Silvestris homines sacer interpresque deorum caedibus et victu foedo deterruit Orpheus, dictus ob hoc lenire tigris rabidosque leones. -Ars Poetica, Horatius İnsanın hâlâ ormanlarda yaşadığı dönemde, Orfeus, tanrıların kutsal elçisi, kan dökücülükten ve zalim uygulamalardan uzaklaştırdı insanı, bundan dolayı söylenir, kuduz aslan ve kaplanları bile evcilleştirdiği.[1] Tarım ve savaşla meşgul ...
Devamı »Stendhal’de Romantik Estetik
Stendhal’in “Racine ve Shakespeare” eserinin Paradigma Yayıncılık’tan çıkan çevirisine yazdığım önsözden… Aşağıdaki satırlarda on dokuzuncu yüzyıl Fransız romancısı H.B. Stendhal’in 1823 tarihli “Racine et Shakespeare I” metninin ilk üç bölümünü ilk defa Türkçe’ye çevrilmiş olarak okuyacaksınız. Çeviriye geçmeden önce metnin tarihi önemi hakkında kısa bir giriş yapmak istiyorum. Fransız tiyatrosu ...
Devamı »Bir Portre: Marcel Proust
Fransız yazan (Paris,1871 – Paris,1922) Babası hekim olan ve zengin bir burjuva ailesinden gelen Marcel Proust, aşırı duyarlığına ve yaşamının sonuna kadar çekeceği astım krizlerine rağmen, kendisine gösterilen sevgi ve özen içinde mutlu bir çocukluk geçirdi. 1886’da Condorcet Lisesi’ne girdi Sorbonne’da Bergson’un derslerini izledi. Zamanını, Combray, Normandiya plajları ve sosyete ...
Devamı »Louis Aragon – Mutlu Aşk Yoktur
İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an Mutlu aşk yoktur Hayatı Bu silahsız askerlere benzer Bir başka kader ...
Devamı »Robert Desnos – Gizlerle Dolu Kadına Şiirler
O kadar düşündüm ki seni Gerçekliğini yitirdin. Vakit var mı daha erişebilmek için bu canlı vücuda ve öpebilmek için bu ağzın üstünde sevdiğim sesin doğuşunu. Öylesine düşündüm ki seni uyamayacak artık vücudunun çizgilerine, gölgeni kucaklarken göğsümde kavuşmaya alışık kollarım, belki de. Ve günlerdir yıllardır beni yöneten aklımdan hiç çıkmayan şeyin ...
Devamı »Etin Cinsel Politikası
“Kasaba bakıyordum, istiyordum onu. Oysa kan lekeleriyle dolu önlüğünün sardığı koca göbeğiyle çok çirkindi. Ama eti çekiyordu.” Kadın porno edebiyatının “İncil”i addedilen The Butcher’da (Kasap) böyle yazar Alina Reyes. Sıcak Ten adıyla sinemaya da aktarılan romanda, kan kokan pis bir kasapla yaşadığı ilişkiyi anlatır tüm çıplaklığıyla. Bir kadın neden et ...
Devamı »