Anasayfa / Edebiyat / Deneme / Koyunlar, Kurtlar ve Çoban Köpekleri

Koyunlar, Kurtlar ve Çoban Köpekleri

’un devlet öğretisine göre toplum üç sınıftan oluşur; Yöneticiler (siyasetçiler ve düşünürler), Besleyiciler (çiftçiler ve tüccarlar) ve Koruyucular (savaşçılar). Bu toplum modelini bir sürüye de benzetebiliriz. Yöneticiler çoban, halk sürü, savaşçılar da onları koruyan çoban köpekleridir.

Bu analojiden yola çıkarak günümüzün dünyasına bir göz atalım. İnsanların çoğunluğu bu dünyada bir koyun olmayı seçmişlerdir, onlara göre kötülük diye bir şey yoktur, yeryüzü otlanılacak hoş bir cennettir. Kötülüklere karşı kendilerini koruyacak güçleri ve cesaretleri de yoktur. Onları korumaya çalışan çoban köpeklerine karşı müdarasız ve küstah da olabilirler.

Kimileri ise vahşi bir kurt gibi yaşar ve masumların etiyle beslenirler. Onların yaşamı sürüye zarar vermekle geçer, bu bir eğlenceye, zevkle yapılan meşgaleye dönüşür, meydan okuyarak ve infial yaratırlar. Ve bu noktada çoban köpeklerine daha fazla lüzum duyulurken, kimi koyunların kurtlara şirin görünmeye çalıştıklarını görürüz. Onlara naz yapıp yaltaklananları mı ararsınız, koruyucularına caz yapanları mı? Kötülüğe hayran olanların patolojisi sürüye zor zamanlar yaşatır.

Çoban köpeği olabilecek güç ve cesaret herkese nasip olmaz. Gerektiğinde sürüyü çobanlara rağmen ve şaşkınlaşmış sürüye rağmen de korumayı başarırlar. Masumların telef olmasına karşı durup kurtların canına okurlar. Ancak çobanların namuslu olmadığı sürüler çoktur bu yeryüzünde. Çobanlığın da hileleri olduğunu biliyor musunuz? Sürüye kurt giriyorsa, çoban ya uyumaktadır ya da bu durum işine gelmektedir. Eğer çobanın canı kuzu eti istiyorsa, kesip yediği kuzuyu kurtların kaçırdığını iddia eder. Kurtlar sürüye saldırıp bir kaç koyunu telef etmişlerse, bunu fırsat bilen çoban birkaç koyunu da kendisi kesip kasaplara satarak felaketten fayda sağlayabilir. Çoban, koruyucuları başka tarafa yönlendirip sürüyü kurtlara peşkeş çekebilir, göz yumabilir, mağdur olan sürüye de kaval çalıp avutabilir.

Bunları niçin yazmaktayım? Özgecan Arslan cinayetinin ardından hemen her gün bir kadın öldürülüyor ve siz bu satırları okurken bir yerlerde kurtlar yine kuzulara saldırıyor olabilir. Çocuk istismarları ve kadın cinayetleri konusunda lakayt davranan çobanların sayesinde ülkemiz dünya rekortmeni oldu. Her cinayette vampirler gibi semiren, semirdikçe nüfusu çoğalan vahşilerle baş etmek her geçen gün zorlaşıyor. Çobanları ve kurtları protesto eden “protest köpekler” de var ama onlar çoban köpekleri kadar kararlı ve cesur olamadıkları için bu protestoların bir anlamı olmuyor.

Üstelik günümüzün çobanları, kurtları koruyan yasalar çıkaramaya, sürüyü ve çoban köpeklerini çaresiz kılmaya çabalıyorlar. Bir çoban köpeğinin kurtlardan bir defa gözü tırsarsa ya da kavgada mağlup olup yılarsa köye dönüp ev köpeği olur. Memur gibi yaşayan ev köpeklerinin kurtların ulumalarını duymazlıktan gelişlerine, bir tehlike anında kulübelerine girişlerine tanık oluyoruz. Kimi geceler kurtlar köye indiğinde onlara karşı duran çoban köpeklerine yardımcı olmazlar. Ancak kurtlar kaçışırken dışarı çıkıp figürasyon yaparlar ve birkaç havlamayla da olsa destek verdiklerini söylerler.

Kimi zaman yakayı ele veren kurtlara ne ceza verileceği hususunda tartışmalar, polemikler başlatılır. Hiç bir sosyal sorumluluğu olmayan süs köpekleri idam cezaları isterler fakat bunun kurtların gözünü yıldırmadığını, caydırıcı olmadığını ve çağdaş hukuk açısından kabul edilir bir yanının olmadığını anlamaya çalışmazlar. Kanımca kurtlara verilecek en ağır ve caydırıcı ceza, onları sürüden dışlamak, zarar veremeyecekleri bir mesafede tutmaktır. Bunları bir kafeste birkaç yıl tutup –cezalarını çektiler zannıyla- dışarı salıvermek sürüye daha vahşi saldırılar yapılmasına olanak sağlıyor.

Topluma karşı suç işleyen kuduzları yeniden sokaklara salıvermek, mantık ve etik açısından arızalı bir zihniyettir. İnsan hakları, etik ve hukuk felsefesi açısından tartışmalı da olsa, Çarlık Rusya’sında olduğu gibi bu suçluları “çalışma kampları”nda müebbeden mahkûmluğa layık görüyorum. Cezaevlerinde birkaç yıl tosun gibi yatıp çıkmalarının kamuya bir faydası ve onlara bir zararının olmadığının herkes farkında, o halde ne yapmalı? Çobanlar, sürü ve çoban köpekleri ayrı tellerden çaldığı sürece kurtların saldırılarına karşı koyamazlar.

hkaplan35@gmail.com

Yazarın diğer yazılarını okumak için tıklayınız.

çocuk istismarları Özgecan Arslan cinayeti kadın cinayetleri kötülük

Hakkında Editör

Bu yazıya da bakabilirsiniz.

Edwin_Longsden_Long_-_Love-s_Labour_Lost

Hayal Diyarında Hayal Kırıklığı ve Oryantalist Fanteziler

Uzak diyarlara gitmek, kendisini en mükemmel olana, tasarlanana, yeni keşiflere götürecek yola çıkmak, yolda olmak ...

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>