Anasayfa / Sinema / Kült Filmler / The Godfather Üzerine Bilinmeyenler

The Godfather Üzerine Bilinmeyenler

Francis Ford Coppola’nın The Godfather Blu-ray’inde yer alan yorumlarını aşağıda okuyabilirsiniz. Bu yorumlar arasında, Coppola’nın bazı önemsiz yorumlarını listeye almadım. Bazılarında çeviri hatası yapmış olabilirim. Doğrusunu bilen olursa yorum bölümünde ekleyebilir.

1-Açılış jeneriğinde filmin adının başına yazarın ismini koyduğu ilk film The Godfather olmuş. Daha sonra bu gelenekselleşmiş ve Dracula, The Rainmaker gibi filmlerde de bu geleneği devam ettirmiş.

2-Açılış sahnesinde neyi kullanacağını arkadaşlarıyla görüşerek karar vermiş. Onlar Patton’daki gibi güçlü bir açılış olması gerektiğini belirtmişler.

3-Marlon Brando’nun kucağındaki kedi planda yokmuş. Stüdyoda dolaşan bir kediyi Marlon’a gösteren Coppola olmuş. Brando, hayvanları ve çocukları çok sevdiği için sahneye kediyi de dahil etmiş.

4-Coppola, Bonasera’yı canlandıran Salvatore Corsitto’nun Brando karşısında ezilmeden gerçekleştirdiği oyunu övüyor. Bunun dışında Abe Vigoda’ya da övgülerini belirtiyor.

5-Coppola, düğün sahnesini kendi geçmişinde gördüğü İtalyan usülü “football wedding” diye nitelendirdiği düğünlerden yola çıkarak tasarlamış.

6-Clemenza, Paulie’den şarap alırken arkada gülümseyerek dans eden kişi Clemenza’yı canlandıran Richard Castellano’nun kardeşiymiş.

7-Tessio’nun ayağına basarak dans eden küçük kız imgesi yine Coppola’nın geçmişte düğünlerde rastladığı anlardan birisiymiş.

8-Don’un ofisinde pencerenin dışından gelen beyaz ışık doğal ışık değilmiş. Beyaz kağıt ve yapay ışıkla oluşturulmuş.

9-Luca Brasi rolünde oynayan Lenny Montana, bir güreşçiymiş ve Marlon Brando’nun karşısında oynayacağı için heyecandan titriyormuş. Kapı önünde söyleyeceklerini tekrar ettiği sahne doğaçlama olarak filme girmiş. O sahnede Montana gerçekten de rolünü unutmamak için söyleyeceklerini tekrar ediyormuş.

10-Ana Corleone’yi canlandıran Morgana King, Sicilya’da iyi tanınan bir jazz sanatçısıymış.

11-Düğün sahnesi, çekim takvimine göre prodüksiyonun ortalarında çekilmiş. Çekimler esnasında Coppola’ya 2,5 gün süre tanınmış, sürekli kovulma tehditleri gelmiş. Bu rahatsız ortamda, normalde akşamüstü çekilen Johnny Fontane’in şarkı söylediği sahne Gordon Willis’in yetenekleri sayesinde öğle saatlerinde gibi görünmüş.

12-Johnny Fontane karakteri Frank Sinatra’nın gençliği düşünülerek yazılmış. Fontane’in sahnede şarkı söylediği sahnede sohbet eden Michael ve Kay’in göründüğü bölüm aslında gece çekilmiş. Willis, ışıklandırma maharetini bu sahnede de konuşturmuş.

13-The Godfather 62 günde 6,5 milyon dolar bütçeyle çekilmiş.

14-Sahnede arya söyleyen kadın Coppola’nın kuzenlerinden biriymiş.

15-Don’un Fontane’e kızıp tokat atıp silkelediği sahnede kamera Al Martino’yu arkadan çekmek zorunda kalmış. Çünkü Martino, Coppola’nın istediği mimikleri bir türlü verememiş.

16-Don, Johnny Fontane’i ofisinin kapısından uğurlarken arkada görünen kadınlar, çekime uygun davranmamışlar ama bu görüntü komik durduğundan Coppola filme dahil etmiş.

17-Nino Rota’nın bestelediği müzikleri yapımcı Robert Evans hiç beğenmemiş. Love Story’nin tema müziği gibi popüler bir müzik bestelenmesini istemiş. Ama Coppola Rota’nın bestelerinin arkasında durarak bu müziği istemiyorsan beni kov diye blöf yapmak zorunda kalmış. Daha sonra The Godfather Waltz’un son halini 30-40 kişilik bir gruba dinletmiş ve herkes şarkıya hayran kalmış. Evans da nihayet şarkıyı kabullenmek zorunda kalmış.

18-Los Angeles’taki Woltz film şirketi sahnelerini Coppola çekmemiş. İkinci ünite yönetmeni çekmiş. Arkası dönük yürüyen kişi Robert Duvall değilmiş ve kamera arkasındaki kişi de Gordon Willis değilmiş. Hagen’ın Woltz’la tanıştığı çekim yapılan stüdyo aslında New York’taki Don’un ofisinin çekimlerinin yapıldığı stüdyoymuş.

19-Johnny Fontane’in alınmadığı film From Here to Eternity olarak bilinir. Mario Puzo’nun romanda gerçek olaylara anıştırma yaptığı konulardan biri de budur. Coppola, bu bilgiyi kendi adına onaylamıyor.

20-Woltz’un malikanesinde Hagen ve Woltz’u yürürken gördüğümüz sahnede Hagen’ı Duvall oynamamış. Los Angeles’taki dublör oynamış. Ahır sahnesi ise New York’ta çekilmiş.

21-Coppola, Robert Duvall, James Caan ve Al Pacino’dan memnuniyetini dile getiriyor. Bunun yanısıra stüdyonun bu isimleri beğenmemesi, hatta Gulf & Western şirketinin başının bizzat kendisine hakaret ettiğini ama Solozzo’nun vurulması sahnesinden sonra üzerindeki baskının bittiğini söylüyor.

22-İkinci ünite (L.A dış sahneler) çekimlerini William Butler gerçekleştirmiş.

23-Hayvanseverler, Coppola’ya sürekli kesik at kafasının gerçek olup olmadığını soruyormuş. Coppola da onlara bir mektup yazarak at başının bir köpek maması fabrikasından geldiğini ve sanat departmanının buzda bekletmesi sonucu oluştuğunu bildirmiş.

24-Genco Olive Oil Co. Binası Chinatown’da yapılmış. Hala aynı binada Genco Olive Oil Co. yazısı dururmuş.

25-Don’un masasında duran anisette, Coppola’nın babasının sık sık anisette içmesinden kalan bir anı olarak filme alınmış.

26-Coppola, Solozzo’yu canlandıran Al Lettieri’nin duruşundan ve göğsünün geniş olmasından etkilenmiş. Coppola’ya göre bu özellik onun dışında sadece John Wayne’de varmış.

27-Don’un Solozzo’yla görüştüğü sahneyi yapımcılar hiç beğenmemiş. Brando’nun aceleci bir oyun ortaya koyduğunu söylemişler. Coppola, yine kovulacağı yönünde dedikodular duymuş. Sahneyi yeniden çekmeyi teklif etmiş, yapımcılar bunu da reddetmiş. Bu olaylar olduğunda çekimlerin 3. haftası sona ermiş. Aslında tantana, büyük patron Charlie Bludhorn’un Marlon Brando’yu Don Corleone rolünde istememesinden kaynaklanıyormuş. Coppola’yı kurtaran sebeplerden biri de Patton filmiyle aldığı Oscar ödülüymüş.

28-Michael’la Kay’in ellerinde hediyelerle alışverişten çıktıkları sahne filmin çekilen ilk sahnesiymiş ve Polk’s Toy Store’da çekilmiş. Daha sonra göreceğimiz Hagen’ın oyuncakçıdan çıktığı sahne de burada çekilmiş. Filmin ilk yarısının en kilit sahneleri ilk hafta çekilmiş.

29-Solozzo-Luca Brasi görüşmesi Hotel Edison’un barında çekilmiş.

30-Don’un vurulma sahnesinin yüksek açıdan çekilmesi Coppola’nın fikriymiş. Gordon Willis bu fikri tuhaf bulmuş. Coppola, hem Don’un düşüşünü hem de portakalların yola saçılmasını birarada göstermesinden dolayı bu açıyı tercih etmiş. Bu, Orson Welles’in de tarzıymış.

31-Michael’ın babasının vurulduğunu gazeteden öğrendiği sahneyi George Lucas çekmiş.

32-Coppola, Richard Castellano’nun ikinci filmde de olmasını çok istemiş. Brando’nun da ikinci filmin son dakikalarında yer almasını istediğini belirtiyor ama ikisi de olmamış.

33-Hagen’ın Solozzo tarafından tutulduğu sahne, bir restoranda çekilmiş. Dış sahneler çekilirken müthiş bir fırtına ve kar varmış. Coppola, böyle havalarda film çekmeyi daha çok sevdiğini, çünkü doğal efekt oluştuğunu belirtiyor.

34-Coppola, kitapta Lucy’nin ameliyatı bölümünü ilk başta gereksiz olarak gördüğünü daha sonra tüm hikayenin aslında böyle yan materyallerden oluştuğunu farkettiğini söylüyor. Ama bu tip yan hikayeleri filme almayı da düşünmediğini belirtiyor.

35-“Take the Cannoli” sözünü Richard Castellano’nun eşi Ardell Sheridan tavsiye etmiş Coppola’ya. Castellano da bu sözün başına “Leave the Gun”ı eklemiş. Coppola bu kısmı “Drop the Gun” olarak hatırlıyor.

36-Clemenza’nın yemek yaptığı sahneyi Coppola yazmış, Mario Puzo da düzenlemiş.

37-Deneme çekimlerine Coppola, Diane Keaton’a Michael rolünde kiminle beraber oynamayı tercih ettiğini sormuş. Keaton’ın cevabı “Al Pacino” olmuş.

38-Don’un yattığı hastane gerçek bir hastanede çekilmiş. Coppola, şüphe unsurunu daha fazla vurgulamak için boş koridor sahnelerinden daha çok çekmesi gerektiğini ama çekmediğini söylüyor.

39-Yapımcılar, Al Pacino’nun hastane sahnelerindeki hakimiyetinden sonra ona güven duymaya başlamış.

40-Hastane iç çekimlerde George Lucas’ın Coppola’ya büyük yardımları olmuş.

41-Hastane dış çekimlerinde yakın planda Michael ve Enzo’nun göründüğü sahneler Los Angeles’ta ikinci ünite tarafından çekilmiş. Uzak planda gösterilenler ise New York’ta çekilmiş. Planlardan birinde Los Angeles’taki binaya New York’taki hastanenin görüntüsü yedirilmiş.

42-Komiser McCluskey’nin arkasındaki polis The French Connection’da da rolü olan yapımcı Sonny Grosso imiş.

43-Don’un malikanesi çekimleri birkaç farklı evde yapılmış.

44-Brando, Coppola’ya çekimlerden önce gerçek mafya üyeleriyle tanışmasını ve gözlem yapmasını önermiş. Coppola görüşmemiş. Ama James Caan rolüne hazırlanırken mafyayla görüşmeler ve gözlemler yapmış.

45-Michael’ın Solozzo’yu öldürmekle ilgili planını söylediği sahnenin çekiminde Coppola ve Willis yine fikir ayrılığına düşmüşler. İkilinin anlaşabilmesi The Godfather Part 2’nun çekimleri esnasında oluşabilmiş. Coppola, Godfather’ın çekimleri esnasında hep mutsuz olduğunu, herkesin kendisinin karşısında olduğunu söylüyor.

46-Coppola, çekimlerde bir yemek masasının etrafına toplanan aktörlerin ilk doğaçlamaları orada gerçekleştirdiğinden bahsediyor. Diğer aktörlerin Brando’ya kendilerini ispat etme çabası, Brando’nun şakacı kişiliği gibi gözlemlerini belirtiyor.

47-Michael, Solozzo ve McCluskey’in arabada geçen sahnesi boş bir stüdyoda arabanın sallanması ve arkadan yapay ışıklar verilmesi yoluyla çekilmiş. Coppola, bu sahnelerdeki Gordon Willis işçiliğini övüyor.

48-Coppola, Sterling Hayden’ı gizemli ve sıradışı bir oyuncu olarak görüyor.

49-Arabanın köprüde yön değiştirdiği sahne ikinci ünite tarafından çekilmiş.

50-Solozzo’nun öldürülmesi sahnesinin çekildiği restoranın yanında metro durağı olması sahnede duyulan tren sesinin de filme alınması fikrini doğurmuş. Coppola, bu sahnenin hem kendisi hem de Al Pacino için stüdyonun kendilerine onay vermeme fikrinin yıkıldığı sahne olarak görüyor. Bu arada Al Lettieri’nin Sicilya aksanı ve oyunculuğunu övüyor.

51-Restoran sahnesindeki tuvalet o restoranın kendi tuvaletiymiş.

52-Coppola, restoranda Michael’ın silahını doğrultmadan önce gelen ses efekti için kurgucu Walter Murch’ü övüyor.

53-Gazete manşetlerinin gösterildiği sahnede Coppola’nın babası Carmine Coppola’nın çaldığı şarkı This Loneliness imiş. Bu sahnelerde gösterilen cinayet fotoğrafları gerçek olaylarda çekilmiş fotoğraflarmış.

54-Coppola, kasting yapımcısı Fred Roos’la Don Corleone rolü için Laurence Olivier ve Marlon Brando’yu düşünmüşler. Olivier, o dönem hasta olduğu için rolü kabul edememiş, Brando ise o dönem Queimada ile gündemdeymiş. Coppola, yapım şirketine Brando’nun adını verdiğinde kesin bir dille reddedilmiş. Daha sonra Brando’nun oynamasını deneme çekimleri yapması, yapıma karışmayacağına dair sözleşme imzalaması gibi şartlar karşılığında kabul etmişler. Deneme çekimleri bizzat Brando’nun evinde yapılmış. Don Corleone’nin yüz ifadesi ve kısık sesi Brando’nun kendi fikriymiş. Brando, bu filmden alacağı para geciktirilince The Godfather Part 2’de oynamayı reddetmiş.

55-Yapımcılar, Michael rolü için Robert Redford ve Ryan O’Neill’ı önermişler. Ama Coppola, onları sarışın oldukları için tercih etmemiş. Coppola’ya göre Pacino’nun yüzü doğal bir Sicilyalı gibi görünüyormuş.

56-Coppola, Michael’a Sicilya’da eşlik eden çobanlar rolünde Pier Paolo Pasolini filmlerinde de oynayan Franco Citti ve birçok filmde oynamış Angelo Infanti’yi övüyor ve şakacı kişiliklerini James Caan’e benzetiyor.

57-Apollonia’nın babasını canlandıran Saro Urzi imiş. Onunla Michael’ın konuştuğu ve çobanın tercüme yaptığı sahnede altyazı kullanılmadan çeviri yoluyla göstermek Al Pacino’nun fikri olmuş.

58-Apollonia’nın babasının Michael’ı dinledikten sonra omuz kemerini takması bir anlaşma yapıldığını gösteriyormuş ve fikir Saro Urzi’ye aitmiş.

59-Love theme from The Godfather’ı Coppola önceleri Afrika tarzı bir müzik olarak istemiş. Arkaik Sicilya tarzı bir müzik olmasını beklemiş. İlk versiyonun Arap melodilerine benzemesinden hoşnut kalmamış. Nino Roya’yla Roma’da havaalanında buluştuklarında Rota melodinin son ve bildiğimiz halini mırıldanınca Coppola da çok beğenmiş.

60-Coppola, önceleri Connie rolü için, daha sonra Lucy Mancini’yi oynayan Jeannie Linero’yu düşünmüş. Yapımcı Robert Evans’ın da tercihiyle rol, kardeşi Talia Shire’a gitmiş.

61-Michael ile Apollonia’nın düğün sahnesinde çalan şarkıları Carmine Coppola besteleyip kaydetmiş. Coppola, anne ve babasının filmde birkaç yerde göründüğüne dikkat çekiyor.

62-Düğün sahnesinde Coppola, Pacino’dan dans etmesini ve gelini arabaya bindirmesini istemiş. Pacino, dans etmeyi, araba sürmeyi ve İtalyanca’yı bilmediğini söylese de hepsini yapmış.

63-Apollonia rolü için uzun süre kimse seçilememiş. Coppola, güzelliğinden dolayı Simonetta Stefanelli’de karar kılmış.

64-Kay’in malikaneye gelip Michael’ı sorduğu sahne defalarca çekilmiş. Coppola, sebebini hatırlayamıyor.

65-Carlo’nun Connie’yi dövdüğü sahnenin çekimleri esnasında yapımcılar Coppola’nın aksiyon sahnelerinde başarısız kaldığını düşünerek bir yedek yönetmen göndermişler. Coppola bu stresli çekimlerde neler yapabileceğini oğlu ve kız kardeşi Talia Shire’ın doğaçlaması sayesinde bulmuş.

66-Sonny’nin öldürüldüğü sahne için Coppola, Bonnie and Clyde filminin son sahnesinden esinlenmiş. Carmine Coppola bu sahne için “steal from the best” yorumunu yapmış.

67-Sonny’nin vurulduğu sahnede James Caan’ın üzerine yüzlerce maytap bağlanmış. Bu sahne hiçbir kaza yaşanmadan tamamlanmış.

68-Tom’un Don’la, Sonny’nin öldürülmesini konuştuğu sahnenin deneme çekimlerinde başka aktörler 40’tan fazla kez deneme yapmış. Robert Duvall ise 3-4 çekimde en iyi performansı vermiş.

69-Coppola, büyük oyuncularla çalışmanın yolunu onları rahat ve özgür bırakmakta bulduğunu söylüuyor. Brando gibi oyunculara direktif vermesine gerek kalmaması işi kolaylaştıran bir unsurmuş.

70-Coppola, İtalyan oyuncularla, Amerikan oyunculara göre daha rahat çalıştığını söylüyor.

71-Coppola, filmin ekonomik bir film olduğundan bahsediyor. Bu kadar düşük bütçeyle, 40’lı yılları ve o yılların ABD’sinin Corleone ailesiyle oluşan paralelliklerini hepsi işine hakim kişilerle çalışmanın sonucu kotarabildiğini anlatıyor.

72-Çekimleri New York Merkez Tren İstasyonu’nun toplantı odasında gerçekleştirilen Mafya toplantısı sahnesinden yola çıkarak seri filmlerin ilk bölümlerinin tazeliği ve orijinalliği ile kendine has olduğundan bahsediyor.

73-Brando’nun toplantı sahnesindeki başarısı stüdyonun onun üzerinde de yarattığı baskısından kaynaklanmış.

74-Michael’ın New England’a gidip Kay’le konuştuğu sahne çok sonra çekilmiş. Kitapta bulunmayan bu sahnenin görüntü yönetimini Gordon Willis yerine Bill Butler yapmış.

75-Don’un ofisi, ilk sahneyle sonlardaki Tessio ve Clemenza’nın endişelerini bildirmek için geldiği sahne arasında farklılıklar göstermiş. Coppola, 40’lı yıllarla 50’li yılların dekor anlayışı arasındaki farkı gösterebilmek için bu düzenlemeye gitmiş. Baba’nın masası ve koltuğu şu an Coppola’nın evinde bulunuyormuş.

76-Coppola, Al Neri’yi Michael’ın Luca Brasi’si olarak gördüğünü söylüyor.

77-Las Vegas sahnelerinin dış çekimler ikinci ünite tarafından Vegas’ta çekilmiş. Ama iç sahneler New York’ta bir otelde gerçekleşmiş. Otelin girişinde görülen hippiler anlatılan yıl gereği orada olmaması gerekiyormuş.

78-Coppola, ikinci filmde tam söz sahibi olması dolayısıyla bütçe kısıtlaması faktörünün ortadan kalktığı ve çok daha iyi bir prodüksiyona sahip olduğunu anlatıyor. İlk film stüdyonun düşük bütçe anlayışından dolayı kısıtlı alanlarda çekilmiş.

79-Coppola The Godfather’ın başarısının kendi hayatını büyük ölçüde etkilediğini anlatıyor. Evli, üç çocuklu ve parasız bir insanken bir peri masalında olduğu gibi çok önemli bir yönetmen haline geldiğini söylüyor.

80-Coppola’ya göre Fredo’nun filmdeki yaşadıkları empatiyle yaklaşılması gereken olaylardır.

81-Bob Towne’nin yazdığı Al Pacino ve Marlon Brando’nun bahçedeki sohbeti sahnesini film gösterime girdikten sonra izlerken Coppola, bu iki büyük oyuncuyla daha çok karşılıklı sahne çekmediğine pişman olmuş. Filmi çekme savaşı verirken bunu düşünemediğini söylüyor.

82-Baba’nın öldüğü sahnede yer alan çocuk çekimlerde kontrol edilemeyince Brando, portakal kabuğu şakasını aklına getirmiş. Kendi çocuğuna da bu şakayı yapan Brando’nun fikrine çocuk da gerçekten korkarak karşılık vermiş. Yetersiz ışıkta kısa sürede çekilmesi gereken bu sahnede yapım ekibi sadece iki kameradan oluşuyormuş. Sahnedeki domatesler New York’ta olmadığı için Chicago’dan getirtilmiş.

83-Mezarlık sahnesinin girişi yapım tarafından kesilmiş, Coppola epey emek harcadığı bu sahnenin çıkarılmasına çok bozulmuş ve daha sonra filme yeniden eklettirmiş.

84-Suikast sahneleri kitapta uzun bir yer kapladığından vaftiz sahnesiyle paralel kurguda aktararak sahneyi genişletmek fikri Coppola’nınmış. Vaftiz edilen bebek Coppola’nın kızı Sofia Coppola’ymış.

85-Vaftiz sahnesinde kilise orgu çalması Peter Zinner’ın fikriymiş.

86-Moe Greene’nin öldürülmesi sahnesinde aktörün gözlüğüne iki farklı tüp konulmuş. Kan, o tüplerin birinin patlamasıyla akmış.

87-Kiliseden çıkarken bebeği öpen kadın Coppola’nın annesiymiş.

88-Coppola, Abe Vigoda’nın son sahnesindeki mimik performansını çok başarılı buluyor.

89-Stüdyo ilk başta filmi 2 saat 15 dakika olarak tasarlamış. Coppola’ya filmi bu süre için kurgulamasını söylemişler. Coppola da 2 saat 20 dakikalık bir kurgu hazırlamış. Ama daha sonra Robert Evans, filmi o haliyle beğenmeyip 2 saat 45 dakikaya onay vermiş.

90-Michael’ın çakıllı yolda yürüdüğü sahne Dean Tavoularis tarafından özellikle hazırlanmış. Çakıllar, Michael’ın geçirdiği evrimi de temsil ediyormuş.

91-Coppola, filmin son kurgusunu hazırlarken The French Connection vizyona girmiş. Coppola, o filmi izlediğinde The Godfather’ı karanlık, sıkıcı, uzun ve birkaç adamın masa etrafında konuştuğu sahnelerden ibaret bir film olarak görmüş ve başarısızlıktan korkmuş. Ama The Godfather kendi kimliğini yaratan bir film olmuş.

92-Coppola, Puzo’ya övgülerinden sonra onu çok özlediğini belirtiyor.

93-İnsanlar The Godfather’ın başarısının sırrını sorduğunda Coppola, bütün ekibi tek tek övdükten sonra ben sadece onları seçtim diyor.

Muhammed Tiryaki

[email protected]

james caan mafya mario puzo michael corleone robert evans the godfather (1972) The Godfather Üzerine Bilinmeyenler vito corleone walter murch

Hakkında Editör

Hakan Bilge - The Godfather Mitosu (Şule Yayınları, 2024) ve Aşktan da Üstün: Hitchcock Sinemasında Kişisel Bir Gezinti (Doruk Yayınları, 2024) adlı sinema kitaplarının yazarıdır.
@hakan_bilge

Bu yazıya da bakabilirsiniz.

Otopsi: Hitchcock’un Psycho’sunun Sahne Sahne İncelemesi (Görsel Materyallerle Birlikte)

  1960 yılında Paramount Pictures şirketinin gözetiminde, Universal’in stüdyolarında çekilen ve Alfred Hitchcock’un son siyah ...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

kuşadası escort