Anasayfa / Sinema (sayfa 2)

Sinema

Aşktan da Üstün: Hitchcock Sinemasında Kişisel Bir Gezinti

The Birds/Kuşlar filminin açılış jeneriği kuş sesleriyle beraber ilerler. Bu jenerikte kanarya sesi yalnızca Tippi Hedren’in adı geçince duyulur. Ayrıca daha sakin gelen kuş sesleri ekranda Directed By: Alfred Hitchcock yazısı belirir belirmez bir anda saldırgan seslere dönüşür. Psycho’nun baş kadın karakterinin adı Marion Crane’dir. Crane İngilizcede vinç, turna ve ...

Devamı »

Sinemanın Ölümsüz Dehası: Andrey Tarkovski

Yaşam ile yaşamak iki ayrı kavram. İnsanlarla, yaşam hakkındaki verilere dayanarak bir tanıma ulaşmak insanın yaşadıklarından beslenmesinin ilk basamağıdır. İkinci basamağıysa bu tanımın değerini anlamaktır. İnsanın duygu ve düşüncelerini yaşam değil yaşadıkları biçimlendiriyor. Yaşam, yaşama uzanan bir yolculuk. İnsanın gökyüzü hayalleridir. Yıldızlarıysa karşısına çıkan insanlarla yaşama kattığı anlamdır. Kutup Yıldızı ...

Devamı »

Hakan Bilge’nin Yeni Kitabı “Aşktan da Üstün: Hitchcock Sinemasında Kişisel Bir Gezinti” Raflardaki Yerini Aldı

“Aşktan da Üstün: Hitchcock Sinemasında Kişisel Bir Gezinti” adlı sinema kitabı Doruk Yayınları arasından çıktı. Kitapta Notorious‘tan (1946) hareketle Hitchcock sineması detaylı bir biçimde kuşatılarak yönetmenin ele almaktan haz duyduğu temalar ve kişisel saplantıları yine kişisel bir bakışla ele alınıyor. Ayrıca gerilim sinemasının ana bileşenleri, yönetmenin teknik ustalığı ve hitchcockyen ...

Devamı »

Metropolis (1927, Fritz Lang)

Metropolis: Bir Şehre Ruh Aramak Metropolis… Meçhul bir geleceğin ürpertici bir ihtişam barındıran kocaşehri… Madde namına hiçbir eksiği yoktur bu metropolün. Her evresinin en ince ayrıntısına değin mükemmel tasarlanmışlığı neresine bakılırsa bakılsın alenileşen bu varlık kütlesi, içinde barındırdığı insanatıyla, hayvanatıyla, nebatatıyla, cemadatıyla devasa bir makinedir. Ve elbette mekanik aksamıyla. Bilim ...

Devamı »

Detachment (2011, Tony Kaye)

Detachment (2011) Amerikan yapımı bir film. Yönetmeni Tony Kaye’i ise American History X filminden tanıyoruz. Türkiye’de izleyicilerin karşısına Kopma ismiyle çıkan film Amerikan liselerinde geçici olarak görev yapan bir öğretmenin, Barthes’in hikayesini anlatırken, aynı zamanda gençliğin ve okulların durumunu da gözler önüne seriyor. Aslında filmi izleyip anlamaya çalışırken okulu, hayatın ...

Devamı »

The Lobster (2015, Giorgos Lanthimos)

kynodontas (2009, köpek dişi) filminden tanıdığım yunan yönetmenin kafkaesk tarzda yazıp çektiği distopik bir film. konusu kynodontas gibi orijinal. filmin evreninde yalnızlara yer yok mottosu bulunmakta. yorgos lanthimos filmi denilince akla plato’nun mağara metaforu gelmeli. ama yorgos’un yorumuyla. evrenini hakikatin olmadığı şekilde kurguluyor çünkü. ıstakoz’da özellikle david (colin farrell) şehre ...

Devamı »

Edebiyattan Beyazperdeye Koyu Kırmızı Bir Tabu: Ensest

“Her öyküde arzu ile yasa çatışır ki öykünün temelini de bu çatışma oluşturur.” (A.J. Greimas, Semantique Structurale) Nasıl ki edebiyat kutsal kitaplardan, mit, efsane ve söylencelerden esinlenmişse, sinema da edebiyattan beslenerek “kutsal” olanı yeniden üretmiş, kendini kutsalın arketipi üzerine var etmiştir. Sinemanın göstereni edebiyat ise edebiyatın sürekli yararlandığı kutsal da ...

Devamı »

World War Z (2013, Marc Forster)

Saf ırkçı ve muhafazakâr nasihatlerle örülü World War Z (2013, Dünya Savaşı Z, Marc Forster) temelde 1950’li yıllardan beri süregelen büyük Orta Doğu projesinin Hollywoodvari kılık değiştirmiş biçimidir. İdeolojik propagandası kutsal beyaz adamın kahramanvari mitosuyla ilişkilidir. Virüsün Doğu coğrafyasından dünyanın geri kalanına yayılması tesadüf değildir. Araplar, Siyahlar ve Uzak Doğulular ...

Devamı »

Noah (2014, Darren Aronofsky)

Marc Forster’ın World War Z’sini (2013, Dünya Savaşı Z) izlerken de benzer duygulara kapılmıştım: Yetenekli genç yönetmenlerin Hollywood memurlarına dönüşmelerini izlemek kadar üzücü bir şey yok. Sanırım Paul Rotha yazmıştı: “Hollywood’a gidip de körelmeyen yönetmen yok gibidir.” Sanırım doğru. Burada kastettiği Avrupa’dan Amerika’ya yerleşen sinemacılar elbette, ama fark eden bir ...

Devamı »

The U.S. vs. John Lennon (2006, David Leaf, John Scheinfeld)

Richard Nixon ya da bir başkası da olabilirdi, genelde iktidar sahiplerinin paranoyak eğilimlerinin arkaplanını siyasal karizmalarını korumak ve koşut düzeyde egemenliklerini istikrarlı biçimde sürdürmek fikri oluşturuyor, denebilir. Belgeseldeki kurban ise sadece John Lennon değil, ilişki kurduğu radikal aktivistler ve Kara Panterler adıyla anılan siyahi eylemciler. Amerikan hapishaneleri için yeni kurban ...

Devamı »

We Were Strangers (1949, John Huston)

John Huston’ın 1940’lı yıllarda çektiği kara filmlerden biridir We Were Strangers (1949). Huston mücadeleci, kararlı, yazgısını avcunun içine almak arzusundaki serüven ruhlu portreler çizmiştir. Sinemasını tek sözcük özetleyebilir düşüncesindeyim: mücadele. We Were Strangers da kuşkusuz böyle bir filmdir. Bu kez mücadele alanı Küba dolayları. Artık tesadüf müdür, bilinçaltından süzülüp gelen ...

Devamı »

Bowling for Columbine (2002, Michael Moore) ve Charlton Heston

Amerika Ulusal Silah Birliği’nin başkanlığını yürüten, öteden beri sağcı politikacıların emrinde çalışan ve muhafazakâr söylemleriyle bilinen aktör Charlton Heston’ın sorulan sorular karşısında sıvıştığı, devekuşu gibi saklandığı bir dokümanterdir Bowling for Columbine (2002, Benim Cici Silahım, Michael Moore). 6 yaşındaki siyah bir erkek öğrencinin yine altı yaşındaki beyaz okul arkadaşını vurduğu ...

Devamı »

Kuşbakışı Rio Bravo (1959, Howard Hawks)

Howard Hawks’ın filmlerindeki erkek karakterlerin cinsel belirsizliği dikkat çekicidir. Yönetmenin en ünlü western filmlerinden Rio Bravo’da (1959, Kahramanlar Şehri) kasaba şerifi John T. Chance (John Wayne) güzel ve alımlı bir kadın olan Feathers’ı (Angie Dickinson) defalarca reddeder. Niçin? Dekor, kasabayı acımasız bir çetenin tahrikkâr reisi ve onun tehditkâr kiralık haydutlarının ...

Devamı »

Tarkovsky’nin Aynasındaki Şiir: Zerkalo

“Sinema, insanlığa hiçbir şey öğretemez, çünkü insanlık, hiçbir şey öğrenemeyeceğini, son dört bin yılda yeteri kadar ispatlamıştır…” –Andrei Tarkovsky “Kötülük ne kadar artarsa güzeli yaratma nedeni de bir o kadar artacak. Şüphesiz daha güç olacak, ama daha da gerekli.” –Andrei Tarkovsky İsveçli yönetmen Ingmar Bergman’a göre Andrei Tarkovsky, sinema yönetmenlerinin en ...

Devamı »

Devletin ve Ordunun İdeolojik Esiri: Sinema

Müslümanların yoğun olduğu Keşmir bölgesi üzerinde altmış yılı aşkın bir süredir hem Hindistan hem Pakistan hak iddia ediyor. Söz konusu Keşmir sorunu üzerinden Hindistan ile Pakistan arasındaki tansiyon, Keşmir’in bağımsızlığını savunan Hizbul Mücahidin militanları ve Hindistan güvenlik güçleri arasında 8 Temmuz’da çıkan çatışma ile yeniden yükselmeye başladı. Bu çatışmada örgütün ...

Devamı »
kuşadası escort
çankaya escort
escort izmir