Bu yazıda, Godard’ın yapıtlarını kalkış noktası yaparak “yabancılaşan” aşk ve aşk ilişkilerine, “aşkın delilik hali”ne bakacağız. Fransız Yeni Dalga’sı (Nouvelle Vague) ile birlikte kadın imajı da değişip dönüşmüştür. En genel anlamıyla insan-öznenin düşünce ve eylem yapısının karmaşıklığı À bout de souffle’da (1960) Patricia’nın da (Jean Seberg) içinde bulunduğu o geniş ...
Devamı »Kirli Harry’den Ejder Kapanı’na: Şiddet Toplumu & Silahlara Övgü
Uğur Yücel’in Ejder Kapanı (2010) adlı çalışması, Hollywoodtecimsel sinemasının soluk bir kopyası görünümünde. Whodunit (Katil kim?) mottosu üzerine kurgulanan öykü, seri katilin izini süren polislerin İstanbul sokaklarındaki araştırması, “yukarılardan” baskı gören emniyet personeli, travmatik suçlu psikopatolojisi ve her şeyden önemlisi, devlet affının etiği üzerine bir öyküdür, denebilir. Seri katil imajı ...
Devamı »Benjamenta Enstitüsü’nün Görsel İmajları Üzerine
Önnot: 2024’de yazdığım bir başka yazı… Bu sütunlarda da okunsun istedim. İyi okumalar… “Bu dünyanın insanı irkilten yanı korkunçluğu değil, olağan görüntüsüdür.” Theodor Adorno “Amerikan bağımsız sineması”nın bu sularda pek bilinmeyen animasyon yaratıcıları Quay Kardeşlerin (Stephen & Timothy Quay) ilk uzun metrajlı filmi Benjamenta Enstitüsü (1995,Institute Benjamenta, or This Dream ...
Devamı »David Lynch & Inland Empire
Önnot: 2024’de yazdığım yazılardan biri. SanatLog sütunlarında da paylaşmak istedim. İyi okumalar… Lynchville’de Neler Oluyor? Eraserhead (1977, Silgikafa), Twin Peaks: Fire Walk with Me (1992, İkiz Tepeler: Ateşte Benimle Yürü), Lost Highway (1997, Kayıp Otoban) ve Mulholland Drive (2001, Mulholland Çıkmazı) dörtlüsünün, bu gerçeküstü yapıtlar karnavalının yeni bir halkası mı ...
Devamı »Bernardo Bertolucci’den En İyi 10 Film
Bernardo Bertolucci… Fazla söze gerek yok. İtalyan faşizminin sinemasal tarihçisi, Freud’un ısrarlı izleyicisi, bir Godard ve Yeni Dalga (Nouvelle Vague) hayranı, tutkulu dans sahnelerinin mimarı. Vesaire vesaire. Filmleri onu bizatihi anlatıyor; bu nedenle fazla uzatmaya lüzum yok hani… Aşağıda onun en sevdiği 10 filmi bulacaksınız… Bertolucci’ye göre sinema tarihinin en ...
Devamı »Peeping Tom (1960, Röntgenci)
Peeping Tom, Sinemanın Voyeuristic Doğası, Jack the Ripper (Karındeşen Jack) Filmi çektiği dönemde Michael Powell’ın kariyerinin zirvesinde olması ve aynı zamanda kariyerini hemen hemen bitirmesi nedeniyle bu filmin sitede yönetmenin incelenen ilk filmi olması tuhaf karşılanabilir. Ama filmin referansa açık yapısı ve sinemanın kült filmlerine yakın olması hasebiyle (biraz da ...
Devamı »Sinema Tarihinin En İyi 100 Filmi
“Sinema tarihinin en iyi 100 filmi” hiç olmadı ve korkarım ki hiç de olmayacak… Bu nedenle; “aşağıdaki liste kişiseldir”, demeyeceğim… Aşağı yukarı 7000 filmden müteşekkil film arşivimin -hepsini olmasa bile- büyük bir bölümünü tüketerek içine düştüğüm yanılsamanın çetelesidir aşağıdaki. Bu yüzdendir ki kusurludur ve aslında “en iyi 100 film” hiç ...
Devamı »Seks ve Cinayet
Başlarken… Yeşilçam’ın janr sinemasında uzmanlaşmış yönetmenlerinden Mehmet Aslan’ın Aşka Susayanlar – Seks ve Cinayet (1972) filminin ismini ilk işittiğimde kahkahalarla güldüğümü iyi anımsıyorum. Öyle pek üstünde durmamış ve hemen unutmuştum. Gel zaman git zaman Beyoğlu’nda bir evde ilk izlediğimden bu yana da üstünden epey geçmiş, ben yine en ufak ilgi ...
Devamı »Stanley Kubrick & 10’luk Film Listesi
Stanley Kubrick için 1963 yılı ilk önemli doruk noktası idi -ki bir önceki yıl Vladimir Nabokov’un Lolita’sını çekmiş, önemli ölçüde ses getirmişti. Ama bu film yönetmenin Avrupa’ya, İngiltere’ye yerleşmesinin de itici gücü olacaktı. İyi de oldu; çünkü bu tarihten sonra “münzevi bir adam” sinema sanatının ortajen yasalarını kökünden sarsmaya başlayacaktı… ...
Devamı »Martin Scorsese’ye Göre Sinema Tarihinin En İyi Filmleri
Martin Scorsese’nin 2024’te deklare ettiği kişisel film listesi iki bölümden oluşuyor. İlki Amerikan ve İngiliz sinemasını, ikinci bölüm ise Avrupa ve Uzakdoğu sinemasını kapsamakta. Her iki liste de beğeni sırasına göre değil, alfabetik olarak sıralanmış. Şöyle ki; Amerikan / İngiliz Sineması: 1) Barry Lyndon (Stanley Kubrick) 2) Duel in the ...
Devamı »Stanley Kubrick ve Filmleri Üzerine
Stanley Kubrick İçin Ne Dediler? Woody Allen: “Orson Welles ile birlikte en büyük iki sinemacıdan biri.” Mathieu Kassovitz: “Mükemmelliğe ulaşmak imkansız, bir sürü kaza olabiliyor. Kubrick gibi yapmadıkça, yani istediği gibi olmadığında çekimlere son verip, kendisinden emin olmadıkça da tekrar başlamayan (bu süreç haftalarca sürebiliyordu) bir yönetmen gibi davranmadıkça mükemmel ...
Devamı »George A. Romero’nun Sevdiği Filmler
George A. Romero’nun adı, ağır ağır yürüyen, gözleri fışkırmış, beyinleri akan, cehenneme sığmadıkları için dünya coğrafyasında devinen zombilerle özdeşleşmiş durumda. Quentin Tarantino, Robert Rodriguez gibi günümüz sinemasının b filmi hayranı yönetmenlerinin de hayranlık duyduğu Romero, düşük bütçeli ilk uzun metrajlı filmi Night of the Living Dead’den (1968, Yaşayan Ölülerin Gecesi) ...
Devamı »SanatLog Yazarlarının “En”leri – “En İyi 10 Film” Listeleri
Aşağıda, SanatLog yazarlarının kişisel listeleri yer alıyor. Listeler sinema kültürüne dolaysız ve sağlam bir katkıda bulunmasalar dahi, ülkemizde liste meraklısı sinemaseverlerin bir hayli çok olduğunu da biliyoruz. Aynı zamanda, Batı Avrupa ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletleri’nde de sinema yazarları ve eleştirmenleri her yıl veya belirli zamanlarda muhtelif film listeleri hazırlayarak ...
Devamı »The Shogun’s Samurai (1978; Kinji Fukasaku)
The Shogun’s Samurai (The Yagyu Clan Conspiracy) / Yagyû ichizoku no inbô Yön: Kinji Fukasaku Oyn: Kinnosuke Yorozuya, Sonny Chiba, Hiroki Matsukata, Teruhiko Saigo, Mayumi Asano, Hiroyuki Sanada, Shinsuke Ashida, Etsushi Takahashi, Sanae Nakahara… 1978 Japonya 130 dk. Filmimiz Edo periyodu, Tokugava Shogunate (1603-1868) zamanında ...
Devamı »Korku Filmlerindeki Jinefobi
Erkekler kadınlardan her zaman korkmuştur! Çok iddialı bir cümleyle açılış yaptım ama bunun birçok kanıtı var. İdeolojik olarak kadınlar zararlı, karanlık varlıklar olarak görülüyor. Büyü genelde kendileriyle kişileştiriliyor. Mesela Yin Yang’a bakalım; aslında dualite ikonografisi olan bu imgede siyah olan Yin dişildir. Beyaz ve parlak olan Yang ise eril. Dişil ...
Devamı »