YENİ SAYI (MAYIS-HAZİRAN 2024)
Bu başyazıya bir özürle başlamamız gerekiyor. Okurlarımıza bu sayıyla birlikte vermemiz gereken Öykü Yıllığı’nı ne yazık ki gelecek sayıya ertelemek zorunda kaldık. Bir takım sebepler bu ertelemeyi zorunlu kıldı. Öykücülüğümüzün ve düşünce dünyamızın önemli bir ismi olan Sadık Yalsızuçanlar’ın hazırlamakta olduğu yıllığın geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bir heyecan yaratacağını sanıyoruz. Türk edebiyatının ilk öykü yıllığı olması yanında, değişik imzaların geçen yılın öyküleri ve öykü kitapları üzerine değerlendirmelerinin öykücülüğümüz açısından nefes açıcı olacağını tahmin ediyoruz. Edebiyat Ortamı Öykü Yıllığı’nın hazırlıkları sürüyor. Yıllık, önemli bir aksilik olmazsa 27. sayımızın eki olarak okurlarımızın elinde olacak.
Bu sayımızda yine önemli metinler bulacaksınız. Edebiyat Ortamı, şiirin genç ve diri imzalarının mekânı olmayı sürdürüyor. İrfan Çevik, Erdal Çakır, Vural Uzundağ, Eyyüp Akyüz, Onur Bayrak ve A.Barış Ağır bu sayımızın şairleri.
Edebiyat Ortamı 2024 Şiir Ödülü’nü alan genç imzalarla söyleşiler yaptık ve onlardan örnek şiirler koyduk. Bu isimlerin gelecekte kendi yankılarını çoğaltacaklarını ve şiirimize zenginlik katacaklarını umuyoruz. Müşir Fuat’ın, Mehmet Sümer’in ve Serap Aslı Araklı’nın söyleşileri ve şiirleri hem kendi maceralarına hem de genç kuşağın toplu macerasına ışık tutan metinler olarak okurlarımızın önünde.
Sadık Yalsızuçanlar’ın “Devir İşi” başlıklı yazısı “devriş”i anlatıyor. Yani devir işini…
Mustafa Karadavut, nefis denemelerine devam ediyor. Bu sayıda üç kısa metnine yer verdik. Dilin tadının yoğun olarak duyulduğu bu metinlerin edebiyatımız için önemli bir kazanç olduğunu düşünüyoruz.
Ali Sali, 1997 yılında kaybettiğimiz değerli bir öykücüyü, Ramazan Dikmen’i yazdı. Rahmetle anıyoruz.
Mustafa Başpınar, önemli bir çalışmaya imza attı. Geçen yılın öykü kitaplarını değerlendirdi ve listeledi. Özellikle öykü ile ilgilenenler için kaynak olacak bir metin ortaya koydu.
Hakan Bilge, derinlikli sinema değerlendirmelerini sürdürüyor. Bu yazılar devam edecek.
İrfan Çevik, Cahit Sıtkı’nın şiirinden yola çıkıp Dante’ye uzanan güzel bir yazı yazdı.
Emre Döğer de, “geçen gün belirsiz” diyor. İyi bir deneme.
Bu sayımızda üç öykü yer alıyor. Bu yıl ikinci öykü kitabını yayınlayan Yılmaz Yılmaz öykülerini sürdürüyor. Mustafa Tatçı hoca da bu sayımıza güzel bir öykü ile katıldı. Sürpriz. “R”. Diğer bir öykücümüz ise genç bir isim: Oğuzhan Dursun.
Hilal Karahan, Hallaç yazılarının sonuncusunu yazdı. Farklı ve derinlikli bir metin.
Yeni tasarımımızın bize kazandırdığı en hareketli bölümümüz “Ne Olmuş Ne Bitmiş” başlıklı son bölüm. Dergiler biraz da son bölümleriyle vardır. Bu bölüm, Yunus Melih Özdağ’ın çabalarıyla sürüyor. Bu sayıda daha da hareketli oldu. Beğeneceğinizi umuyoruz.
İyi okumalar.
Mustafa Aydoğan