Yazının öteki bölümlerini okumak için tıklayınız: Birinci ve üçüncü bölüm. “Filmlerin çoğu yüzeyde dolaşıyor. Derinlere inemiyorlar, çünkü saatte elli mil hızla su kayağı yapan birisi su yüzeyinin altına inemez. Fakat botunuz durursa -hatta yavaş bile gitse- inip suyun derinliklerine dalabilirsiniz. İyi fikirlerin olduğu yer diptir.” (David Lynch) (1) Bastırılmışın Geri ...
Devamı »Mulholland Drive (2001, David Lynch) - 1. Bölüm
Yazının diğer bölümlerini okumak için tıklayınız: İkinci ve üçüncü bölüm. Giriş “In a way, all of David Lynch’s films, but especially ‘Mulholland Drive’, differ greatly from the cinematic customs the average audience might know from commercial mainstream movies. Lynch’s work does not easily lend itself to an analysis of classical ...
Devamı »Eraserhead (1977, David Lynch) – 3. Bölüm
Dinsel Referanslar Yazının diğer bölümleri için bkz: Birinci ve ikinci bölüm. “Babalarımızın hayatta kalmasını istemeyiz. Ölmelerini isteriz. Anksiyetenin en kesin nesnesi, yaşayan bir babadır. Bu bize David Lynch’in filmlerini son derece dikkatli bir şekilde izlememizi önerir. Yani, bu filmlerde neyi ciddiye alacağımızı, neyi almayacağımızı anlamak için.” (1) Anne bedeninden kopuş ...
Devamı »Federico Fellini - 8 ½
“8 ½ evrenden daha esrarengiz.”[1] Astronot German Titov Federico Fellini’nin 8 ½ filmi, biçimsel ve içerik olarak geleneksel sinemadan özgün bir şekilde ayrılan, modern ve serbest bir üslupla perdeye aktarılmış sinema tarihinin çok önemli klasiklerinden biridir. Yönetmenin La dolce vita adlı filminden sonra (bu büyük bütçeli film İtalya’da ve tüm ...
Devamı »SanatLog - Criterion Film Okumaları
Aşağıda, Criterion Collection’dan çıkan kimi filmlerin analizlerinin yer aldığı linkler var. Kolayca bulunabilip okunsun diye bir araya getirdik. Ayrıca Roland Barthes’ın iki kritiğini de meraklısı için ekledik. Yazarların isimlerine göre alfabetik olarak linkledik. Film okumaları devam ettikçe sayfa da güncellenmeye devam edecektir. İyi okumalar. Cihan Gündoğdu Otto e mezzo (1963, ...
Devamı »Brief Encounter: İmkânsız Aşkın Sinematografisi
“Sonu mutlu biten bütün aşk hikâyeleri, birkaç cümleden fazlasını hak etmez.” (Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi) (1) “Erotik vurguların kamu hayatına götürülmesi feodal ve proleter bir özelliktir. Bir kadınla beraber görülmek onunla yatmaktan büyük önem taşır.” (Walter Benjamin, Tek Yön) (2) Kadın: Ölmek istiyorum. Erkek: Ölürsen, beni unutursun. Ben hatırlanmak istiyorum. ...
Devamı »Lola (1981, Rainer Werner Fassbinder)
Lola filmi Fassbinder’in BRD üçlemesi adı verilen filmlerinden ikincisidir. Fassbinder’in bu filmi yapmaktaki amaçlarından biri de; Joseph von Sternberg’in Heinrich Mann’ın bir romanı olan Professor Unrat’ın uyarlamasınden yola çıkılarak yapılan Der Blaue Engel’in bir uyarlamasını yapmaktı. Fassbinder ise Lola’yı 1950’nin Batı Almanya koşullarına uyarlamıştır. Aslında bu dönem yaşanan olaylar nedeniyle ...
Devamı »1 Film 6 Analiz: Blowup (3. Analiz - Esen Kunt)
ANTONİONİ SİNEMASINDA ARZUNUN MİKRO-POLİTİKASI YA DA ŞİZOANALİZİN SİNEMADAKİ İZDÜŞÜMLERİ Her eleştiri biraz imge istifçiliği, biraz da kültürün soykütüğünü çıkarmayı gerektirir. Walter Benjamin’in belirttiği gibi modernizmin kayıp halesinin peşinde gitmeye benzer bir eleştiri yazısı. Sinema gibi hayali ve hakikatin birbirine karıştığı bir alanda yazıyorsak baştan Lacan’ın “Her hakikat bir kurgudur” (Clero,2011,63.) ...
Devamı »Belle de Jour: Gündüz Güzelinin Gece Düşleri
Sinemayla yeni tanıştığım, izlediklerimin ne yönetmenlerini ne de oyuncularını seçme lüksümün olmadığı zamanlarda Catherine Deneuve’ün oynadığı bir Jacques Demy filmini (1) görmüş olmasam belki de birkaç kuşağı etkilemiş olan bu önemli Fransız oyuncunun benim için özel bir yeri olmayacaktı. Yıllar sonra karşıma çıkan Gündüz Güzeli’ni (2) izlemeyecek, Luis Bunuel’le de ...
Devamı »Federico Fellini Klasikleri (2) - Roma (1972)
“Uygarlık kenetlenmiş biraraya, altında toplanmış bir yönetimin, Gözüküyor barış içinde binbir yanılsamayla; Ama ölçülüp biçilmiş insan yaşamı Dehşete kapılsa da, durduramıyor bir türlü Kudurmuşçasına arıyor yüzyıllardan bu yana, Kudurmuşçasına arıyor, azgınca, her şeyi yıkarak Varmak için gerçeğin ıssızlığına Elveda Mısır ve Yunanistan, elveda ve elveda Roma!” (W. B. Yeats) Federico ...
Devamı »Türk Sinemasında Sanat Filmleri
“A Ay” desem? Peki, “Hababam Sınıfı” desem? Filmin özgün müziğini yapan Melih Kibar’ı saymazsak; Güdük Necmi’yi, İnek Şaban’ı, Damat Ferit’i, Hayta İsmail’i, Kel Mahmut’u, Hafize Ana’yı ve Badi Ekrem’i kim hatırlamaz. Parçala Behçet, Beş Dakikada Beşiktaş, Tak Fişi Bitir İşi, Turist Ömer, Savulun ...
Devamı »Delilik ile Aşk Aynı Şey
Bu yazıda, Godard’ın yapıtlarını kalkış noktası yaparak “yabancılaşan” aşk ve aşk ilişkilerine, “aşkın delilik hali”ne bakacağız. Fransız Yeni Dalga’sı (Nouvelle Vague) ile birlikte kadın imajı da değişip dönüşmüştür. En genel anlamıyla insan-öznenin düşünce ve eylem yapısının karmaşıklığı À bout de souffle’da (1960) Patricia’nın da (Jean Seberg) içinde bulunduğu o geniş ...
Devamı »Mektubun Sinemasal Tarihinde Gezinti
Bu yazıda, mektubun sinemasal coğrafyadaki kültürel ve insansal algılanışı/okunuşu üzerinde duracağız; yazınsal haritayı da kat ederek… Defaatle sorulan klasik soru: Mektup öldü mü? Kamusal alanda fazla bir yeri yok, kabul; ama yazınsal tür olarak mektup hiç ölmedi. Bizi ilgilendiren de bu zaten. Mektup, edebiyat ve sinema sanatı var oldukça yaşamaya ...
Devamı »Throne of Blood (1957, Akira Kurosawa)
Throne of Blood (1957, Kumonosu-jô / Kanlı Taht) Akira Kurosawa’nın Macbeth’i Japon konteksinde uyarladığı filmidir. Bu film, Shakespeare’in günümüze dek yapılan en iyi uyarlamalarından birisi olarak kabul edilir. Aslında filmde anlatılanlar dikkatli bir biçimde incelendiğinde modern Japonya’nın daha formalize edilmiş hali olarak yansıtılmaktadır. Filmin genel bir bakış açısı ile incelendiğinde ...
Devamı »Sinema Tarihinin En İyi 100 Filmi
“Sinema tarihinin en iyi 100 filmi” hiç olmadı ve korkarım ki hiç de olmayacak… Bu nedenle; “aşağıdaki liste kişiseldir”, demeyeceğim… Aşağı yukarı 7000 filmden müteşekkil film arşivimin -hepsini olmasa bile- büyük bir bölümünü tüketerek içine düştüğüm yanılsamanın çetelesidir aşağıdaki. Bu yüzdendir ki kusurludur ve aslında “en iyi 100 film” hiç ...
Devamı »