Yılmaz Güney, kariyerinin başından itibaren ‘yalnız adam mitosu’nun altını çizmiştir. Sadistik gangster filmlerinden (Yılmaz Atadeniz’in çektiği Çirkin Kral Affetmez ya da Güney Ölüm Saçıyor; kendi yönettiği Canlı Hedef, At Avrat Silah; Mehmet Aslan’ın Çifte Tabancalı Kabadayı’sı) üst düzey gangster filmlerine (kendi yönettiği Umutsuzlar ya da Lütfi Akad’ın Kurbanlık Katil’i), Anadolu ...
Devamı »Romandan Uyarlanan Filmler Nasıl Başarılı Olabilir?
Özet: Bu çalışmada edebiyat-sinema ilişkisi ele alınarak roman ve film arasındaki farklar tespit edilecek, sinemanın edebiyata başvurma sebepleri ile romandan filme uyarlama yöntemleri üzerinde durulacak, başarısız edebiyat uyarlamalarının başarılı hâle gelmesi için yapılabileceklere dikkat çekilecektir. Sinema-Edebiyat İlişkisi Sinema, kendisinden önce var olan edebiyat, resim, müzik, tiyatro, heykel, dans gibi sanat ...
Devamı »Masallar ve Dengbejlerin Filmleri: Sesime Gel ve Annemin Şarkısı
Sayıları hızla artan Kürt yönetmenler, Kürtlerin özellikle ‘90’lı yıllardan itibaren yaşadığı toplumsal sorunları farklı açılardan ve farklı bağlamlar içerisinde sinemanın olanaklarını kullanarak anlatıyorlar. Hüseyin Karabey’in Sesime Gel ve Erol Mintaş’ın Annemin Şarkısı isimli filmleri de, geçtiğimiz bir ay içerisinde gösterime giren ve Kürtlerin hikâyesini kendi dillerinde, içeriden anlatan iki değerli ...
Devamı »Vatan, Millet, Sinema
“Tarihî film” denince aklımıza ilk gelen şeyin “Türklerin düşmanlarıyla mücadelesini” konu alan filmler olması Türkiye’ye özgü bir durum değildir. Her ne kadar “tarihî film” genel anlamda tarihsel olayları konu alan ve gerçeği doğruya en yakın biçimde yansıtan bir tür olarak tanımlansa da, savaşın ve köklerini milli hasletlerden alan kahramanlıkların en ...
Devamı »Sarmaşık (2015, Tolga Karaçelik)
İsmail’in (Kadir Çermik) Kürt’ü (Seyithan Özdemir) ararken bir aralık geminin boş deposuna indiği bölüm, eğer gemi Türkiye’nin alegorisi mahiyetinde düşünülürse, ülkenin bilinçaltına inildiği bölümdür ve filmin afişlerinden biri de bu sahneden yola çıkılarak yapılmıştır aslında. Kürt’ün sadece ırksal düzlemde algılanışı (bir sahnede açılım sözcüğü telaffuz edilir), sözüm ona bir devi ...
Devamı »Türk Sinemasının Politik Halleri
Ergenekon Soruşturması sürecinde sokağa da yansıyan demokrasi talebi ve yükselen darbe karşıtı söylemler, halkı demokratik tepkilerini göstermeleri yolunda teşvik eden resmi erkânın şaşırtıcı tavırları derken, batı demokrasilerini kıskandıracak kadar politik bir toplum olduğumuzu eşe dosta gösterdik. Kazın ayağı öyle değil dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız. Demokratikleşmenin ‘Olunacak ol!’ komutuyla gerçekleşmeyeceği konusunda ...
Devamı »Kış Uykusu: Dilsizleşen bir “Kendinde Aydın”
Nuri Bilge Ceylan’ın Kış Uykusu filmi Kapadokya’nın kış manzarasının sükunetiyle açılsa da bu durgun atmosfer emekli tiyatrocu Aydın ve şoförünün arabadaki yolculuğu esnasında cama fırlatılan taşla birden bir ivme kazanır. Failin küçük bir çocuk olduğu, çocuğun, ailesikirayı ödeyemediği için Aydın’ın başlattığı icra takibini yürüten haciz memurlarına o sırada veremediği tepkiyi ...
Devamı »Türk Sinemasında ’68’liler ve 12 Mart
Sinemayı tarihsel bir belge olarak gören Marc Ferro’ya göre “Film, gerçeğin görüntüsü olsun ya da olmasın, ister belge ya da kurmaca, isterse gerçek ya da tümden düşsel, entrika olsun tarihtir.” Bugün, Türk Sineması’nın geçmişteki örneklerine baktığımızda, Yeşilçam kalıpları ile yapılmış pek çok filmde, aslında Türk toplumunun bilinçaltının, ortak fantazyaların yattığını, ...
Devamı »Türk Sinemasının Üniversiteye Bakışı
Lumier kardeşlerin 1895’de sinema aygıtını bulmasından sadece bir yıl sonra, İstanbul’da halka açık ilk sinema gösterimi yapıldığında, Türkiye’de üniversitenin öncüsü olarak kabul edilen ilk Darülfünun deneyiminin (1863) üzerinden yaklaşık otuz yıl geçmiştir. Ancak 1900’de sürekli eğitime geçebilen Darülfünun’un, modern üniversite görünümünü aldığı İkinci Meşrûtiyet yılları ise konaklardaki özel seansların dışında, ...
Devamı »Toz Bezi’nin Feminist İzleri
Bugün sınıf mücadelesi üzerine ziyadesiyle söz söylenmesi, yazılıp çizilmesine rağmen kadının mücadeledeki yerini göz ardı edenler için: Toz Bezi, bu mücadeledeki kahramanların yalnızca fabrikalarda çalışan erkek işçi sınıfından oluşmadığını; kapitalist ataerkil kuşatmada, hem ev içinde hem ev dışında, fazlasıyla sömürgeleştirilen, emeği görünmez kılınan kadınların da yer aldığının bir kez daha ...
Devamı »Ana Yurdu Filmi Üzerine Bir Derkenar
Senem Tüzen’in senaryosunu yazıp yönettiği bir ilk film “Ana Yurdu”. Çok kısaca, kocasından yeni boşanmış Nesrin’in, şehirden ayrılıp bir süreliğine geldiği köyde, hayatta olmayan anneannesinin evinde, ona göz kulak olmak üzere bir anda çıkıp gelen annesi Halise ile olan çatışmalı ilişkisini hikâye ediyor. Hacca gidip gelmiş muhafazakâr anne, her ne ...
Devamı »Karanlıkta Uyananlar’dan İş ve Ekmek’e Yeşilçam’da İşçi Filmleri
Yeşilçam’da “işçiler” ve “işçi sorunları”, hiçbir zaman bir furyaya dönüşmediyse de, zaman zaman işlenmiş konular arasındadır. İlk işçi filmimiz, 1964 tarihli bir yapım: Karanlıkta Uyananlar (Ertem Göreç, 1964) İlk prototip olmanın tüm avantaj ve dezavantajını taşıyan Karanlıkta Uyananlar’ın ardından, ekonomik kuşatılmışlık ve sansür gibi çeşitli nedenlerle, işçi filmleri tekrar uykuya ...
Devamı »Türk Sinemasında 12 Eylül
12 Eylül’ün Türk sinemasında iki açıdan önemi vardır. Birincisi, depolitizasyon sürecine sokulan Türkiye’de toplumsal zihniyetin değişimi sinemayı da etkilemiş, Türk sinema tarihinde de “’80 Sonrası” olarak adlandırılan bir süreç başlamıştır. İkincisi, ’80’lerin ikinci yarısından itibaren ardarda, ’80’ öncesi terörü ve 12 Eylül darbesi ile gelen baskı yıllarını anlatan filmler çekilmiş, ...
Devamı »Mustang Üzerine
Deniz Gamze Ergüven’in yönettiği Mustang filmi ‘‘Türkiye’yi dış ülkelere kötü lanse ediyor’’ gibi sığ bir bakış açısıyla özellikle milliyetçi-muhafazakar kesim tarafından yoğun olarak eleştirildi ve eleştirilmeye devam ediyor. Filmin cesur konuları ele alışı bunda en başat faktör: Ensest, küçük yaşlarda evlendirilen kızlar, ataerkil hegemonyanın aile üzerindeki baskısı, zorla görücü usülü ...
Devamı »Sise Saklanan Gerçek: Rüzgârın Sarmaşığı
Bir zamanlar bu toprakların bir bölümünde adına Troya denilen bir ülke vardı. Öncesinde ve sonrasında pek çok yolculuklar yapıldı, karalardan denizlere, yerlerden göklere, ormanlardan dağlara. Halklar geldi geçti. Taipidos’lar sustu ve bağırdı, yenildi ve kazandı, ağladı ve zafer çığlıkları attı. Ama ezici çoğunluk, dünyayı kendi gözleriyle görmenin, doğadan ve umuttan ...
Devamı »