Zihindeki dengesizlik, Piaget tarafından, “karşılaştığımız bir durum ya da nesnenin zihnimizdeki şemalara uymaması” şeklinde tanımlanmıştır. Karşılaştığımız durum, nesne ve olguları kategorize (şematize) ederek işleyen beyin, yeni durumları da bu şemalara dâhil ederek yoluna devam eder. Ancak bazen öyle şeylerle karşılaşır ki, bu durum ya da nesne zihindeki hiçbir şemaya uymaz ...
Devamı »Salò ya da Sodom’un Yüz Yirmi Günü (1975, Pier Paolo Pasolini)
‘’Küçük kuşlar koro halinde şarkı söyler de/ Ahengi yalnız, dalların bir aradaki uyumunda yatmaz mı ağacın?’’1 Pier Paolo Pasolini, Salò ya da Sodom’un Yüz Yirmi Günü (1975, Salò o le 120 giornate di Sodoma). Ölmeden önce çektiği son film.* Sade ironisinin** keskin yorumu. Genel olarak Barthes ve Klossowski’den, yer yer ...
Devamı »Erken Dönem Pasolini Filmleri
Pier Paolo Pasolini, 1975’te vahşice noktalanan 53 yıllık kısa sayılabilecek yaşamına pek çok “mükemmel” sığdırabilen ender sanatçılardan. Onlarca romanı, altı ciltlik şiir koleksiyonu, pek çok tiyatro prodüksiyonu olan Pasolini, çok önemli bir sinemacı olduğu kadar, değerli bir kuramcı ve dilbilimci. Pasolini’nin bu renkli entelektüel dünyası, yönettiği filmlere de yansımış. “Auteur” ...
Devamı »Once Upon a Time in America (1984, Sergio Leone)
Harry Grey’in The Hoods (1952) adlı romanını sinemaya uyarlamak isteyen yönetmen Sergio Leone, telif haklarıyla ilgili yaşadığı sorunlardan sonra zamanlamayı, Hollywood’un Amerikan kültürüne atfettiği seçkin anlamları yıkıp daha realist bir janr oluşturarak çektiği Amerikan üçlemesine yayarak; 10 senelik bir senaryo çalışması ardından yarattı Bir Zamanlar Amerika’yı (1984, Once Upon a ...
Devamı »Federico Fellini - 8 ½
“8 ½ evrenden daha esrarengiz.”[1] Astronot German Titov Federico Fellini’nin 8 ½ filmi, biçimsel ve içerik olarak geleneksel sinemadan özgün bir şekilde ayrılan, modern ve serbest bir üslupla perdeye aktarılmış sinema tarihinin çok önemli klasiklerinden biridir. Yönetmenin La dolce vita adlı filminden sonra (bu büyük bütçeli film İtalya’da ve tüm ...
Devamı »Federico Fellini Klasikleri (2) - Roma (1972)
“Uygarlık kenetlenmiş biraraya, altında toplanmış bir yönetimin, Gözüküyor barış içinde binbir yanılsamayla; Ama ölçülüp biçilmiş insan yaşamı Dehşete kapılsa da, durduramıyor bir türlü Kudurmuşçasına arıyor yüzyıllardan bu yana, Kudurmuşçasına arıyor, azgınca, her şeyi yıkarak Varmak için gerçeğin ıssızlığına Elveda Mısır ve Yunanistan, elveda ve elveda Roma!” (W. B. Yeats) Federico ...
Devamı »Michelangelo Antonioni Klasikleri (2) – Il Deserto Rosso (1964)
Modern birey, akılcı toplum içerisinde, insanın değil, aklın baskısını yaşamaya başlamıştır. Bu akılcılık, burjuva hayatı içerisinde daha belirgindir, akıl araçsallaştırılmıştır. Patron da köle de aklın kurallarına göre dönen çarklar içerisindedir. Modern toplumda akıl, duyguları köreltmeye ve o’nu belirlemeye başlar. İnsanlar ise bu baskı altında özgür değildir. Aydınlanma çağından beri insanı ...
Devamı »Seks ve Cinayet
Başlarken… Yeşilçam’ın janr sinemasında uzmanlaşmış yönetmenlerinden Mehmet Aslan’ın Aşka Susayanlar – Seks ve Cinayet (1972) filminin ismini ilk işittiğimde kahkahalarla güldüğümü iyi anımsıyorum. Öyle pek üstünde durmamış ve hemen unutmuştum. Gel zaman git zaman Beyoğlu’nda bir evde ilk izlediğimden bu yana da üstünden epey geçmiş, ben yine en ufak ilgi ...
Devamı »Dario Argento & Giallo
Wes Craven ya da George A. Romero gibi pili çoktan tükenmiş, atacak zarı kalmamış yönetmenleri sırf bilinçaltımızın gizli çağrısına uyarak yerleşik bir saygı içerisinde takip ediyoruz. Sahi, bile bile lades olmak değilse nedir bu? Ben çözemedim durumumu… Dario Argento’nun son filmi Giallo (2009; “Sarı” anlamında… Fakat Giallo’nun İtalyan thriller ve ...
Devamı »Federico Fellini Klasikleri (1) - La strada (1954, Sonsuz Sokaklar)
Giriş SanatLog kurulduğundan beri genel olarak klasik filmleri incelemek yolunda seçimimizi yaptık ve bu alışkanlığımız -belki de hastalığımız demeliyim- Federico Fellini’siz olamazdı. Bu nedenle 1954’te gösterime giren ve Oscar’ı alıp götüren bir klasiğin kritiğini yapmadan Fellini’ye girmek kanımca bir eksiklik olurdu. Bu nedenle Fellini sineması adına bir eksiklik hissetmemek için ...
Devamı »İstismar Sineması Sözlüğü
Uzun zamandır önceki yazım “Sinemada Çıplaklık: Nudies, Roughies, Mondo ve Porno”yu genişletmek ve tamamlamak istiyordum. Başlığa bakıp çok iddialı bir şey beklemeyin. Film tanıtımları yaparken kullanacağım terimlerden oluşmuş bir sözlük sadece. Mutlaka eksiklikler ve yanlışlıklar olacaktır. Affınıza sığınıyorum. Wherearethevelvets Badass: Kurallara karşı gelen tehlikeli ve asabi kimseler için ...
Devamı »Michelangelo Antonioni Klasikleri (1) - L’eclisse (1962)
L’eclisse filmi, Michelangelo Antonioni’nin yalnızlık üçlemesinin önemli (Alienation Trilogy) halkalarından birisidir. Bazı kritiklere göre bu üçlemeye “Red Desert” (Il Deserto rosso / Kızıl Çöl) filmi de eklenir. Film 1962 yapımı olup başrollerini Monica Vitti ve Alain Delon canlandırmaktadır. Filmin konusu bir yazarla ilişki yaşayan çevirmenin onunla ilişkisini bitirmesi, borsa simsarı ...
Devamı »Bernardo Bertolucci’nin Il Conformista’sı Üzerine
Anglosakson bir eleştirmenin (ismi aklımda değil) Bernardo Bertolucci’nin, Mussolini faşizminin panoraması ve Visconti stilinde dönemsel bir fresk niteliğindeki Il conformista’sı (1970, The Conformist - Konformist) hakkında aşağı yukarı şöyle bir yargıya vardığını anımsıyorum: “Önemli konular üzerinde gezinen üslupçu bir film; fakat bu stil gösterisinin filmin eleştirel tematiğinin önemine galebe çaldığını ...
Devamı »Sinemada Çıplaklık: Nudies, Roughies, Mondo ve Porno
Erotik sinemanın gelişmesinde çeşitli eğilim ve biçimler görülmektedir. Modern sinemanın çıplaklığa yer vermesi İskandinav ülkelerinden gelen, daha çok çekinmesiz natürel çıplaklığı içeren filmlerle olmuştur. Bu filmlerin bazıları, ırk güzelliğini belirtircesine, sosyalist propaganda filmlerinde olduğu gibi atletik vücutların sergilenmesinden ibaretti. Kesinlikle cinsel istek uyandırma amacı taşımıyorlardı. Fakat bu durumdan çıkar sağlamayı ...
Devamı »Blue Rita (1977; Das Frauenhaus) - Jesus Franco
Paris’te bir striptiz kulübü sahibi Blue Rita, aslında gizli bir örgütün patroniçesidir. Yanında çalıştırdığı striptizci kızlar, uluslararası namlı adamlarla yatarak onları uyutmakta, kaçırmakta ve gizli bir üsse kafesler içinde hapsetmektedir. Amaçları bu adamları konuşturmaktır (Neden? Belli değil. Zaten fark etmez). Yöntemleri çok değişiktir. Kafesledikleri adamların üzerine çamur benzeri mavi bir ...
Devamı »