“Muhteşem Yüzyıl” Adlı Televizyon Dizisinin Etkisi Kitap Satışlarına Yansıdı
Ocak 18, 2024 by Editör
Filed under Kitabiyat, Magazin & Popüler Kültür, Sanat, Sinema, Tarihsel Kitaplar, Türk Sineması, Yakın Dönem & Günümüz Sineması
Dizi Etkisi, Kitap Sattırıyor!
Son günlerin çok ses getiren Muhteşem Yüzyıl dizisinin etkisi, hepsiburada.com’da kendini gösteriyor.
Türkiye’nin en büyük alışveriş sitesi Hepsiburada.com Reklam ve Pazarlama departmanından alınan bilgiye göre, Türk halkının tarihine duyduğu ilgi kitap satışlarını da etkiledi.
Ocak ayının ilk 10 gününde yapılan Kanuni ve Hürrem kitaplarının satış rakamı, Kasım-Aralık ayı boyunca yapılan satışın 3 katına ulaştığını belirten yetkililer; özellikle Okay Tiryakioğlu’nun KANUNİ ve Demet Altınyeleklioğlu’na ait MOSKOF CARİYE HÜRREM kitaplarının ciddi artış gösterdiğini eklediler.
Hepsiburada.com
Kurulduğu 1998 yılından beri online alışveriş sektörünün lideri olan hepsiburada.com, 6.000 m2’lik modern tesislerinde çalışan 250’ye yakın profesyonelle, 3 milyon kayıtlı üyeye hizmet veriyor. Aylık 12 milyon toplam ve 6 milyon tekil ziyaretçi sayısına sahip online alışveriş merkezinde bilgisayardan ev elektroniğine, tekstilden mobilyaya; toplam 36 kategoride 350.000 farklı ürün satışa sunuluyor. Hepsiburada.com, Deloitte ve Türkiye Bilişim Derneği gibi saygın kuruluşlarca elektronik ticaret sektörüne ilişkin verilen; “son 5 yılın en hızlı büyüyen şirketi”, “en iyi online mağaza” gibi alanlarda çok sayıda ödülün de sahibi.
SanatLog Haber
Fazıl Say “İstanbul Senfonisi” Konseri ve Türkiye’de Konser Yayıncılığında Bozulan Ezberler
Ocak 17, 2024 by Editör
Filed under Duyurular, Etkinlik Cetveli, Klasik Müzik, Konser, Müzik, Sanat, Türk Sanatçılar
Müzik çevreleri tarafından büyük övgüyle karşılanan İstanbul Senfonisi Türkiye prömiyeri konserini izlemediyseniz ya da izleyip doyamadıysanız, yeniden düzenlenmiş kurgusuyla 25 Ocak Salı 21:30’da sadece YOYOM tv üyelerine özel bir gösterim yapılacak. Bu muhteşem konseri izlemek için YOYOM tv’ye ücretsiz üye olmanız yeterli.
Yılbaşının ilk gününe bir klasik müzik konseriyle girilmesi Türk televizyonlarında bir gelenek gibidir. Tek kanallı dönemde yayınlanan Berlin Flarmoni Orkestrası’nın konserleriyle yeni seneye belki de sene boyunca ihmal ettiğimiz bir müzik türüyle klasik batı müziğiyle merhaba derdik…
Özel kanalların açılmasıyla “yılbaşı konseri” başka kanallara taşındı. Ancak bu seneki yayında bir değişiklik herkesin gözüne çarptı. Bunca senedir “ilk defa” bir Türk bestecinin eserinin orkestra tarafından icrası verildi televizyonda. Bu besteci artık ünü ülke sınırlarını aşmış Fazıl Say ve eseriyse şehirlerin şehri İstanbul için bestelenmiş ilk senfoni “İstanbul Senfonisi”ydi.
Gerçek İstanbul’un hayallerindeki, geçmişteki İstanbul olduğunu söyleyen Say’ın, eseri Nostalji, Tarikat, Sultan Ahmet Camii, Hoş Giyimli Genç Kızlar Adalar Vapuru’nda, Haydarpaşa Garı’ndan Anadolu’ya Gidenler Üzerine, Alem Gecesi ve Final olarak 7 bölümden oluşuyor.
Tabi senelerdir izlediğimiz orkestra konserlerinin görsel kalitesinde, izleyenin konser salonundaymış gibi hissetmesini sağlayacak bir konser kaydı gerekliydi. Böylece ülkemizde pek ciddiye alınmayan konser prodüksiyonu ve yönetmenliği adına da “bir ilk” gerçekleşti.
Yoyo Prodüksiyon tarafından, HD formatında, 22 açıdan çekilen konserin kaydı esnasında eser partisyonlarını takip ederek kameramanlarını yönlendirdi. Bu şekilde kamera hareketlerinin eserin müzikal cümleleriyle senkronizasyonu sağlandı ve konser müzikal bir hikaye anlatımı gözetilerek kurgulandı.
SanatLog Haber
Nâzım Hikmet’in Keşfedilen İki Şiiri
Nâzım Hikmet’in, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun arşivinden yola çıkılarak iki şiiri keşfedildi. 1961 yılında teybe alınan tam 57 şiir arasından saptanan bu iki şiir, daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış şiirler olarak edebiyat dünyasında küçük bir heyecan dalgası estirdi. Her iki şiir de, öteki 55 şiir gibi şairin kendi sesinden teybe kaydedilmiş ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’na armağan edilmiş. Şimdi Türk şiir okuruna armağan olduğu ise muhakkak…
Ve o iki şiir…
Bütün Yolculuk Boyunca Hasret Ayrılmadı Benden
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
gölgem gibi demiyorum
çünkü hasret yanımdaydı zifiri karanlıkta da
Ellerim ayaklarım gibi de değil
uykudayken yitirirsin elini ayağını
ben hasreti uykuda da yitirmiyordum
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
açlıktı, susuzluktu demiyorum
sıcakta soğuğu, soğukta sıcağı aramak gibi de değil
giderilmesi imkânsız bir şey
ne sevinç ne keder
şehirlerle bulutlarla türkülerle de ilgisiz
içimdeydi dışımdaydı
Bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden
zaten elimde ne kaldı bu yolculuktan
hasretten gayrı
Bir Ucu Bir Kuyuda Kaybolan Rüzgârlı Bir Şosede
Bir ucu bir kuyuda kaybolan rüzgârlı bir şosede
bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
yüzü saçlarıyla örtülü kavuşma saatımızın
bir de ağır yürüyor ki deli olmak işten değil
Bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
ben de telefon direğine bağlıyım kollarımdan
yüreğim de yorgun mu yorgun duracak nerdeyse
bir de alnıma bir su damlıyor aynı yere artsız arasız
Bana doğru yaklaşıyor kavuşma saatımız yalnayak
ben de seni düşünüyorum da seni düşünüyorum
ben de seni düşündükçe o da ağırlaştırıyor yürüyüşünü
bu böyle giderse yıkılabilirim direğin dibine
o yanıma varmadan
Nâzım Hikmet
Sıfırnoktaiki’nin Yeni Oyunu: Kainatın En Hızlı Saati
Ocak 15, 2024 by Editör
Filed under Özel Tiyatrolar, Duyurular, Sahnedekiler, Sanat, Sanatsal Etkinlikler, Türk Tiyatrosu, Tiyatro
Sıfırnoktaiki’nin Yeni Oyunu ‘’Kainatın En Hızlı Saati’’ 17 Ocak Pazartesi saat:21.00’de ikincikat’ta…
Oyun Hakkında:
Bir doğum günü partisi. Hazırlıklar. Bir pasta. Üzerinde on dokuz tane mum. Hepsi pastanın içine doğru erimekte. Mutsuz. Karışık. Çekici. Korkak. Ve oldukça yaşlı.
“Kainatın En Hızlı Saati”, bedenin zamana ve yer çekimine karşı direncini ölçüyor. Zamanı yavaşlatma isteğinin sebeplerini soruyor.
Cheetah “Bana bak genç adam. Bana bak dedim. Derime bak; buruşuk ve solgun. Seninki pürüzsüz ve bronz. Neden? Çünkü ben sondayım sen baştasın. Saçlarıma bak; renksiz ve cansız. Seninki kalın ve de simsiyah. Neden? Çünkü ben sondayım. Sen baştasın.”
Captain “İşe yarıyor, Cheetah Bee!”
Cheetah “Her zaman yarar.”
Yazar Hakkında:
1964 yılında doğan Philip Ridley, 1991′de yazdığı ilk uzun oyunu “The Pitchfork Disney” ile 1990 sonrasının en önemli İngiliz yazarlarından biri olmuştur. Eğitimini St. Martin Sanat Okulu’nda Resim dalında görmüş, çeşitli sanat dallarıyla(resim, fotoğraf, edebiyat, sinema, tiyatro) uğraşmıştır. Çocuklara ve gençlere oyunlar da yazan Ridley’in ikinci oyunu olan “The Fastest Clock In The Universe / Kainatın En Hızlı Saati” ilk gösterimini 1992′de Hampstead Theatre’da yapmıştır.
Künye:
Yazan: Philip RIDLEY, Yöneten: Eyüp Emre UÇARAY, Çeviren: Özlem KARADAĞ
Oyuncular: Korhan SOYDAN, Güçlü YALÇINER, Banu Çiçek BARUTÇUGİL, Halide EŞBER, Barış GÖNENEN, Iraz YÖNTEM
Afiş- Cemre YEŞİL
Ocak Ayı oyun tarihleri:17 / 18 / 24 / 25 Ocak 2024 İkincikat
Rezervasyon: 0 555 361 41 87 / 0 212 292 32 47
www.ikincikat.org / www.sifirnoktaiki.com / www.twitter.com/sifirnoktaiki
SanatLog Haber
Can Yücel - Sevgi Duvarı
Ocak 13, 2024 by Editör
Filed under Edebiyat, Sanat, Siir, Ustalara Saygı
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği
yalnızlığım benim sidikli kontesim
ne kadar rezil olursak o kadar iyi
kumkapı meyhanelerine dadandık
önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
çöpçülerin elleriyle okşardım seni
yalnızlığım benim süpürge saçlım
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
Can Yücel
Sevgi Duvarı