Anasayfa / Sinema (sayfa 3)

Sinema

Yeni sinema dergisi SİNE K raflarda

Türkiye yeni bir sinema dergisine merhaba diyor. SİNE K adıyla okurlarıyla bulaşacak sine-teori dergisinin ilk sayısı raflardaki yerini aldı. İki ayda bir çıkacak derginin ilk sayısının dosya konusu “Yol Filmleri”. Derginin Genel Yayın Yönetmeni  Olcay Bağır, yazdığı editör yazısında Sokrates’in savunmasına atıfta bulunarak şunları söylüyor: “Sokrates savunmasında, ‘Ben Tanrı tarafından bu devlete ...

Devamı »

Marmoulak (2004, Kertenkele) – Kamal Tabrizi

İran sineması genel itibariyle duygusal, dram filmlerinin yoğunlukta olduğu bir yapıya sahiptir. Bunu İran coğrafyasının tarihsel seyrinden tutun da geçirdiği onlarca talihsiz deneyime kadar birçok sebebe bağlamak mümkün. Ancak bu İran toplumunun bir mizah anlayışının olmadığı anlamına gelmiyor. Nitekim Nietzsche’nin, “İnsanoğlu hayatta o kadar acı çeker ki, canlılar arasında yalnız o, ...

Devamı »

Viridiana (1961, Luis Bunuel)

Viridiana (1961), Luis Bunuel’in dini, din kodamanlarını, burjuvazinin ahlak mastürbasyonunu ifşa edip irdeleyen bir filmidir. Viridiana (Silvia Pinal) rahibe olmak üzere olan bir genç kadındır. Rahibe olmadan önce hayatta kalan tek akrabasını -eniştesini- başrahibenin ısrarlarıyla ziyarete gider. Viridiana’nın eniştesi Don Jaime (Fernando Rey) bir şatoda yaşamaktadır. Şatonun içinin ilk gösterildiği ...

Devamı »

Dark City (1998, Alex Proyas)

Karanlık Sehir’de Hakikati Aramak Baştan söyleyelim: Karanlık Şehir (Dark City), sinema tarihinde fazla miktarda rastlayamayacağımız nadirattan. Kelimenin tam manâsıyla gizli bir hazine. Bu tespiti yalnızca filmin yeterince tanınmamasına dayanarak değil, tersine, meşhur meçhullüğüne vurgu için ifade ediyorum. Alex Proyas imzalı ve 1998 tarihli Karanlık Şehir, örtmeye çalışmaksızın kullanmaktan çekinmediği onca ...

Devamı »

Whiplash (2014, Damien Chazelle)

Hakiki bir jazz eseri gibi inişli çıkışlı, gelgitli bir film Whiplash (2014, Damien Chazelle). Bu açıdan biçim ve içeriğin mükemmel uyumuna örnek olarak verilebilir pekâlâ. Hikâyenin ve yan hikâyeciklerin freudyen simgesel düzen içinde okunması/alımlanması yerinde olacaktır. Simgesel düzen ile ilgili ayıkladığım bazı sahneler: Henüz ilk sahne, tedirgin olduğu her halinden ...

Devamı »

Türkiye Sinemasında Femme Fatale Karakterler

Dünyanın merkezine yolculuğa çıkmak istediğinizde kadın ve erkeğin özüne ziyarette bulunmak zorunda kalırsınız. Özellikle kadın, o ilk andan itibaren defalarca çizilmiş, şekillendirilmiştir. İyi ya da kötü tarafta savaşmak için verdiğiniz tüm o çaba boşa da gidebilir. Sabit bir akış sağlamak her zaman çok mümkün olmayabilir. Kadın olarak, “Femme Fatale” bir ...

Devamı »

Bergman’ın Adası

Marie Nyreröd’ün 2024 yılında çektiği Ingmar Bergman belgeseli. Orijinal adı: Bergman och filmen Bergman och teatern Bergman och Fårö. Üç bölümdür: Bergman ve Fårö, Bergman ve Sinema, Bergman ve Tiyatro. 2024 yapımı, İsveç televizyonu için çekilmiş, 3 saate yakın, hayli bilgilendirici bir çalışma. Bergman’ın Fårö Adası’ndaki, yalnız yaşadığı evinde, bir ...

Devamı »

Kuşbakışı Burjuvazinin Gizemli Çekiciliği (1972, Luis Bunuel)

Burjuvazinin Maskesi Luis Bunuel’in sürrealist ressam Salvador Dali ile birlikte kotardığı Endülüs Köpeği (1929, Un chien andalou) ve Altın Çağ (1930, L’âge d’or) sürrealist sinemanın ataları. Böylelikle Bunuel de sinemada sürrealizmin kurucusu olarak selamlanabilir. Üstat ne acıdır ki Dali’nin, kendisini Amerikan hükümetine jurnallemesiyle kara listeye alındı ve Amerika’yı terk etmek ...

Devamı »

Şeytan ile Ruh Pazarlığı

İnsan yaşamı boyunca bir kez seviyorsa, bu onun kalbinin bu kadarcık sevgi kaldırabildiğini gösterir. Bu yaklaşım, denizin çekildiği, yosunlu bir sahile benzer. Bugün sadakat olarak süslediğimiz his, düzene girmiş bir hayatı riske atamayacak kadar rahatlığa düşkün bir ırk olmamızdandır. Başkalarının alacağından korkmasak, düşünmeden yok edeceğimiz birçok şey var. Elbette, beni ...

Devamı »

Dönersen Islık Çal (1993, Orhan Oğuz)

‘’Gece yavaş yavaş geliyor. İniyor. Çukur yerlere dolmağa başladı bile. Oraları doldurup ovaya yayılmağa başlar başlamaz, her yer boza dönüşecek. Işıklar yanmayacak bir süre. Ne çukurda ne düzde. Tepelerin aydınlığı, bir süre, yeter gibi görünecek herkese. Sonra tepeler de karanlıkta kalacak. Sonra soyunmağa başlayacak insanlar. Gecenin açtığı yaralar biraz daha ...

Devamı »

Yaşamın Eşiğinde (1958, Ingmar Bergman)

“Korkunç bir şey. Yaşamın kendisi ölmüş sanki. Sanki hiçbir şey doğmayacak bir daha.” Erkek arkadaşının hamile bıraktığı, çocuğunu doğurmakla doğurmamak arasında kalan Hjördis Petterson’un (Bibi Andersson) sözleridir bunlar. Hastanedeki oda arkadaşı Stina Andersson’un (Eva Dahlbeck) çok istediği bebeğinin ölü doğması neticesinde kısa dalgalı bir şok geçirir genç kadın ve olasılıkla ...

Devamı »

Julieta (2016, Pedro Almodóvar)

‘’Öyküleme beni gönendirir ve içimi parçalar.’’1 Almodóvar’ın Julieta’da yaptığı şey de tesadüfi bir karşılaşmanın yol açtığı öykülemeyle kurulmuş, hem gönendiren hem de iç parçalayan umutlu bir kekemelik. Julieta (Adriana Ugarte), yıllar sonra Bea ile karşılaştığında hafıza kutusunda sakladığı geçmişini kâğıda döker. Kızı Antia’ya yazdığı mektubunda yaşadığı mutlu ve hüzünlü anılarından ...

Devamı »

The Tribe (2014, Miroslav Slaboshpitsky)

‘’Sinema bir gerçekliğin yansımalarından çok daha fazlasıdır. Bu dünyada var olmanın, toplumsalı değişime açmanın, dönüşümlerinin koşullarını ve hızını değiştirmenin alternatif yollarını sunar. Sinema bir Olay’dır. Daha doğrusu eleştirel potansiyelini serbest bırakan eleştirel bir okumayla bu hale gelebilir.’’1 Zizek’in de değinmiş olduğu, sinemanın üretim bazında gerçekleştirdiği ve tüketime sunduğu ki ‘’bir ...

Devamı »

Le silence de la mer (1949, Jean-Pierre Melville)

Direniş ve Estetiği: Le silence de la mer Jean-Pierre Melville’in kariyerinin ilk filmi Le silence de la mer (1949, Denizin Sessizliği), II. Dünya Savaşı sırasında yaşlı bir Fransız adam (bundan sonraki kısımda Amca olarak anılacaktır) ve yeğeninin, Alman General Wernervon Ebrennac’ın (Howard Vernon) geçici olarak evlerine yerleşip onlarla birlikte yaşamaya ...

Devamı »

Rabb’in Sinemadaki Gözü: Mecid Mecidi

Bugün, sanatın her veçhesine ortalamanın üzerinde bir perspektiften bakıldığı herhangi ortamda sinema dünyasından bahsedilirken İran ekolü hiçbir şekilde es geçilmiyorsa, bu durumun ortaya çıkışında diğer birçok İranlı usta ile birlikte Mecid Mecidi’nin de büyük katkı sahibi olduğu yadsınamaz. Sıradan ama yüce gönüllü insanları, basit gibi görünen ama derin öyküleri ve ...

Devamı »
kuşadası escort
çankaya escort
escort izmir