Semih Taytak Resim Sergisi Elele Sanat Galerisi’nde
Yıllardır pek çok başarılı kısa, belgesel ve tanıtım filmleri üreten Semih Taytak, şimdi de; ‘hayatın başladığı yer’ olarak tanımladığı ve ‘fol’ adını verdiği resimlerini sanatseverlerle paylaşıyor.
Rasta ve impasto temel teknikleri özgünleştirdiği kişisel yorumlarıyla, tuval üzerine akrilikle uygulayarak; soyut imgeler, sonsuz ve sınırsız alanlardaki renklerle geniş bir yelpaze ve zengin bir düşsellik sunuyor.
Elele Sanat Galerisi’nde (Ankara) 17 Eylül’de açılacak olan ‘fol’ adlı Semih Taytak resim sergisi, 30 Eylül’e kadar izlenebilir.
İletişim:
Elele Sanat Galerisi
Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi 2855. Sok. Eston 1 Sitesi D Blok - Çayyolu Ankara - Tel: 0312 241 00 89
http://www.elelesanat.com.tr/
http://www.facebook.com/#!/event.html?eid=124431724272851
Semih Taytak
0533 622 16 56
semihtaytak@gmail.com
http://semihtaytak.blogspot.com/
http://www.facebook.com/album.html?aid=203532&id=536043067&l=d5dd2adb2e
Semih Taytak
1955 yılında doğdu.
Kendini hatırlamaya başladığı ilk zamanlardan itibaren sevdiğini bildiği ve bugün halen; ‘sonsuza kadar birlikte olacağız’ diyerek ifade ettiği ilk sevdası Resim, ikincisi ise Sinema oldu.
Şimdiki adıyla; Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Fak. Resim bölümüne girdi (Samsun Eğitim Enstitüsü).
Fikri Cantürk, Adem Genç, Hüseyin Bilgin, İsmail Saray, Rahmi Türker gibi sanatçı hocalardan eğitim aldı.
1979 yılında bitirme tezi olarak yönetmenliğini yaptığı ‘Arayış’ adlı 16 mm. kısa/belgesel filmi çekerek mezun oldu.Aynı yıl; dönemin Milli Eğitim Bakanı Necdet Uğur’un da desteğiyle Film Radyo Eğitim Merkezi (FRTEM) ‘nde film yapım / yönetim eğitimi aldı.
Oldukça zor şartlar altında gerçekleştirdiği bu ilk filmle birçok önemli ödüle değer görüldü.
Bu heyecanla başlayan sinema yolculuğu bir süre sonra TV’nun da katılımıyla işlevsel olarak öne çıktı, fakat vazgeçemediği sevdası ve ilk tutkusu resimle birlikte devam etti. Kullandığı araç ve ekipmanlar sinema enstrümanları olsa da, bütün eserlerinde bir şekilde yorumlamasını yaptığı ve aradığı daima resim oldu.
Her alanda önce estetik kaygısını güderek, bütün yüzleri ile gerçeği tanımlamayı ve yine de düş kurmaktan korkmamayı, düş dünyasını olabildiğince ve alabildiğince büyük tutmayı amaç edindi.
Dünya sinemasının öncülerinden Japon sinemasının imparatoru unvanına sahip Ressam–Yönetmen olarak da tarif edebileceğimiz Akira Kurosawa’dan aynı tutkulara sahip olmanın heyecanını hissederek etkilendi.
1990 yılında Filmevi Film Yapım ve TV Haber Ajansı Ltd. şirketini kurdu. Aynı yıl ‘Büyük Sinbad’ adlı 16mm.kısa filmi ile 3. Ankara Film Festivali’nde Büyük Ödül kazandı.
2007 yılında Sinema ve TV için bir çok eserler üreterek çok yönlü saygın çalışmalara imza attığı şirketi Filmevi’ni kapatarak ilk sevdası resime fiili bir dönüş yaptı.
Rasta ve İmpasto gibi temel teknikleri özgünleştirdiği kendi yorumuyla, tuval ve karton üzerine akrilikle uygulayarak; soyut imgelerle, sonsuz ve sınırsız alanları anlatan resimler yaptı.
Şimdi bizlere “FOL” konseptinde sunduğu bu resimlerde sonu gelmeyeceğini bildiği alemlerin tılsımlı kapılarından girerek küçük bir yolculuk yapabilme olanağı sunuyor bonkörce ve adeta şunu fısıldıyor kulaklarımıza; Hadi bakalım, bu daha sadece bir başlangıç…