Neil Gaiman’dan Mezarlık Kitabı

7 Ağustos 2024 Yazar:  
Kategori: Edebiyat, Eleştiri, Kitabiyat, Kitaplar, Roman, Sanat

“I said
She’s gone but I’m alive
I’m alive
I’m coming in the graveyard
To sing you to sleep now.

Dedim ki
O öldü ama ben yaşıyorum
yaşıyorum
Mezarlığa geliyorum
Seni uyutmak için şarkı söylemeye.

(Graveyard adlı şarkısından)

Bahsedeceğim , “Sandman”in ünlü yazarı Neil Gaiman’ın, “Coraline”den sonra yazdığı ikinci çocuk romanı (daha önce birçok resimli kısa öykü yazmıştır). Her ne kadar çocuk kitabı da olsa, yazarın karanlık tarzı, öykünün her tarafından sızıyor ve okuyanın tüylerini ürpertiyor.

1985 yılında, evlerinin yakınındaki mezarlıkta üç tekerlekli bisikletiyle gezen küçük oğlundan ilham alan Gaiman, kitabın temellerini atıyor. Rudyard Kipling’in “The Jungle Book” adlı öyküsünün mezarlıkta geçen versiyonu olarak tanımlayabileceğimiz öyküdeki olaylar da “Orman Kitabı” ile paralellik taşıyor. Öksüz ve yetim bir çocuğun, yaşayan insanlara ait olmayan bir dünyada evlat edinilmesi, dışarıdaki tehlikelerden korunması ve büyüme sancıları her iki kitapta da özdeş.

Mezarlık Kitabı (The Graveyard Book) açılış cümlesiyle (“Karanlıkta bir el bir bıçak tutuyordu.”) neyle karşı karşıya olduğumuzu açıkça belli ediyor. Coraline’de olduğu gibi Gaiman korku öğelerini umarsızca kullanıyor. Ailesi, Jack denen adam (The Man Jack) tarafından hunharca katledilen erkek bebek, emekleyerek komşu mezarlığın bahçesine sığınıyor. Buranın sakinleri yani ölüler tarafından korumaya alınan bebek, yüzyıllar önce ölmüş Bay ve Bayan Owens tarafından evlat ediliyor (yaşarken kendilerinin hiç çocuğu olmamış). Kendisinden başka hiç kimseye benzemediğinden Nobody (hiçkimse) adını alan, kısaca Bod denen çocuk, esrarengiz Beyaz Atlı Hanım (muhtemelen ölümün kişileşmiş şekli) tarafından “Mezarlık Özgürlüğü” bahşedilmesinden sonra buranın bir sakini haline geliyor. Silas adlı siyah pelerinli bir adam Bod’un koruyucusu oluyor. Canlı veya ölü olmayan, ifadesiz suratlı ve yemek yemeyen bu adam muhtemelen bir vampirdir (kitapta bahsedilmiyor). Yüce Koruyucular (Honour Guard)’ın bir üyesi olan Silas’ın olmadığı zamanlarda Bayan Lupescu (ismindeki lupus-kurt köküne dikkat!) Bod’a öğretmenlik yapıyor (genç olduğu halde yele gibi gri saçları olan bu kadın, Hound of God-Tanrı’nın Tazısı’dır).

Lisa adında genç bir cadı hayaleti ve Scarlett Amber Perkins adında yaşayan bir kız ile arkadaşlık kuran Bod, macerası boyunca Gulyabaniler (Ghouls), Gecesıskaları ve yüzyıllardır efendisini bekleyen, karanlık bir mezarın iç duvarını kangal kangal kaplayan Bekçi (The Sleer) ile karşılaşacak; onu öldürmeye çalışan Antik Mısır kökenli gizli grup Elinden Her İş Gelen Jackler (Jacks of All Trades) ile savaşa hazırlanacaktır (Jack aynı zamanda usta anlamına da gelmektedir).

Neil Gaiman’ın sırrı nedir? Her öyküsünü olağanüstü büyülü yapan şey nedir? Bunun için; yazarın literatüre, folklore ve her türlü mitolojik metne akademik düzeydeki hakimiyeti üzerine eklenmiş zeka pırıltıları taşıyan edebi dehasını göz önüne almak gerekir. Daha kariyerinin başında, kendisini kült mertebesine ulaştıran “Sandman” adlı grafik romanının “A Midsummer Night’s Dream” adlı fasikülüyle 1991 yılında World Fantasy Award alması üzerine; bir daha bu prestijli ödülün bir çizgi romana verilmesini engellemek için jüri üyeleri tarafından ayrı bir kategori açılmasına neden olmuştur. Sinemaya da uyarlanan, erişkinler için masal sıfatını taşıyan “Yıldıztozu (Stardust)” romanında da İngiliz folklorü ve edebi literatürüne atıflar vardır. Amerika’ya göç eden her ulusun kendi inancını da buraya taşımasından temellenen sembolik romanı “Amerikan Tanrıları (American Gods)” ile Hugo Award en iyi roman ödülünün yanısıra Locus, Nebula ve Bram Stoker ödülünü almıştır. Birkaç yıl sonra yine Hugo ödülü kazanan “Coraline” adlı çocuk romanı başarılı bir biçimde animasyona uyarlanmıştır. Bahsettiğimiz romanı ise köklü ve prestijli bir ödül olan Newbery madalyası almıştır.

Bir kitabı okumamda, onun aldığı ödüller bir yere kadar rol oynar. Çoğunlukla kitapta yazarın zekasının pırıltılarını ararım. Yukarıda bahsettiğim hayalgücünün sınırlarında dolaşan karakterlerin dışında, çocuk romanlarında okuyanın canını sıkan didaktik öğelerin ne kadar farklı aktarılabileceğini gösteren bir örnek sanki bu kitap. “Kör parmağım gözüne” çıkarımlara rastlamak mümkün değil. Evet bazı dersler veriliyor ama kimseye farkettirmeden. Herhalde bu yüzden Newbery jürisi tarafından son zamanların en iyi genç-erişkin romanı seçilmiş.

Kitabın resimlerinden sorumlu Dave McKean, Gaiman ile uzun süreli iş beraberliğini burada da sürdürmüş. Aynı Coraline’de yaptığı gibi kitabı karanlık ama açıklayıcı eserlerle süslemiş.

Mezarlık Kitabı

Mezarlık Kitabı

Neil Gaiman, insani duygulara ve yaşamın kendisine iç acıtıcı bir şekilde değinir. Çoğu lafı öylesine söylermiş gibi görünür fakat o cümle hayatınızın cümlesi olabilir. Mezarlık Kitabı’nı, ölülerle mutlu mesut yaşayan bir çocuğun anlatıldığı bir kaçış öyküsü olarak görmemeli (Harry Potter gibi çocukların gerçeklikle ilgili bağlarını zayıflatan bir roman değil). Bir bölümde Bod ve Silas arasında bir diyalog geçiyor. Bod artık gerçek hayata atılmak istiyor. Dışarıda kendisini bekleyen tehlikeden korkmadığını söylüyor:

Silas: Aileni öldüren adam, sanırım dışarıda hala seni arıyor. Hala seni öldürmeyi planlıyor.

Bod: Eee? Sadece bu. Yani en iyi arkadaşlarımın hepsi ölü demek istiyorum.

Silas: Evet. Öyleler. Ve onların çoğunlukla dünyayla işleri bitti. Ama senin bitmedi. Sen “canlısın” Bod. Bu da sonsuz bir potansiyelin olduğu anlamına geliyor. Herşeyi yapabilirsin, herhangi birşey yaratabilirsin, herhangi birşeyi düşleyebilirsin. Eğer dünyayı değiştirirsen, dünya değişir.

Potansiyel.

Öldüğün zaman o yok olacak.

Son.

Yarattığını yaratmış, düşünü düşlemiş, ismini yazmış olursun. Buraya gömülebilirsin, hatta yürüyebilirsin. Ama potansiyel bitmiştir…”

Yazar romanını çok sevdiği bir biçimde bitiriyor. Yani kahraman artık asla eskisi gibi olamayacak denli değişmiştir; bazı güzel şeyler üzücü bir şekilde bitmiştir ama bazı yeni başlangıçlar içinde buruk bir umut yeşertir.

Çocuklarım olsaydı hiç düşünmeden okutacağım bir kitap. Erişkinlere de tavsiye ediyorum.

Yazan:

Mezarlık Kitabı (The Graveyard Book), Neil Gaiman. Çev: Evrim Öncül / İthaki Yayınları / 2024.

Enter Google AdSense Code Here

Yorumlar

6 Yorum on "Neil Gaiman’dan Mezarlık Kitabı"

  1. Hakan Bilge on Cts, 8th Ağu 2024 11:42 am 

    Çocuk ve çocukluk dünyasını tasvir edişi ile -sinema ile ilişkilendirirsek- Tim Burton familyasından galiba. Gotizme ve fantastik kültüre meraklı olanların daha bir ilgisini çekebilecek nitelikte görünse de zaten bütün bu tarz kitap veya filmlerde, kurulan fantastik uzam ve setler, psikolojik dekorun bir tamamlayıcısı rolündedir. Eline sağlık dostum.

  2. GamzE on Paz, 9th Ağu 2024 6:53 pm 

    Emeğine sağlık, çok güzel anlatmışsın, hemen alıp okumak istedim. Graveyard şarkısından hemen aklıma The Unquiet Grave (ballad) türküsü geldi. Mezarın başında sevgilisiyle konuşmak isteyen bir aşık vardı ama sevgilisi rahatsız oluyordu onun sesinden, kalkıp ona cevap veriyordu. Nobody diye çağrılması aklıma Odysseus’u getirdi. İçinde kurtlar, vampirler…bir sürü hikayeyi hatırlattı ve isimlerin etimolojik anlamlarının önemli olduğunu, karakterleri anlamamızı sağladığını düşünüyorum; tabii bu aşamada yazarın ustalığı şart. Aldığı ödüllerden, resimlerden ve hikayenin sonundan etkilendim. Kitaplığımda olması gereken bir eserle tanıştırdığın için teşekkür ederim.

  3. kusagami on Pts, 10th Ağu 2024 8:59 am 

    henry selick’in coraline animasyonunu izlemiştim, görsel açıdan büyük bir doyum verse de sanırım bunu uyarlandığı romana borçlu olduğunu görüyorum, yine lewis caroll’ın alice harikalar diyarından bir esinlenme söz konusu, bu kitapta da ormanın kitabından bir esinlenme var. takip edilesi.

  4. wherearethevelvets on Pts, 10th Ağu 2024 11:31 pm 

    Teşekkürler arkadaşlar.

    Coraline, sinemaya uyarlanırken yumuşatılmış. Kitaptaki karanlık atmosfer (çocukları korkutabileceğinden) bilinçli olarak törpülenmiş. Ayrı olarak değerlendirildiğinde animasyon çok güzel. Fakat kitabını mutlaka okumak lazım. Kendi küçük kızına yazdığı halde Gotik Korku öğeleri taşıyan bir öküsü var ve “öteki” annenin yavaş yavaş uğradığı biçimsel dejenerasyon insanın tüylerini diken diken ediyor.

    Bu arada Mezarlık Kitabı’nı daha şimdiden sinemaya uyarlama planlarının yapıldığını belirtmeliyim. Yönetmenlik koltuğunda ise Neil Jordan olacakmış (ki yakışır).

    Kitapta geçtiği halde bahsetmeyi unuttuğum bir şey daha var. Şiirsel ve hayali bir bölümde Danse Macabre (Ölüm Dansı)na değiniyor yazar. Bilirsiniz belki, ben bu temayı çok severim. Müziğin kreşendosu o kadar iyi aktarılıyor ki ayaklarınız yerden kesiliyor.

  5. Willy Wonka on Cum, 25th Eyl 2024 12:16 am 

    bir solukta okuduğum nadir kitaplardan. şu sıra üzerinde en çok araştırma yaptığım yazar neil geiman ayrıca.

  6. ::) on Pts, 8th Ağu 2024 11:20 pm 

    kitap çok güzeldi, coraline’in neil gaiman’a ait olduğunu yeni öğrendim, şaşırdım. ilk fırsattta coraline’i okumaya çalışacağım :) bir kitap bu kadar güzel anlatılır, tebrikler.

Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz...
Yorumunuzda avatar çıkması için gravatara üye olmalısınız!