Alfred Hitchcock’un adını işitmeyen biri olduğunu sanmıyorum. Bunu bütün dünya ülkeleri için genelleyebilirsiniz ve bu hiç de abartılı bir varsayım olmaz. Ama yoksa “gerçek” mi demeliydim? Neyse.
Bu yazımızda, kariyerine thriller ile başlayıp en fazla başyapıt üreten yönetmenler kervanına katılarak sinemanın temel taşlarından biri durumuna yükselen Alfred Hitchcock’un en iyi 10 filmini listeleyeceğiz. Yıllara yayılan, “Hitch amca” ile kişisel hesaplaşmanın ürünü olan 10’luk bir liste. Ama şahsi bir şey olacak bu. Olabildiğince kişisel bir şey. Zaten filmografisi başyapıtlarla ve yenilikçi filmlerle dolu bir yönetmenin en iyi 10 filmini seçmek de çok zor bir şey. Ama deneyeceğiz…
Hitchcock filmlerine baktığımızda, romantizmin, gizemin, aşkın, gerilimin, karmaşık insan psikolojisinin, mcguffin’in hemen hemen bütün filmlerine iştirak ettiğini gözlemliyoruz. Film-noir’lerinde (kara film), saf korku filmlerinde, tipik ve konvansiyonel gerilim filmlerinde veya drama ve romance’larında bunu görebiliriz. Birazdan arz edeceğim 10’luk listenin de bunları kapsağını düşünüyorum. Yani bu en iyi 10 filmi seçerken bütün bu saydıklarımı kapsamasına, içermesine dikkat ettim. Yine de eksiklikler, unutulanlar, “şu olmasaydı da bu olsaydı” şeklinde itirazlar, fikirler olacaktır. Dedim ya, bu şahsi bir seçim…
Hitchcock’a hiç bulaşmamış, adını duymuş ama izlememiş sinemaseverlere de bir çağrı olsun buradan…
10’luk liste aşağıdaki gibidir ve yoruma açıktır!
1. Vertigo (1958, Yükseklik Korkusu)
2. Psycho (1960, Sapık)
3. The Lady Vanishes (1938, Bir Kadın Kayboldu)
4. Rear Window (1954, Arka Pencere)
5. The Birds (1963, Kuşlar)
6. The 39 Steps (1935, 39 Basamak)
7. Rebecca (1940)
8. Suspicion (1941, Şüphe)
9. Notorious (1946,tün) Aşktan da Üstün)
10. North by Northwest (1959, Gizli Teşkilat)
Not: Liste elbette ki beğeni ve öncelik sırasına göre oluşturulmuştur.
Yazan: Persona
Belki ufak birkaç değişiklikle benim de onaylayabileceğim bir liste… Ama farkediyorum ki The Lady Vanishes’i izlememişim henüz. 🙁
Psycho ilk baştaki yerini alırdı mesela hemen şimdi bir düzenleme yapacak olsam…
Neyse, iyi bir liste. Eline sağlık.
Teşekkürler Deniz. 🙂 Ortak zevklere sahip olmamıza sevindim.
Bu adamın filmlerini seçmek çok zordur yahu. Hepsi birbirinden güzel. Ben ilk sıraya “Kuşlar” ya da “Arka Pencere”yi koyardım herhalde; ama tamamen kişisel sebeplerden. Kuşlar’ı çocukken izlemiş ve çok korkmuştum. Arka Pencere ise, halen üzerimde taşıdığım korkumu verdiği sahneyle sinirlerimi bozuyor. Pencereden baktığımda başka bir pencereden farkedilmem ya da bir katilin, o kadar kişi varken bana bakması… Yok, anlatamıyorum, kimse beni anlamıyor…
Persona, eline sağlık…
Rear Window “bakmak” ve “görmek” arasındaki ince çizgide gezinerek güçlü altmetinlere göz kırpıyor. Bunun içinde “sinema” ve “seyirci profili” de var. Bahsettiğin “görülmek” ya da “farkedilmek” durumu da psikolojik olarak çok rahatsız edici bir boyuta ulaşıyor. Gerçekten çok güçlü bir film Rear Window. İlk sıraya almayı düşünmeni iyi anlamaktayım bu yüzden 😉
Okuduğun için sağol wherearethevelvets 🙂
arka pencere’yi tek geçerim tek 😉
persona, listenize bir ek yapmama izin verir misiniz?.. listeden çıkabilecek hiçbir film yok valla o yüzden yedek gibi bi şey olsun.. rope (ip).. istek parça gibi oldu ama hakkaten ben bu filminin hastasıyım 😉
Sir Alfred Hitchcock’un ilk sesli filmi Blackmail, sürükleyici kara filmi Strangers on a Train, elbette Rope, şaşırtıcı Dial M for Murder, sonra tabii ki The Man Who Knew Too Much kuşkusuz iyi filmler. Bir başkasının listesine kolaylıkla girebilecek kalitede fimler.
Ziyanı yok liladee. Sonuçta filmografisi çok zengin bir yönetmen var karşımızda 😉
François Truffaut’nun da imlediği gibi “seyirci üzerinde tam hakimiyet” kurabilen bir yönetmen Alfred Hitchcock. Belki fazla mübalağa gelecek fakat Psycho’nun her karesi sinema dersidir, Vertigo’nun kamera açılarının zenginliği bugün bile aşılamamıştır (Brian de Palma’nın Body Double’ını hatırlayın), Rear Window (ilham verdiği filmleri hatırlayın) salt Hitchcock’un filmografisinde değil, sinema tarihi açısından da önemli bir filmdir.
Eline sağlık persona.
Hitchcock’un filmografisi zaten başlı başına mükemmel ve persona’nın hazırladığı listenin amacı da sanırım bu filmografide öne çıkması kuvvetli filmleri bir araya getirmekti. Ellerine sağlık diyorum.
Düşündüm de, belki bu tarz listeleri ileride geleneksel hale getiririz…
Güzel bir sıralama olmuş…
Bu arada ben de Marnie ve Frenzy’yi eklemek istiyorum…
Marnie Hitchcock’un gerilimi psikanalizle birleştirdiği dikkat çekici bir film..
Frenzy ise gerilimin dibe vurduğu, ciddi anlamda dili dışarda çıplak kadın cesetlerinin kol gezdiği bir film..
Ayrıca Hitchcock’un istihbarat vurgusu yaptığı filmleri de benim dikkatimi çekiyor. (bakınız The Lady Vanishes, The Man Who Knew Too Much)
Rear Window ise tek mekanda geçen bir filmin ne kadar başarılı olabileceğinin canlı bir kanıtı.. Filmin sonundaki mizahi yaklaşımı ise Hitchcock’un yaratıcılığının güzel bir örneği olarak görüyorum.
bana kalırsa hitchcock sineması başlı başına bir deha ürünü. özellikle psikanaliz ile beraber değerlendirildiğinde tam anlamıyla yaratıcı zekanın tüm güzelliklerini bizlere sunuyor.
ben de bu listeye north by northwest, spellbound ve lifeboat filmlerini eklemek isterim.
Hitchcock,basit gibi görünen ayrıntılardan insan psikolojisi üzerine farklı izlenimler,güçlü çağrışımlar yaratabilecek yetenekte biri..Tabi burda yer alan filmlerin her birinin konusu ve filmin çekiliş amacı farklı.Bu yüzden bu filmleri mukayese etmek oldukça güç.Fakat bir yönetmenin filmleriyle ilgili kendimize göre şöyle bir sıralama yapmak mümkündür? Hangi film bende daha fazla etki uyandırdı,hangisinden daha fazla etkilendim? (kamera tekniği,oyuncular,senaryo,konu,yaklaşım tarzı,sinemanın uslubu hepsini bir bütün düşünürsek) Mesela Ingmar Bergman’ın her filmi güzeldir.Evlilik Yaşamından Sahneler ya da Yaban Çiçekleri.Ama Yedinci Mühür filminin bendeki yeri apayrıdır.Bunun gibi.Ya da Luis Bunuel’in çok iyi filmleri vardır.Burjuvazinin Gizli Çekiciliği,Samanyolu,Ekmeksiz Toprak(belgesel),Endülüs Köpeği,Altın Çağ.Ama bende kısa metrajlı Çöl Adamı Simon ve Burjuvazinin Gizli Çekiciliği filmlerinin yeri ayrıdır.Bunun gibi.İnsanlar her filme eşit bakmazlar,konuları farklı bile olsa, kıyaslanmaları mümkün olmasa bile bir filmi daha fazla ön plana çıkarma,onu hayatımızın filmi haline getirme eğilimindeyiz.
bir hitchcock filmi izlerken öykünün ve olayların içinde kayboluyorsunuz. psycho, rear window, vertigo ve the birds en iyi filmleri diye düşünüyorum.
Beni en çok etkileyen filmleri Vertigo ve Rear Window oldu. Aslında çoğu filmi bi şekilde konunun içine çekiyor seyirciyi. Bunu nasıl yapıyor bilemiyorum ama bir Hitchcock filmini görünce anlayabiliyorum. Bu tanımlayamadığım bir şey. Özellikle Rear Window’daki renkler, görsellik muhteşem, sanki ordaki benmişim, arka pencereden bakıyormuşum gibi hissettim filmin girişini izlerken. Hitchcock’un oyuncu seçimi de güzel. Filmlerinde James Stewart, Janet Leigh gibi oyuncuları genellikle oynatıyor. Alfred Hitchcock çağının en güzel gerilim, polisiye, korku, aksiyon filmlerine imza atmış, kendisini tebrik etmek isterdim..
5 ve 3, 7 ve 8 değiştirilebilir
Harbiden bu filmlerin hepsi bomba ama ROPE filmi de çok iyidir… İzleyin, listede ilk 5’i hakettiğini göreceksiniz.
Suspicion , 39 Steps , Rebecca’yı çıkartır ve yerlerine Rope , Dial M for Murder ve The Man Who Knew Too Much’ı koyarım ben.
1’e The Birds , 2’ye de Psycho’yu koydum. BOOOM. Benim Top 10 listem. 🙂
Hitchcock listelerinin kişiden kişiye değişmesi son derece doğal bir olay olmakla beraber benim listem şu şekilde olurdu:
1) vertigo (1958)
2) marnie (1964)
3) psycho (1960)
4) notorious (1946)
5) rear window (1954)
6) the birds (1963)
7) north by northwest (1959)
8) strangers on a train (1951)
9) rope (1948)
10) dial m for murder (1954)
Bunlar arasında özellikle Marnie, Hitchcock’ un ahlaksal konumunu en net biçimde ortaya koyan filmidir diye düşünüyorum.