatro Eleştirilerini okumak, onların kitap haline gelmesi ve arşivlenmesi tiyatromuzun hangi süreçlerden geçtiğini ve nasıl bir tiyatro birikimimiz olduğunu anlamamız açısından çok önemlidir. Ama ülkemizde arşivciliğe ve bu tarz yayınlara gereken önem verilmediği için yeterli bir ...
Devamı »Kayıp Zamanın İzinde’nin Üzerinden Bir Yüzyıl Geride Kalırken…
Havva gelecek mi? Marcel Proust Yahudi, hasta ve eşcinseldir. Ari ırk, temiz toplum ve ahlaklı vatandaş kristallerinin ölümcül parıltıları altında, bu üç kimlik, ağırdır. Doğduğu gün Yahudidir, 9 yaşında bedensel hastalığa yakalanmış ve bu hastalık 34 yaşına geldiğinde Proust’u, perdeleri kapalı bir odaya çarmıhlamıştır. Dreyfus Davası, başlamış bitmiş; Zola’nın “J’accuse”ü ...
Devamı »Yarım Kalmış Arzu ya da Bir Yenilgi Hikâyesi: Pinokyo
İtalyan yazar Carlo Collodi’nin Pinokyo karakteri, kapitalist toplumun “çalışma” dayatmasına karşı “umutsuz ve mutsuz bir direniş”1 sergiler. Zavallı Pinokyo’nun çalışmaya karşı geliştirdiği “içsel” direniş, “dışsal” gerçekliklerden ötürü amacına ulaşamaz: Aylaklık. Aylaklık düşlerini sürdürme imkânının hayli zayıf olduğu bir toplumsal kesimden geliyor olmasıyla alakalıdır bu: Yoksullar. Pinokyo “kukla” olduğu kadar yoksuldur ...
Devamı »Kadınların Çığlığı
Tiyatro yayıncılığına yeni bir soluk getiren ekip, Sıfırdan Yayınları olarak başladığı serüvene şimdi Dramatik Yayınları olarak devam ediyor. Yayınevi, 7 yeni tiyatro oyununu meraklıları için ilk defa gün yüzüne çıkardı. Genel yayın yönetmenliğini Nurhan Uslu’nun yaptığı yayın evi ayrıca, OYÇED’in mevsimlik yayını “Dramatik” dergisini de çıkarıyor. Ülkemizde nitelikli yayıncılığın, özellikle ...
Devamı »Leblebi Tozu Yediren, Gazoz İçtiren Öyküler: Mahir Ünsal Eriş
Meddah öykücülüğü diyebileceğimiz bir tür ile modern öykünün kapılarını 19. yüzyılın sonlarında zorlayan bu coğrafyanın çocukları, 21. yüzyılın hemen başında özgün bir öykü dünyası yaratmayı başarabildi. Bu süreç, Türk edebiyatında modern öykü denemelerinin ilk temsilcileri Aziz Efendi, Samipaşazâde Sezâi ve Ahmet Mithat’tan günümüzün genç öykü yazarlarına, yüzlerce sanatçı sayesinde yaşandı. ...
Devamı »Melih Cevdet’in “Garip”i (I)
Edebiyat tarihçileri ve eleştirmenleri tarafından epeyce şey yazıldı; Türkçe şiirin esaslı damarlarından olan “Garip akımı”yla ilgili. Gerek akımın sahneye çıktığı başlangıç evresinde (1937-1941) gerekse sonraki dönemlerde yapılan yorumlara “yeni yorumları” eklemek hakikaten zor. Zira böylesi bir işe girişecek kişinin karşısına “Garip şiirinin kendisinden çok” bu şiir hakkında yapılmış yorumlar silsilesi ...
Devamı »Edebiyattan Beyazperdeye Koyu Kırmızı Bir Tabu: Ensest
“Her öyküde arzu ile yasa çatışır ki öykünün temelini de bu çatışma oluşturur.” (A.J. Greimas, Semantique Structurale) Nasıl ki edebiyat kutsal kitaplardan, mit, efsane ve söylencelerden esinlenmişse, sinema da edebiyattan beslenerek “kutsal” olanı yeniden üretmiş, kendini kutsalın arketipi üzerine var etmiştir. Sinemanın göstereni edebiyat ise edebiyatın sürekli yararlandığı kutsal da ...
Devamı »Oyun Yazarlığında Yepyeni Bir Soluk: “Hakikat Erleri Börklüce Mustafa”
Tiyatro yayıncılığına yeni bir soluk getiren Dramatik Yayınları, son olarak Nazif Uslu’nun kaleminden çıkan, “Hakikat Erleri Börklüce Mustafa” adlı oyunu okuyucularla ve tiyatroseverlerle buluşturdu. Nazif Uslu, Börklüce ve yoldaşlarını tiyatro oyununda buluşturmuş. Kitabın girişinde Tamer Levent’in Uslu’yu anlatan kısa ve vurucu bir yazısı karşılıyor okurları. Tamer Levent, Uslu’nun Türk tiyatrosundaki ...
Devamı »Birinci Ölüm Yıldönümünde: Gülten Akın
Gülten Akın, bir yıl önce, 4 Kasım 2024 günü, seksen iki yaşında öldü. Gülten Akın hayattayken, şiiri hakkında birçok kez söz aldım. Yer yer onu kuşkulandırdım, kızdırdım; ayrım, adlandırma ve tanımlamalarıma itiraz etmesine yol açtım. Hem onun, hem de kendi başıma dert oldum. Israr etmekten ilk vazgeçtiğim bir dönemde, bir ...
Devamı »“Tiksinti”nin Lordu: Georges Bataille
ANNEM VE GÖZÜN ÖYKÜSÜ Yalnızca şehvet yüklü, saldırgan olmayan bir tür dans, parçalama zevkine olduğu kadar zina yapma zevkine de dalıyor ve kendini en bayağı zevke vererek aynı zamanda acıya, ölümün soluğunu kesmeye göz dikiyordu. Zina polemiği hâlâ sürerken yüzyıl önce bu satırları kaleme alan Georges Bataille’ın, ‘Annem’ adlı öyküsünden, ...
Devamı »