Hikikomori, Disiplinlerarası ‘Çizgisel’ Yaklaşımlar
Şubat 1, 2024 by admin
Filed under Duyurular, Sanat, Sanatsal Etkinlikler
HİKİKOMORİ
“Disiplinlerarası ‘Çizgisel’ Yaklaşımlar”
Onur Demir // Erkan Esenoğlu // Mustafa Gündem // Deniz Kader // Olcay Kuş // Göktuğ Özge // Ceylan Öztürk // Candaş Şişman
Lokasyon: Piha Kollektif Sanat
Açılış tarihi: 3 şubat (19.00)
Kapanış: 27 şubat
Adres: Caferağa mah.Bademaltı sok. 17/B-Moda Kadıköy-IST
Telefon: 0216 337 15 13
Hikikomori; bir grup arkadaşın kişisel çalışmalarını hem birbirleriyle hem de ziyaretçileriyle paylaştıkları disiplinlerarası bir sergidir. Sergide “çizginin” taşıdığı tarihi, bu tarihin çağdaş grafik yaklaşımlarıyla farklı yorumlanışlarını görecek; sanatçıların anlatımlarını izleyeceksiniz.
Disiplinlerarası sadece medyaların çeşitliliğini değil, aynı zamanda üretim tekniklerinin de çeşitliliğine işaret etmektedir. Sergideki çalışmalar biraraya geldiğinde sanatçılar ve izleyiciler geleneksel / dijital / video / ses / imaj formatlarında temel çizgi anlayışının geçtiği deneysel yolları birarada görecekler.
Sanatçı portfolyoları:
Olcay Kuş: http://www.redbubble.com/people/olcay
Göktuğ Özge: http://www.behance.net/gworld
Erkan Esenoğlu: http://kanadam.deviantart.com/
Ceylan Öztürk: http://ceylanozturk.com/
Mustafa Gündem: http://mgundem.deviantart.com/
Onur Demir: http://www.behance.net/onurdemir
Candaş Şişman: http://www.csismn.com/
SanatLog Haber
Allen Ginsberg - Amerika
Şubat 1, 2024 by admin
Filed under Edebiyat, Sanat, Siir, Ustalara Saygı
Amerika sana her şeyimi verdim,şimdi bir hiçim ben.
Amerika, iki dolar yirmi yedi sent 17 Ocak 1956.
Kendi kafama bile dayanamıyorum.
Amerika, ne zaman bitireceğiz insanlarla savaşı?
Al da kıçına sok atom bombanı.
Keyfim yerinde değil, sıkma canımı.
Kafam düzelmeden yazmıyacağım şiirimi.
Amerika ne zaman melekleşeceksin?
Ne zaman soyunacaksın çırılçıplak?
Ne zaman bakacaksın kendine mezarlıktan?
Ne zaman yaraşır olacaksın milyonlarca troçkistine?
Amerika neden gözyaşı dolu kitaplıkların?
Amerika yumurtalarını Hindistan’a ne zaman yollayacaksın?
Amerika bu senin çılgın isteklerinden artık bıktım.
Ne zaman süpermarkete gidip gerekeni alabileceğim
güzel gözlerimin hatırı için?
Amerika ne de olsa bir sen varsın, bir de ben kusursuz
olan, öteki dünya değil.
Şu makinaların da sıkıyor artık beni
Bana ermiş olma isteğini sen verdin.
Bir başka yolu olmalı bu tartışmayı sona erdirmenin.
Burroughs Tanca’da şimdi, döneceğini de sanmıyorum, korkunç
bir şey bu.
Sen de korkunçlaşıyor musun, yoksa bir eşek şakası mı bu?
Konuya gelmeye çalışıyorum.
Saplantılarımdan vazgeçmeyi reddediyorum.
Amerika itip kakma öyle, ben ne yaptığımı biliyorum.
Amerika erikler çiçek döküyor.
Aylardır gazetelere bakmadım, her gün birileri yargılanıyor
insan öldürmekten.
Amerika Wobbly’leri düşündükçe duygulanıyorum.
Amerika küçükken komünisttim ben, pişman da değilim.
Şimdi her fırsatta marihuana içiyorum.
Günlerce evde oturup kenefteki gülleri seyrediyorum.
Ne zaman Çin Mahallesine gitsem sarhoş olup kimseyle
düzüşemiyorum.
Sen beni asıl Marx okurken görecektin.
Hiçbir şeyim olmadığını söylüyor ruh doktorum.
Rabbin Duasını okumayacağım.
Mistik hayaller görüyor, kozmik ürpermeler geçiriyorum.
Amerika sana daha söylemedim Max Amca’ya yaptıklarını
Rusya’dan geldikten sonra.
Sana sesleniyorum Amerika.
Duygusal hayatını Time Dergisinin yönetmesine
göz yumacak mısın?
Şu Time Dergisine de çok bozuluyorum.
Her hafta düzenli okuyorum.
Kapağı hep bana bakıyor köşedeki şekercinin önünden
gizlice geçerken.
Berkeley Halk Kitaplığının bodrum katında okuyorum Time’ı
Durmadan sorumluluktan söz ediyor bana. İş adamları ciddi.
Film yapımcıları ciddi. Herkes ciddi benden başka.
Birden anlıyorum ki ben Amerikayım.
Gene kendi kendimle konuşmaktayım.
Asya ayaklanıyor bana karşı.
Bir Çinlinin bile şansı yok bende.
Yeniden düşünsem iyi olacak ulusal kaynaklarımı.
İki plaka marihuana, milyonlarca cinsellik organı, asatte
1400 mil hızla giden basılamıyacak bir özel edebiyat ve
yirmi beş bin akıl hastanesi ulusal kaynaklarım.
Zındanlarımı, beş yüz güneş ışığı altında saksılarda
yaşıyan milyonlarca hakkı yenmiş insanı hesaba katmı-
yorum.
Fransa’daki genelevleri kapattım, şimdi sıra Tanca’dakilerde.
Katolik olmasına katoliğim ya, gene de Cumhurbaşkanı olmak
bütün tutkum.
Amerika senin bu budala havanda nasıl kutsal bir övgü yazarım?
Ben de Henry Ford gibi işi bırakmıyacağım benim dörtlükler de
onun çıkardığı otomobiller kadar kişisel, hem de
daha özgün çünkü her biri değişik cinsiyetten.
Amerika sana tanesi 2500 dolara dörtlüklerimi satacağım,
verdiğin her eski dörtlüğü de 500 dolar eksiğine
alacağım.
Amerika Tom Mooney’i serbest bırak.
Amerika İspanyol Cumhuriyetçilerini kurtar
Amerika Sacco Vanzetti ölmemeli
Amerika Scottsboro çocuklarıyım ben.
Amerika ben yedi yaşındayken komünist hücre toplantılarına
götürürdü beni anam bir bilete bir avuç dolusu leblebi
satarlardı bize bir bilet beş sent konuşmalar parasızdı
herkes melek gibiydi duyguluydu işçilere karşı her şey
o kadar içtendi ki bilemezsin partinin 1935′te ne kadar
iyi bir şey olduğunu Scott Nearing sapına kadar erkek
heybetli bir ihtiyardı Bloor Ana ağlatmıştı beni bir
kez de Israel Amter’i görmüştüm orda yakından. Herhalde
herkes birer casustu.
Amerika gerçekten savaşa girmek istemiyorsun biliyorum.
Amerika o kötü Ruslar savaşı isteyen.
O Ruslar o Ruslar sonra o Çinliler. Evet o Ruslar.
Çiğ çiğ yutmak istiyor bizi Rusya. Rusya iktidar delisi.
Otomobillerimizi almak istiyor garajlarımızdan.
Şikago’yu ele geçirmek istiyor. Bir Kızıl Reader’s Digest
istiyor Rusya. Sibirya’ya götürmek istiyor otomobil
fabrikalarımızı. O koca bürokrasi işletsin istiyor
benzin istasyonlarımızı.
İyi bir şey değil bu. Of. Var Rusya öğretmek Kızılderililere
okumak. Var istemek koca koca zenciler. Yaa. Var bizi
çalıştırmak günde on altı saat. İmdat.
Amerika bu işin şakası yok.
Amerikan televizyonu seyretmekten edindim bu izlenimleri.
Amerika doğru mu bütün bunlar?
En iyisi hemen kolları sıvamak.
Doğrusu ne askere gitmek istiyorum, ne de fabrikada tornacı
olmak, hem gözlerim iyi görmüyor, hem de ruh hastasıyım
üstelik.
Amerika o biçim bir omuz da ben veriyorum şu dönen çarka.
Allen Ginsberg
Çeviren: Cevat Çapan
Riitta Cankoçak - Hurilere Mektuplar
Riitta Cankoçak’ın “Hurilere Mektuplar” adlı şiir kitabı Yasakmeyve dizisinden çıktı…
Kitaptan Alıntı:
(…)
herkes, ekmeğinin memleketinin peşinde.
rengini evde bırakmış adam da,
tutkusuna batan kırmızı kadın da,
tahtasız marangoz da…
sahibini arar hayat.
uykusuz kumbaranın
şehvetli dudakları açılır, kapanır.
vakur vapurlara yollar öpücükleri.
avlularda yankır
yalnızlığın kurduğu kelimeler
duvardan duvara
çarpa çarpa,
işten atılmış öcüye dayak atar,
kendine gelsin diye
ki gelmez.
davul
kapıları çalar
pencereleri vurur.
caddelerde koşan ayak sesleri
hurilerin küfrüdür.
ağzında erir,
her yere sokulan sözcükler
karanlığın şekeri.
(…)
Riitta Cankoçak, Finlandiya’da doğdu. 19 yaşında yola düştü. Kuzey dillerine merak saldı; Stockholm’de çalışıp okudu. Daha sonra İtalya’ya geçti. Ardından Meksika, Almanya ve Türkiye… Finlandiya’da iki şiir kitabı yayımlandı. Türkçede ilk kitabı 2024′te okurla buluştu: “Göçmen Kuş”. Halen yolda…
Kitap Adı : Hurilere Mektuplar
Yazar : Riitta Cankoçak
Editör : Bülent Usta
Türü : Şiir
Sayfa Sayısı : 72 syf.
Baskı : Aralık 2024
Fiyat : 7 TL
Dağıtım : Alfa Dağıtım (0212-511 53 03)
SanatLog Haber
Cemal Süreya - Sayım
Şubat 1, 2024 by admin
Filed under Edebiyat, Sanat, Siir, Ustalara Saygı
Ayışığında oturuyorduk
Bileğinden öptüm seni
Sonra ayakta öptüm
Dudağından öptüm seni
Kapı aralığında öptüm
Soluğundan öptüm seni
Bahçede çocuklar vardı
Çocuğundan öptüm seni
Evime götürdüm yatağımda
Kasığından öptüm seni
Başka evlerde karşılaştık
İliğinden öptüm seni
En sonunda caddelere çıkardım
Kaynağından öptüm seni
Cemal Süreya
Sayım
“Sıfırnoktaiki” Şubat Oyun Programı
Şubat 1, 2024 by admin
Filed under Duyurular, Sahnedekiler, Sanat, Sanatsal Etkinlikler, Tiyatro, Türk Tiyatrosu, Özel Tiyatrolar
Aşağıda, “Sıfırnoktaiki”nin Şubat oyun programını gözden geçirebilirsiniz…
” Kainatın En Hızlı Saati ” (Yeni Oyun)
Yazan Philip RIDLEY
Yöneten Eyüp Emre UÇARAY
Çeviren Özlem KARADAĞ
Oyuncular Korhan SOYDAN, Güçlü YALÇINER, Banu Çiçek BARUTÇUGİL, Halide EŞBER, Barış GÖNENEN, Iraz YÖNTEM
oyun tarihleri:
7 / 14 / 21 / 28 Şubat Pazartesi
1 / 8 / 15 / 22 Şubat Salı
Saat: 21.00
***********************************************************
” Bazı Sesler ”Yazan Joe PENHALL
Yöneten Sami Berat MARÇALI
Çeviren Özlem KARADAĞ
Yardımcı Yönetmen Banu Çiçek BARUTÇUGİL
Oyuncular Ushan ÇAKIR, Tarkan ÇEPER, Ünal YETER , Deniz KARAOĞLU,Gülce ORAL
oyun tarihleri:
2 / 9 / 16 / 23 Şubat Çarşamba
3 / 10 / 24 Şubat Perşembe
Saat: 21.00
*******************************************************
” 17.31 ”
Yazan Ebru Nihan CELKAN
Yöneten İpek Banu KILAR
Yardımcı Yönetmen Sami Berat MARÇALI
Oyuncular Murat MAHMUTYAZICIOĞLU, Ayfer DÖNMEZ, Deniz KARAOĞLU, Özge KESKİN
oyun tarihleri:
11 / 26 Şubat Cumartesi saat:16.00
25 Şubat Cuma saat:21.00
****************************************************** Korku Tüneli ( yoğun istek üzerine )
Yazan Philip RIDLEY
Yöneten Sami Berat MARÇALI
Çeviren-Dramaturgi Özlem KARADAĞ
Oyuncular Banu Çiçek BARUTÇUGİL, Murat MAHMUTYAZICIOĞLU, Ushan ÇAKIR, Eyüp Emre UÇARAY
17 Şubat Perşembe saat:21.00′de
*****************************************************bütün oyunlarımız ikincikat’ta oynanmaktadır.
gişemiz Pazar hariç her gün 11.00-21.00 arası açıktır.
rezervasyonlar oyun günü saat:18.00′e kadar tutulur.
*telefonda kredi kartı ile bilet satışı yapılmaktadır.
İkincikat / İstiklal Cad. Olivio Çıkmazı, Olivio İşhanı Kat:2 / Mısır Apartmanı karşısında – Barcelona Pastanesi’nin sağındaki sokakta)
Rezervasyon:
0 212 292 32 47 / 0 555 361 41 87 (Biletlerimiz sınırlıdır)
Bilet Fiyatları:
25 TL (tam) / 15 TL (öğrenci)
www.sifirnoktaiki.com
SanatLog Haber