Zalifre Yazıları: 15. Sayı
ZALİFRE YAZILARI 15, Haziran - Temmuz 2024
Konu Başlıkları:
RUHUN ŞEHVETİ
DEHA VE DELİLİK
SANAT, ŞİİR, EDEBİYAT, SİNEMADA PSİKOPATOLOJİ
AHMET TÜZÜN’E SAYGI DURUŞU
TÜRKİYE’DE ENTELEKTÜEL’İN KAHRAMAN OLARAK PORTRESİ
Derginin 15. sayısında Haydar Ergülen, Hüseyin Peker, Hüseyin Alemdar, Aslı Araklı, Özgür Asan, Hakan Bilge, Hüseyin Avni Cinozoğlu, Murat Batmankaya gibi isimlerin şiir ve yazıları yer alıyor.
Farkında mısın?
Söyleyin, biri bana bunu açıklasın. Sosyal bilimlerinizi, pozitif bilimlerinizi her ne ise kullanın bana, bize yardım edin.
Rutin bir akşam haberleri izlemek için televizyonun karşısına geçtim. Bir haber anonsu duydum, o sıra su içmek için mutfağa yönelmiştim. -Antep’te düğün kana bulandı, yakın akrabalarından dört kişiyi yanlışlıkla öldürdü. Hemen ekran başına döndüm. Bu yanlış malumunuz düğün kutlaması için havaya ateş edilmesi sonucu gerçekleşen sık sık duyduğumuz önemli sorunlardan. Hem de pompalı tüfekle vuruyor damat akrabalarını, düşünebiliyor musunuz? Hadi bakalım, hangi gelişme hangi ilerleme hangi modernleşiyoruz safsataları bu sorunun cevabını verebilir? Neden yapar bir insan bunu. Silahın bu kadar kutsallaştırıldığı, feodalizmin bangır bangır yaşandığı topraklarda yaşananlar için şaşırmamak mı gerek yoksa. Ama yok, biz ilerliyoruz her yönden öyle değil mi? ekonomik göstergeler, etnik sorunlar, politik tanımlamalar yetmiyor bunu açıklamaya. Bu başka bir şey, görünen ama görülmek istenmeyen GERÇEKLER…
Bunlar aklımda dönüp dolanırken diğer habere sert bir giriş yapıyor spiker olayı anlatışı sanki bir tragedya kahramanın son replikleri gibi…
Ailecek seyir halinde bir araç. Baba 15 yaşındaki oğlunu direksiyona geçiriyor… Sonuç bir katliam, ailenin küçük üyesi bir kız dışında tüm aile yok oluyor… Bunun ötesinde ne yazacağımı bilemiyorum. Cehaletin kıskacında bu kadar vahim hatalar yapılması ve sonuçlarının bu kadar trajik olmasını kabullenemiyorum. Araçtan sağ kalarak kurtulan o kızın geleceğini düşünüyorum. Psikolojik olarak belki hayat boyu unutamayacağı görüntülerin belleğinde kalmasıyla nasıl bir hayat yaşayacak. Suçlu bulmak gerek evet suçlu! Baba sadece suçlar zincirinin son halkası, kökenleri büyük bir insanlık tarihinin içinde yatıyor… Olaylar değişiyor zaman ilerliyor ama yapılan hatalar sonucunda yıkımlar hep aynı… Mantık biliminin açıklamaya yetmediği olayların absürtlüğü ise insanın varoluşu ve yok oluş süreçleri arasındaki anlamsızlığı açığa çıkartıyor.
Ne anayasa çalışmalarınız umurumda oluyor ne de başka şeyleriniz. Her gün bu olayların benzerlerinin yaşandığı bu coğrafyada gözlerimiz körleşiyor. Acılara duyarsız ve unutkan yaklaşıyoruz. Medya cehenneminin seyirlik maymunlarından başka bir şey olamıyoruz. Skor tahtası gibi yaklaşıyoruz ölümlere…
Sayıları öğreniyoruz sadece, çatışmada ölen 5 kişi, kazada ölen 8 kişi… Kimlik bilgilerinden başka hiç bir şeyin izi kalmıyor yok oluyor… Arşivlerde saklıyoruz milyonlarca ölümün trajik kayıtlarını… O bizden çok çok sonraki insanlara kalan kayıtlar ne söyleyecek merak ediyorum… Bizim çağımız maalesef tragedya eserleri ortaya çıkaramıyor ama trajedileri sürekli bir halde büyük çoğunluğun son durağı olarak kurguluyor.
Hani yakınları tarafından öldürülüp evin bahçesine üzerine beton dökülerek gömülen küçük kız vardı ya? Onun çığlığını duyabildiğimiz zaman anlayacağız GERÇEKleri…
Uygarlaşma denilen durak, insanlık tarihinin bulaşıcı yıkımından başka hiçbir şeyi ortaya seremedi mi?
Serkan Fırtına
serkanfirtina35@gmail.com
Yazarımızın öteki yazılarını okumak için tıklayınız.
Mavi Yeşil Dergisi: 76. Sayı
Mavi Yeşil’in 76. sayısı çıktı…
Temmuz-Ağustos 2024 tarihli yetmiş altıncı sayımızla on üçüncü yılımızın ikinci yarısına başladık. 2024’nin bu sıcak yaz günlerinde futbol heyecanı, dünya ile birlikte bizi de kuşatmışken yeni bir sayımızla çıkıyoruz okur karşısına. Yaşamın sıradanlıklarının kuşatmışlıkları arasındayken bizler, muhalif düşünür Roger Garaudy, doksan dokuz yaşında veda etti dünyaya; Marquez ise bundan böyle yazamayacak durumda. Mavi Yeşil, edebiyat dünyamızda küçük bir ada; bir gün bu ülke sanat ve edebiyatı gündemine alabilirse adacıkları gözle görülebilecek duruma getirebiliriz belki. Düşürülen uçağımızın tartışmaları yankılanarak sürerken “sanat gündemi” için bir süre daha bekleyeceğiz gibi.
76. sayımızı, dergimizde ilk kez yazan Canan Sevinç’in, Anadolu gerçeğine başka bir boyut kattığı, Türk romanında sürgün mekânı olarak Anadolu konulu yazısıyla açıyoruz. Havvaana Karadeniz ise ontolojik bir yaklaşımla Olvido’yu yeniden değerlendiriyor; bu okumayla şiirin katmanlarında uzun bir yolculuğa çıkarken bir şiire, okurken yaklaşımımız ne olmalı sorusuna yanıt buluyoruz. Elif Balcı Kaştaş, ülkemizde ne yazık ki sıklıkla eksikliğini çektiğimiz, kendini bir öncekinin üzerine kurarak ilerleyen eleştiri türüne dikkat çekiyor. Hakan Bilge, dergiye renk katan sinema yazılarından biriyle aramızda; yazarımız bu kez politik bir film üzerinden ülke ve insanlık gerçeklerine değiniyor. Davut Bayraklı, Sezai Karakoç’ta geleneğin izini sürüyor. Gülnihal Keleş, Tanpınar’ın Mahur Beste romanında medeniyet fikri üzerine yoğunlaşıyor. Kadri Raşit Akdeniz, gelişmekte olan öykücülüğümüze yeni eklenen bir ismi, Yıldırım Türk’ü ve kitabı Ayrı Düşmüş Zamanlar’ı tanıtıyor. Dergimizin en genç yazarı olarak dikkat çeken Kübra Akbulut da Kafka üzerine yazdığı yazısıyla aramızda. Esra Polat, Haldun Taner’in Yalıda Sabah adlı öyküsünü “saltanat imajı” ekseninde değerlendiriyor. İrfan Polat Bir Dilim Hayat, Mustafa Bilgücü Üç Kâğıt Parçası adlı öyküleriyle aramızda. Pınar Doğu, Yiğit Tornacı, İsmail Çakmak, Gülçin Sahilli ve Engin Sevinç bu sayının şairleri.
76. sayının içindekiler:
Canan Sevinç/Türk Romanında Sürgün Mekânı… 2
Havvaana Karadeniz /Olvido’yu Ontolojik Okuma… 6
Elif Balcı Kaştaş/Biyografik Eleştiri… 10
Pınar Doğu/Mavi Sonatı…13
Hakan Bilge/Politik Bir Film Üzerine…14
Yiğit Tornacı /Susmanın Boyutları… 17
Davut Bayraklı/Sezai Karakoç ve Gelenek… 18
Gülnihal Keleş/Mahur Beste’de Medeniyet Tasavvuru… 20
Kadri Raşit Akdeniz/Ayrı Düşmüş Zamanlar… 24
Kübra Akbulut/Dönüşüme Direnen Yazar… 25
İsmail Çakmak/Mavi ve Hasret… 26
Esra Polat/Yalıda Sabah Öyküsünde Saltanat İmajı… 27
Engin Sevinç/ Salıncak… 28
Mustafa Bilgücü/Üç Kâğıt Parçası… 29
İrfan Polat/Bir Dilim Hayat… 31
Gülçin Sahilli /Gül Kedisi… 32
Editör
Sezgin Taş
Kum Edebiyat Dergisi - Sayı: 67
Kum Edebiyat Dergisi’nin “Edebiyat ve Sürgün” temalı 67. sayısı çıktı…
İÇİNDEKİLER
Feridun Andaç/Sürgün Diller, Sürgün Zamanlar
Özkan Mert/Hoş Geldiniz! Hoş Geldiniz!-Şiir
Hülya Soyşekerci/Sürgün Adalarında Tarihsel Bir Yolculuk
Ahmet Önel/Sürgün İçin Güzelleme
Nükhet Hürmeriç’in Seçtikleri/Handsen Chikowore-Çeviri Şiir
Sedef Kandemir/Sürgün Üstüne
Hüseyin Yurttaş/ atları sulamak-Şiir
Ahmet Günbaş/Sürgün Gitmek
Ersan Erçelik/Sufi-Şiir
Oğuz Tümbaş/Şiirin Sürgün Zamanları
Semih Çelenk/hoyrat-Şiir
Yavuz Özmakas/Sürgün Günlerinde Tevfik Nevzad
Gökhan Cengizhan/Ortaköy’de Bir Bank-Şiir
Aydoğan Yavaşlı/Ne Güzel Sürgün
Serap Telöz/lenko-Şiir
Emrah Çetin/kendi Ülkesinden Sürgün Olanlar
Gönül İlhan/Sözcüklerin Hayatı
Andıklarımız/Behice Boran
Demir Özlü-Serap Telöz/Söyleşi
SANATTAN ESİNTİLER
Hakan Bilge/Üçüncü Dünya Sineması
Niyazi Arslantaş-Suna Dündar/Çizim ve Alegori
Yusuf Eradam/Kaydırak Bekliyor-Fotoğraf ve Haiku
EDEBİYAT DÜNYASI
Mehmet Özçataloğlu’nun Seçtikleri
Selçuk Oğuz/Solgun Bellek
Yeni Kitaplar/Horst Groben-Bilal Çiftçi/Bakış-Sina Akyol
Bildiri
ŞİİR PENCERESİ
Özkan Mert/Özkan Mert’le Şiirin İçinden/Şiirin İlkeleri-5
Mustafa Ergin Kılıç/Modern Elit Dinamik Şiir
ÖYKÜ PENCERESİ
Alper Akçam/Asalet
Zafer Doruk/Düztaban Zöhre Yokuşu
Hakan Bıçakçı/Beyaz Masa Örtüsü
Ferda izbudak Akıncı/Karşı Kıyı
Suna Dündar/Tin Uyuşmazlığı
Halil Durukafa/Parmak Uçları
Birsen Bayar/ Fikriye
Mustafa Bilgücü//Şahbanu
KESİŞEN ÖYKÜLER: ROMAN
Melike Kuyumcu/Kapı Önü/Ardında Bir Adım Atmak-9
HER ÇİZGİ BİR ÖYKÜ
Tufan Erbarıştıran/Köleliğin Değişmeyen yazgısı
Arıf Sutristanto Tanto/Karikatür
Hafiz Nesiroğlu/Karikatür
Sulaj Agım/Karikatür
Alessandro Gatto/Karikatü
Edebiyat Ortamı: 26. Sayı
YENİ SAYI (MAYIS-HAZİRAN 2024)
Bu başyazıya bir özürle başlamamız gerekiyor. Okurlarımıza bu sayıyla birlikte vermemiz gereken Öykü Yıllığı’nı ne yazık ki gelecek sayıya ertelemek zorunda kaldık. Bir takım sebepler bu ertelemeyi zorunlu kıldı. Öykücülüğümüzün ve düşünce dünyamızın önemli bir ismi olan Sadık Yalsızuçanlar’ın hazırlamakta olduğu yıllığın geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bir heyecan yaratacağını sanıyoruz. Türk edebiyatının ilk öykü yıllığı olması yanında, değişik imzaların geçen yılın öyküleri ve öykü kitapları üzerine değerlendirmelerinin öykücülüğümüz açısından nefes açıcı olacağını tahmin ediyoruz. Edebiyat Ortamı Öykü Yıllığı’nın hazırlıkları sürüyor. Yıllık, önemli bir aksilik olmazsa 27. sayımızın eki olarak okurlarımızın elinde olacak.
Bu sayımızda yine önemli metinler bulacaksınız. Edebiyat Ortamı, şiirin genç ve diri imzalarının mekânı olmayı sürdürüyor. İrfan Çevik, Erdal Çakır, Vural Uzundağ, Eyyüp Akyüz, Onur Bayrak ve A.Barış Ağır bu sayımızın şairleri.
Edebiyat Ortamı 2024 Şiir Ödülü’nü alan genç imzalarla söyleşiler yaptık ve onlardan örnek şiirler koyduk. Bu isimlerin gelecekte kendi yankılarını çoğaltacaklarını ve şiirimize zenginlik katacaklarını umuyoruz. Müşir Fuat’ın, Mehmet Sümer’in ve Serap Aslı Araklı’nın söyleşileri ve şiirleri hem kendi maceralarına hem de genç kuşağın toplu macerasına ışık tutan metinler olarak okurlarımızın önünde.
Sadık Yalsızuçanlar’ın “Devir İşi” başlıklı yazısı “devriş”i anlatıyor. Yani devir işini…
Mustafa Karadavut, nefis denemelerine devam ediyor. Bu sayıda üç kısa metnine yer verdik. Dilin tadının yoğun olarak duyulduğu bu metinlerin edebiyatımız için önemli bir kazanç olduğunu düşünüyoruz.
Ali Sali, 1997 yılında kaybettiğimiz değerli bir öykücüyü, Ramazan Dikmen’i yazdı. Rahmetle anıyoruz.
Mustafa Başpınar, önemli bir çalışmaya imza attı. Geçen yılın öykü kitaplarını değerlendirdi ve listeledi. Özellikle öykü ile ilgilenenler için kaynak olacak bir metin ortaya koydu.
Hakan Bilge, derinlikli sinema değerlendirmelerini sürdürüyor. Bu yazılar devam edecek.
İrfan Çevik, Cahit Sıtkı’nın şiirinden yola çıkıp Dante’ye uzanan güzel bir yazı yazdı.
Emre Döğer de, “geçen gün belirsiz” diyor. İyi bir deneme.
Bu sayımızda üç öykü yer alıyor. Bu yıl ikinci öykü kitabını yayınlayan Yılmaz Yılmaz öykülerini sürdürüyor. Mustafa Tatçı hoca da bu sayımıza güzel bir öykü ile katıldı. Sürpriz. “R”. Diğer bir öykücümüz ise genç bir isim: Oğuzhan Dursun.
Hilal Karahan, Hallaç yazılarının sonuncusunu yazdı. Farklı ve derinlikli bir metin.
Yeni tasarımımızın bize kazandırdığı en hareketli bölümümüz “Ne Olmuş Ne Bitmiş” başlıklı son bölüm. Dergiler biraz da son bölümleriyle vardır. Bu bölüm, Yunus Melih Özdağ’ın çabalarıyla sürüyor. Bu sayıda daha da hareketli oldu. Beğeneceğinizi umuyoruz.
İyi okumalar.
Mustafa Aydoğan