İtalyan Yunan Amerikalı
Asıl adı Stefani Joanne Angelina Germanotta olan Lady Gaga 28 Mart 1986 tarihinde İtalyan bir baba ve Yunan bir annenin çocuğu olarak New York’ta dünyaya geldi. Dört yaşında piyano çalmaya başlayan sanatçı, ilk piyano baladını on üç yaşında yazdı, on dört yaşında canlı gösterilerde çaldı. Katolik bir kız okulunda öğrenim gördükten sonra, New York Üniversitesi’nin Tisch School of the Arts bölümüne girmeye hak kazandı ve burada müzik eğitimi aldı. Müzik kariyerine odaklanmak amacıyla bir süre sonra bu okuldan ayrıldı.
Şöhrete giden yolda soyunmak mübahtır
Dünyaca ünlü bir star olmadan önce Manhattan’da bazı gece kulüplerinde piyano çalan ve şarkı söyleyen Lady Gaga, çok daha geniş kitlelere hitap etmek istiyordu. Kimsenin kendisini dinlemediğinden yakınan Gaga, bu soruna kendince bir çözüm bulmuştu: soyunmak. İnsanların ilgisini çekmek için çalıştığı gecelerden birinde çırılçıplak soyundu ve böylece kulüpteki herkesin dikkatini çekmeyi başardı. İnsanlar artık onu dinliyorlardı.
2005 yılında Island Def Jam Music Group’un yöneticisi ve genel müdürü L. A. Reid, Gaga’yı ofisindeki koridorda şarkı söylerken duydu ve onu Def Jam Recording adlı kayıt şirketine dahil etti. Gaga, üç ay geçtikten sonra buradan ayrılsa da, söz yazarı ve yapımcı RedOne ile tanıştı ve beraber çalışmaya başladılar. RedOne ile Mötley Crüe’nin, “Girls, Girls, Girls” ve AC/DC’nin “T.N.T” adlı eserlerinden esinlenerek “Boys Boys Boys” adlı şarkıyı kaydetti.
Stefani, Gaga oluyor
Gaga’nın ilk şarkılarında yardımcı olan müzik yapımcısı Rob Fusari, sanatçının sesini Freddie Mercury’ye benzetmesi nedeniyle, Gaga’nın bugünkü Gaga olmasını sağlayan kişi oldu.
“Her gün, Stef stüdyoya geldiğinde ona merhaba demek yerine Queen’in ‘Radio Ga Ga’ şarkısını söylemeye başlardım. Bu onun giriş şarkısıydı. Lady Gaga aslında teknik bir hataydı. Telefondan ona mesajla ‘Radio Ga Ga’ yazısını kodladım ama cihaz ‘radio’ sözcüğünü ‘lady’ olarak düzeltti. Sonra o bana tekrar mesaj attı ve ‘İşte bu!’ dedi. O günden sonra onun adı Lady Gaga’ydı ve sürekli ‘Bir daha beni Stefani diye çağırmayın’ demeye başlamıştı bile”.
Lady Starlight tarih olsa da…
Sanatçı bu olayın ardından ‘Lady Gaga’ olarak tanınmaya başladı. 2024 yılı boyunca, kendisine sahnedeki kıyafetlerini hazırlamada yardım eden Lady Starlight ile işbirliği yaptı. İkili, “Lady Gaga and the Starlight Revue” adını verdikleri gösterilerle Mercury Lounge, The Bitter End ve Rockwood Music Hall gibi yerlerde sahneye çıktı.
Bunun dışında Gaga, “The Ultimate Pop Burlesque Rockshow” adındaki 1970ler tarzı kurgusal roller üstlendi. Gaga, Ağustos 2024’de Lady Starlight ile beraber Amerikan Lollapalooza müzik festivaline katılmaları için davet edildi. İkilinin buradaki olumlu eleştiriler topladı. Başta avangart ve elektronik dans müziğine odaklanan Lady Gaga bir süre sonra pop ve çağdaş glam rock müziklerinden esinlenerek melodiler bestelemeye başladı. Bu süreç içinde Cricket Casey’in yazdığı The Portel in the Park adlı çocuk kitabı ile verilen iki disklik bir sesli kitap için iki şarkıda yer aldı. Bunun yanında “World Family Tree” ve “The Fountain of Truth” gibi şarkıları için Mell Mel’e eşlik etti.
Ve Akon Gaga’yı yarattı
Rob Fusari bir süre sonra Lady Gaga ile bestelediği şarkıları, yapımcı arkadaşı Vincent Herbet’a yolladı. Şarkıları beğenen Herbert, hemen Gaga’yı kendi şirketi olan Streamline Records’a kaydettirdi. Gaga her ne kadar Herbert’tan “Beni keşfeden adam” olarak bahsetse de esas tırmanışı Amerikalı şarkıcı-söz yazarı Akon’ı tanışmasıyla oldu. Akon’a vokal yapan Gaga Interscope-Geffen-A&M yöneticisi Jimmy Iovine’le tanıştırıldı ve Akon Gaga’yı hem bu şirkete hem de kendi şirketi olan Kon Live Distribution’a kattı. Bir süre sonra da Akon tarafından “ayrıcalıklı oyuncu” olarak çağrılmaya başlandı.
1 haftada “Şöhret” oldu
Lady Gaga RedOne ile bir haftalık çalışması sonrasında “The Fame” adlı albümü hazırladı. Albümden çıkan “Just Dance” ve “Poker Face” single’ları uluslararası başarı elde ederek başta Billboard Hot 100 olmak üzere birçok ülkede 1 numaraya yükseldi. Avusturya, Birleşik Krallık, Kanada, İrlanda gibi ülkelerin albüm listelerinde de bir numaraya yükselen albüm, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri’nin albüm listelerinde ilk beşe girmeyi başardı. Albümün ilk single’ı olan ve 8 Nisan 2024 tarihinde yayımlanan “Just Dance” bir süre sonra Avustralya, Kanada, Hollanda, Birleşik Krallık, İrlanda ve Amerikan müzik listelerinin zirvesine yükseldi. Şarkı “En İyi Dans Kaydı” dalında Grammy ödülüne aday gösterildi. İkinci single olan “Poker Face” 23 Eylül 2024 tarihinde yayımlandı ve yirmiye yakın ülkenin listesinin bir numarasına çktı. Bunun yanında sanatçının Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ikinci bir numara şarkısı oldu.
Bu dönemde Pussycat Dolls’un altında sahneye çıkmasına rağmen, eleştirmenler tarafından grubu sahne arkasına attığı yönünde yorumlarda bulunuldu. Aynı sıralarda üçüncü single olan “LoveGame” yayımlandı. Şarkı için çekilen video klip, içeriğindeki uygunsuz görüntüler nedeniyle Avustralya’daki Network Ten kanalı tarafından yayımlanmadı.
Hem Biseksüel Hem Hermafrodit
İlk başlarda sesi Christina Aguilera’ya dış görünüşü ise Amy Winehouse’a benzetilen ve bir kopyadan öteye geçemeyeceği düşünülen bu küçük kız gün geçtikçe medyanın daha çok ilgisini çeker hale geldi. Doğruluğu hiçbir zaman tam olarak kanıtlanmayan bazı fotoğraflarla Lady Gaga’nın hermafrodit olduğu yahut erkek olduğu haberleri git gide yayılmaya başladı. Bacak kenarlarından gözüken ve kıl olduğu iddia edilen siyahımsı görüntüler, küçük kırmızı elbisesinin altından fırlayan ve penis olduğu yine iddia edilen bir takım çıkıntılar kimilerinin kanıtı olarak internet aleminde gezinir oldu. Bu çelişkili ve karışık durumlara Lady Gaga’nın çelişkili ve karışık yorumları da eklenince ortam iyice şenlendi.
Konuyla ilgili olarak yaptığı bir röportajda şu ifadelerde bulundu: “Bu utandığım bir şey değil, yalnızca etrafımdaki herkese söylemeyi gerekli bulmuyorum. Evet. Hem erkek hem de kadın genital organım var, ama ben kendimi kadın gibi hissediyorum. Sadece küçücük bir penis, inanın hayatımı o kadar da etkilemiyor. Bu konu hakkında konuşmamamın sebebi, benim için çok büyük bir mesele olmaması. Hadi ama. Bütün ömrümüz boyunca vajinalarımız hakkında konuşmuyoruz herhalde. Bana kalırsa, birden fazla cinsiyete sahip olan kişilerin olması büyük bir şans. Seksi ve cazibeliyim. Hem penisim hem de vajinam var. Daha ne olsun!”
Ancak sanatçı daha sonraları Barbara Walters ile yaptığı röportajda, uzun süredir kendisinin hermafrodit olduğunu öne süren şehir efsanesini reddetti: “Başta bu çok ilginç bir durumdu ve herkes az çok ‘Bu gerçekten çok ilginç bir hikaye’ diyordu. Bir bakıma ben kendimi çift cinsiyetli olarak gösteriyor ve çift cinsiyetli olmayı seviyordum”.
Görünen o ki, Lady Gaga da bu şehir efsanesini ilginç bulmuş olmalı ki, yukarıdaki gibi iki farklı ifade vererek hayranlarının ve anti-hayranlarının ağzına bir süre oyalanabilecekleri bir şeker vermişti. Beyonce ile birlikte hazırladığı Telephone klibinde de bu tür soruları ortadan kaldırabilmek amacıyla neredeyse çıplak denecek bir sahnede vajinasını ekranlara dayadı ve bir nevi cevap verdi. Tabi bu kadar karışıklık yarattıktan sonra böyle bir davranışta bulunmak insanları ikna etmeye yetmedi ve görüntülerdeki kişinin Lady Gaga olup olmadığının asla kanıtlanamayacağı yönünde eleştirildi.
Kliplerinde ve şovlarında cinselliği yüksek oranda ön planda olan Gaga’nın cinsel kimliği de konuşulmadan olmazdı elbette. Kliplerinde kadınlarla öpüştüğü sorulduğunda Lady Gaga “biseksüel” olduğu yanıtını verdi. USA Today dergisine verdiği röportajda Gaga şunları söyledi: “İnsanların seksi anlayışını değiştirdiğime inanıyorum. Gay, biseksüel ya da cinsel anlamda özgür olmanın saklanmaması gerektiğini düşünüyorum. Elbette herkesin gizlisini saklama hakkı var, fakat ben bu konuyla ilgili utanılacak bir şey görmüyorum. Neysem oyum. Müziğimde zaten bunu açıkça belirtiyorum. Bu nedenle röportajlarımda da bunu saklama gereği duymuyorum. Çünkü müziğimden de apaçık belli ki kadınlardan hoşlanıyorum”.
Amma ve lakin Gaga, bir süre sonra cinsel eğilimini açıklamaktan büyük pişmanlık duyduğunu belirtti: “Eşcinsel topluluğu sırf sinirli görünmek adına kullanan bir insanmışım gibi görünmekten hoşlanmıyorum. Ben cinsellikte özgür bir kadınım ve sevdiğim şeyi sevenirm. İnsanların bu konuda benim hakkımda bir şeyler yazmasını istemiyorum, çünkü sanki ben bunu benim sinirli ve gizli kapaklı olduğumu vurgulamak amaçlı yazdıklarını düşünüyorum”.
Gaga vs. Gays
Ekim 2024’da Billboard dergisinin verdiği “Yılın Yükselen Yıldızı” ödülünü elde eden sanatçı, 10 Ekim 2024’da Human Rights Campaign’in düzenlediği ulusal akşam yemeğine katıldı. Bunu izleyen dönemde Washignton D.C.’de düzenlenen National Equality March adlı yürüyüşe katılan Gaga, şu şekilde bir konuşma yaptı: “Müzik dünyasında halen çok büyük miktarda homofobi izleri var. Bu yüzden bu yürüyüşe ben de katılıyorum”.
Beyaz Saray’ın önünde düzenlenen Homofobi karşıtı gösteride olanca gücüyle Obama’ya sesini duyurmaya çalışan Lady Gaga, LGBTT savunuculuğunu her fırsatta dile getirdi. Baştaki başarısını eşcinsel hayranlarına atfeden Gaga, geleceğin gay ikonu olarak dahi görüldü. Kariyerinin başlarında radyolarda dinlenme bakımından sorunlar yaşayın Gaga şu yorumu yaptı: “Benim için dönüm noktası eşcinsel topluluğuydu. Çok fazla eşcinsel hayranım var ve bana çok sadıklar. Adeta beni yukarı taşıdılar. Onlar hep benim yanımda olacaklar ve ben de onların yanında olacağım. Bir hayran kitlesi yaratmak hiç kolay değil”.
Bunun dışında kendi kayıt şirketi Interscope’un birlikte çalıştığı Manhattan merkezli bir LGBT satış şirketi olan FlyLife’a The Fame albümündeki yazılar aracılığıyla teşekkür eden sanatçı şu satırlara yer verdi: “Sizi çok seviyorum. Bu projedeki ilk kalp atışıydınız. Desteğiniz ve parlaklığınız benim için dünya demek. Bu harika takımla beraber daima eşcinsel topluluk için savaşacağım”.
Sanatçı yine Mayıs 2024’de Logo adlı bir LGBT kanalının düzenlediği NewNowNext Ödülleri’nde sergilediğ ilk televizyon gösterilerinden birinde Just Dance’i seslendirdi. Aynı yıl Haziran ayında aynı şarkıyı San Francisco Pride organizasyonunda seslendirdi. The Fame albümünün yayımlanmasının ardından Poker Face’in kendi biseksüelliğiyle ilgili olduğunu açıklayan Gaga, Rolling Stone dergisine şu demeci verdi: “Kadınlarla çok içli dışlı olduğumdan dolayı erkek arkadaşlarımın hep gözü korkardı. Bu onları rahatsız ederdi. Öyle ki ‘Ben üçlü yapmak istemiyorum, yatakta sadece sen yetersin’ demek zorunda kalıyordu. Mayıs 2024’da The Ellen DeGeneres Show programına konuk olarak katılan sanatçı, DeGeneres’i “Kadınlar ve eşcinsel topluluğu için esin kaynağı olduğu için” övdü.
Son albümü olan “Born This Way” ile aynı adı taşıyan şarkıda herkesin doğduğu şekilde güzel olduğunu, biseksüel, gay yahut transgender olmanın farketmediğini ve olduğumuz gibi kabul edilmemiz gerektiğini betimledi. Parça ilk kez 53. Grammy Ödülleri’nde yumurta şeklinde bir araçtan çıkarak söylendi.
Dev bir LGBT fan topluluğu olan Lady Gaga tüm bunların yanında bazı “bilinçli” gaylerin de hedefi haline geldi. Kendilerini kullandığını ve kapitalizmin hizmetinde olan bir kişinin gayleri popüler kültürün bir nesnesi haline getirdiğini iddia eden bazı gay topluluklar Lady Gaga’nın kesinlikle karşısında yer alıyor ve diğer gaylere de “bilinçlenmeleri” konusunda çağrıda bulunuyorlar.
Feminist değilim, ay pardon feministim
Cinselliğini özgürce yaşaması, Telephone gibi kliplerinde feministlerin başucu eserlerinden olan Thelma ve Louise’e göndermelerde bulunması gibi sebeplerden dolayı Lady Gaga’nın feminist olup olmadığı sorusu da basının gündemindeki bir diğer konulardan biriydi. Ancak Lady Gaga cinsel kimliğinde olduğu gibi bunda da epey kararsızlıklar yaşadı. Kendisini bir erkekle kıyasladığında toplumun ona daha fazla sahip çıkacağını söylediği bir röportajında şu ifadelerde bulundu: “Eğer bir erkek olsaydım, elimde sigaram karşınızda oturup nasıl müzik yaptığımdan, hızlı arabaları ya da düzüşmeyi sevdiğimden bahsetseydim bana rock star derdiniz. Ama bunu ben yaptığımda, sırf kadın olduğum ve pop müzik yaptığım için beni yargılıyor, itici buluyorsunuz. Ben de bir rock starım” Bunun üzerine gazeteci kendisine “feminist misiniz?” diye sorduğunda şu cevabı verdi: “Feminist değilim. Erkekleri seviyorum. Amerikan kültürünü, birasını ve arabalarını seviyorum”.
Gaga, cinsel anlamda her ne kadar güçlü ve özgür olsa da, erkeklerden nefret etmediğini, Amerikan kültüründe yer alan erkeklerin kadınlara içki ısmarlamasına ise bayıldığını söylüyordu. Takdir edilir ki; Gaga’nın feminizmden böylesine uzak durma çabası ve bunu da feminizmi erkek düşmanlığı olarak göstermesi, feministlerin ilgisini ve tepkisini çekti.
Bunun üzerine Gaga, feministliğe yeşil ışık yaktı ve şu açıklamalarda bulundu: “Ben bir feministim. Kadınlara nasıl davranmaları ya da nasıl güzel olmaları gerektiğini söyleyen sistemi kesinlikle reddediyorum. Kadınlar güçlü ve kırılgandır. Güzel ve çirkindirler. Hem çok sesli hem de sessizdirler. Kadınların nasıl konuşması gerektiğini söyleyen bir zihin kontrolü var. Benim görevim ise hem görsel hem de müzikal olarak tüm bu şeyleri reddetmek”.
“ J. Jack Halberstam, “Gaga Feminism: Sex, Gender and the End of Normal” isimli kitabında Lady Gaga’nın feminizme yeni bir boyut getirdiğini, sadece kadınlığı değil, cinsiyeti ve hatta cinselliği problematize ederek herkesin varolduğu gibi yaşamasını savunduğunu ve normalliğe karşı bir duruş sergilediğini anlatıyor. Bazı yorumcular ise Lady Gaga’nın etnik, dini, cinsel her türlü kimlik savunuculuğunu sahte bulup, klipleriyle erkekleri kötülediğini, kadınları şiddete özendirdiğini öne sürmekteler. Ancak, fanları üzerinde yarattığı etki ve politik duruş açısından Lady Gaga’nın hafife alınmadığı gerçeğini de her zaman göz önünde bulunduruyorlar.
Gaga’nın kemikleri çıktı
Lady Gaga son albümü olan Born This Way için değişik bir imaj çalışmasına büründü. Her ne kadar kendisi bunu bir imaj çalışması kapsamında değerlendirmese de. Kendisine “Mother Monster” diyen Gaga, hayranlarına “Little Monsters” diye seslenmeye başladı. Yüzüne bazı protezler yerleştiren Gaga, Harpers Bazaar’a verdiği röportajda şunları söyledi:
“Bunlar protez değil, benim kemiklerim… Her zaman benim içimdeydiler. Ama ben gerçekte kim olduğumu tüm evrene göstermek için doğru zamanı bekliyorum… Bana ilham geldiğinde onlar da çıkıverdiler”.
Gaga tüm bunların yanında estetik operasyona da kesinlikle karşı olduğunu vurgulamayı unutmadı. Onun yaptığı yalnızca artistik bir dışa vurumdu.
Et kıyafet giydi, beden devrimi yaptı
Lady Gaga’nın çok fazla konuşulmasının nedenlerinden bir tanesi her zaman için “kostüm”leri oldu. Sıradışı giyindiği söylenen Gaga, Madonna’nın kopyası olmakla suçlansa da, gittiği yerlerde dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Katıldığı bir ödül töreninde giydiği etten kıyafet de yoğun ilgiyi hak edecek bir fikrin ürünüydü. Her yaptığının altında bir şey olduğuna artık emin olunan, sırf bu yüzden illüminati ismiyle adı yan yana anılan Gaga’nın etten kıyafet giymesinin elbette bir anlamı vardı ve konuyla ilgili olarak Ellen DeGeneres Show’da şunları söyledi:
“Bildiğiniz gibi, ben dünya üzerindeki en az yargılanan insanım. Ama yine de bazı yorumlar yapılıyor. Bence, inandığımız şey için ayağa kalkmaz ve haklarımız için kısa bir zaman içerisinde savaşmazsak, tıpkı bu kemiklerin üzerindeki et parçalarına dönüşeceğiz. Ve ben bir et parçası değilim”.
Yaptığı göndermeler etkiliydi Gaga’nın. Yine bir konserinde dev bir kıyma makinesine girerek, oradan şarkı söyledi. Buradaki göndermesi ise, kadınların piyasa tarafından tektipleştirildiği yönündeydi. Tabi bu da kendisi kozmetik sektörüne hizmet eden “Fame” isimli parfümünü çıkarmadan önceydi.
Lady Gaga’nın yaptığı en son konuşulan bombası ise “Beden Devrimi” adı altında yayınladığı fotoğraflarıydı. Bir dönem uyuşturucu kullanan, içki bağımlılığı nedeniyle inanılmaz derecede zayıflayan Lady Gaga uzun bir sessizliğin ardından 14 kilo alarak hayranlarının karşısına çıktı. Bikinili ve kilo almış fotoğraflarını littlemonster.com adresine koyan Gaga, hayranlarına kendi vücutlarını olduğu gibi sevmelerini ve kendilerinden utanmamaları gerektiğini söyledikten sonra, vücutlarının yer aldığı fotoğrafları sitesine koymalarını istedi. Tabi ki yüzlerce beden fotoğrafı sitede yer almaya başladı. Lakin dedikodulara göre, Lady Gaga annesinin yeni açmış olduğu restaurantın reklamını kilolarını kullanarak yapmıştı.
Velhasıl Kelam…
Amerikan pop müzik piyasasında bir boşluğu doldurduğu söylenen Lady Gaga hakkında söyleyecek ve yazılacak çok fazla şey var. Tezlere konu olmasının yanı sıra, South Carolina Üniversitesi’nde “Lady Gaga and the Sociology of Fame” isimli bir ders verilmesi, bu alanda ne kadar incelenmeye değer olduğunu göstermek açısından önemli bir örnek olabilir. İyi-kötü, güzel-çirkin, zayıf-şişman, zenci-beyaz, eşcinsel-heteroseksüel gibi karşıtlıkları yaptığı çalışmalarla ortaya çıkarması, bir manada tartışmaları alevlendirdi ve tıpkı bu zıtlıklar gibi insanları da ikiye böldü. Lady Gaga’yı yerlere göklere sığdıramayanlar bir yanda, onun basit bir kopya olduğunu söyleyenler bir yanda. Bana kalırsa, bu tür tartışmalara girmek bile, Lady Gaga’yı incelemeye değer…
Şeyda Koçak Kurt
Gazi Üniversitesi, Ankara
Kaynakça
http://abcnews.go.com/Entertainment/Story?id=8278249&page=1#.UayvjNKPEc
http://bitchmagazine.org/post/lady-gaga-im-not-a-feminist-i-hail-men-i-love-men
http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/gays-against-gaga-6277
http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/paparazzi-gozuyle-lady-gaga-16597
http://deflem.blogspot.com/2012/01/sexgaga.html
http://eksisozluk.com/entry/24502703
http://eksisozluk.com/lady-gaga–1928178?p=21
http://ladygagaisaman.com/lady_gaga_man_pics.htm
http://perezhilton.com/2009-07-20-this-is-not-a-joke-71#.Uayup9KPEcU
http://style.mtv.com/2010/09/13/2010-vmas-was-lady-gagas-meat-dress-real/#
http://tr.wikipedia.org/wiki/Lady_GaGa
http://www.ensonhaber.com/galeri/lady-gaga/3
http://www.huffingtonpost.com/2012/09/29/lady-gaga-pope-gay-marriage_n_1925324.html
http://www.people.com/people/gallery/0,,20295326_20653151,00.html
http://www.uludagsozluk.com/k/born-this-way/2/
http://www.yurtgazetesi.com.tr/sistemin-son-kurgusu-lady-gaga-makale,4233.html