Sanatlog yayın hayatına başlayalı yaklaşık 8 yıl oldu ve dünden bugüne birçok yazar çeşitli vesilelerle siteye katkılarda bulundu. Buradan da anlaşılabileceği gibi daimi bir kadrosu olmayan, belirli dönemlerde belirli yazarların katkıda bulunduğu bir site Sanatlog.
Şimdilerde yeni bir dönemden geçiyoruz ve bizimle yazmaya devam edecek yeni yazar arkadaşlara çağrıda bulunuyoruz. Profesyonel ya da yazı hayatına yeni başlayan; edebiyat, sinema, müzik gibi alanlarda kalem oynatan bütün yazar arkadaşları aramıza davet ediyoruz.
sinefil78@gmail.com adresinden başvuruda bulunabilirsiniz. Profesyonelliğe bakılmadan başvuruda bulunan bütün yazarlar ve yazar adayları kabul edilecektir.
İlgili yazar arkadaşlara duyurulur.
Okumak yetiyor kendi adıma ama gerek buradan gerek ekşiden çaylak pozisyondan bir takipçiniz olarak şahsıma pay çıkartmamda sakınca yoktur herhalde.:) O yüzden teşekkür ederim. Umarım çağrı karşılık bulur ve Sanatlog’un sinema arşivi yeni kalemlerle daha da zenginleşir. Hakan Hocam iyi bir deneme okuru hani okuduğu bir denemecinin hamlığını hisseder ya. Maalesef pıtrak gibi artan sinema siteleri, müstakil eleştiriler çöplüğüne döndü. Elektronik ortamın da sınırsız nimetleriyle insanlar tükettiklerini hazmetmeden hemen vitrinleme peşinde. O hamlığı hissedersiniz zaten. Bağlantı kurmak yok, bütünlük yok, sadece anlık tüket ve vitrinle. Bu marifet değil ki. Elinin altında bir internet paketi olması yeterli. Oysa sizin yazılarınız öyle değil. O doygunluk, yıllara yayılmışlık, hazmedilmişlik hemen hissediliyor. Müstakil eleştiri var, bir de filmi ilmek ilmek dokuyup (analizden de öte bir şeyi kastediyorum) bir tarihçi gibi sinemanın galaksisine kondurmak var. Hocam övgüye ihtiyacınız yok ama siz mevzubahis sinemaysa bu kondurmayı en iyi yapansınız Türkçe net ortamında. (peşiniz sıra tıpkı bu site gibi az ama öz yazılan başka bir mecradan, galiba eski bir siteden tanışıklığınız olan biri var.) Yani ben şimdi böyle diyince de sanki değerlendirecek ehliyetteymişim gibi oldu. Değil maalesef. Ama karınca kararınca yaşım gereği de sinemayla çok içli dışlı oldum. Sinemanın yazın külliyatıyla yine öyle. Yani anlayabiliyorum. Son olarak ekşiye de tekrar dönmeniz dileğiyle. Aranıyorsunuz. Pireye kızıp yorgan yakmanız doğru değil. Sürç-i lisan ettiysek affola. Muhabbetle.
Çok teşekkür ederim değerli okur. Söylediklerinize üzülerek hak veriyorum, görünüş pek iç açıcı değil hakikaten. Ama ben kanıksadığım için bunları üzerinde durmuyorum çok zamandır. Ne ki bunun bir faydası da yok. İnsan kendi bildiği yolda ilerlemeli, hepsi bu.
Ekşi Sözlük konusunda bu belki de beşinci keredir isyan edişim. Her defasında da değerli okurların ısrarı ile geri döndüm. Biraz uzak kalmak sanırım iyi gelecek. Şimdilik diyebileceğim bu.
Şu sıra sanatlog’da ciddi bir canlanma var. Sözlükten ziyade buradan takip etmenizi rica ediyorum. Daha sık yazacağım.
Selamlar, sevgiler
E-mail gönderdim. Yanıt verirseniz sevinirim.
Sanatlog’u diğerlerinden ayıran en önemli özelliği kötü olana “kötü” diyebiliyor olması bence. Yeri geldiğinde kimse tarafından kolay kolay eleştirilmeyen Yüzüklerin Efendisi’ni cinsiyetçilik üzerinden, ırkçılık karşıtı olduğu empoze edilmeye çalışılan Avatar’ı kendi yapmış olduğu ırkçılık üzerinden eleştirirken iyi olanın da hakkını vermesi beni fazlasıyla mutlu ediyor. Elbette yeni yazarları ve yeni yazıları görmek isteriz ancak umarım Sanatlog “bu film çok güzel, tavsiye ederim, izleyin” tarzında yazılarla dolmaz.
Paniğe gerek yok sevgili okur. 8 yıllık geleneği değiştireceğimize dükkanı kapatıp gideriz daha iyi. Bu çağrı, kendini geliştirmek isteyen ama fırsat bulamayan yazar adaylarını da kapsadığı halde, bu platformda dediğiniz tarzda bir yazı asla yayımlanmayacaktır. Hatta zamanla eskisinden daha iyi yazılar yayımlama iddiasında olduğumuz bile söylenebilir. Fakat zaman gerekli. Takibe devam…
Sevgilerle