Friedrich Nietzsche - Köprünün Üstünde
Köprünün üzerinde duruyordum geçende,
karanlık geceye bürünmüş.
Uzaklardan bir ezgi duyuluyor
ve altın damlalar yağıyordu
titreyen aynası üstüne suyun.
Gondollar, ışıklar, musiki, hepsi
Esrimiş, yüzüp gittiler alacakaranlığa…
Benim ruhum, görünmez parmakların
dokunduğu o çalgı,
bir barkarol mırıldandı gizlice,
binbir renkli mutluluk içinde titreyerek.
–Duyan oldu mu onu?
Friedrich Nietzsche
Köprünün Üstünde (Ecce Homo’dan…)
Çeviren: Can Alkor
Karl Marx - Jenny’ye
5 Aralık 2024 Yazan: admin
Kategori: Edebiyat, Sanat, Siir, Ustalara Saygı
I
Jenny! Gülerek sorarsın
Neden şarkılarım “Jenny’ye”,
Yalnız senin için yüreğim hızla çarparken
Şarkılarım yalnız senin için ağlarken
Yürekleri yalnızca senden esinlenirken
Her hece söylerken yalnız senin adını
Alırken her ses yalnız senden tınılarını
Soluklarım Tanrıça’dan atmazken adımını.
Çünkü sevgili adın öyle tatlı çınlıyor,
Bana neler söylüyor onun uyacıkları,
Dopdolu, çeşit çeşit sesler yankılanıyor,
Uzaklarda titreşen Ruhlara gider sanki,
Altın telli Sitern’in dalgalanan uyumu,
Bilinmeyen, güpgüzel, tılsımlı bir şey gibi.
II
İşte! Binlerce cilt doldurabilirim,
“Jenny” yazarak yalnız her satırına,
Gizleniverir yine düşünceler, duygular,
Sonsuz yapı, mutlak İstenç, dizeler arasına,
Taptatlı dizeler ki yumuşacık özlerler,
Bütün ışımaları Esîr pırıltısını,
Kutsal sevinci, korkunç kederin acısını,
Benim olan tüm Yaşam ve Bilginin tadını.
Yukarlardaki yıldızlarda okuyabilirim,
Zefir’den yankılanıp geri gelir o bana,
Kuduran dalgaların uğultusundan gelir.
Evet, nakarat gibi yazabilirim onu,
Görebilsinler diye gelecek yüzyıllara -
AŞK JENNY’DİR, JENNY DE AŞKIN ADI.
Karl Marx
Jenny’ye
1836
Çeviri: Barış Pirhasan
Bertolt Brecht - Dört Aşk Şarkısı
27 Kasım 2024 Yazan: admin
Kategori: Edebiyat, Sanat, Siir, Ustalara Saygı
1.
Senden ayrıldığımda
O güzel günün sonunda
Açılınca gözlerim
Ne çok sevinçli insan varmış dedim.
İşte o akşamdan sonra
Sen bilirsin ya
Daha güzel dudaklarım
Çekirge gibi çevik bacaklarım
Ben böyle olalı beri
Daha yeşil ağaç, fidan ve tarla
Daha bir güzel suyun serinliği
Başımdan aşağı boşaltınca
2.
Beni sevindirdiğinde
Bazen düşünürüm:
Şimdi ölüversem
Mutlu kalırım
Sonsuza kadar.
Sonra yaşlanıp
Beni düşündüğünde
Tıpkı bugünkü gibi görünürüm sana
Bir sevdiceğin olur
Henüz gencecik.
3.
Küçücük dalda yedi gül
Altısını rüzgar alır
Ama biri kalır
Bulayım diye onu
Yedi kez çağıracağım seni
Altısında gelme
Ama söz ver yedincisine
Tek sözümle gel.
4.
Bir dal verdi bana sevgili
Üzerinde sarı yapraklarda
Yıl dediğin geçer gider
Aşk ise hep yeni başlar.
Bertolt Brecht
Dört Aşk Şarkısı
Çeviren: Turgay Fişekçi
Rainer Maria Rilke – Zeytinlik
Kurşunî yapraklar altında çıktı yukarlara
kurşunî hep ve zeytinliklere karışırcasına;
toza belenmiş alnını gömdü sonra
kızgın elinin tozluluğuna.
Hepsinden sonra bu. İşte buydu sonu.
Gözlerim körleşirken gitmeliyim ben;
neden istiyorsun bunu, var olduğunu
neden söyliyeyim, seni artık bulamazken.
Artık bulamıyorum seni bende, hayır.
Başkalarında da. Bu taşta da yoksun sen.
Artık bulamıyorum seni. Yalnızım ben.
Bütün insanlığın acısıyla yalnızım,
onu seninle hafifletmek için omuzlamıştım;
oysa yoksun, adsız utanç, sen…
Sonradan anlatıldı: “Bir melek geldi derken…”
Ne meleği? Ah geceydi gelen
ağaçlarda yaprakları ilgisizce kımıldatarak.
Havarilerse düşlerinde sıçradılar ancak.
Ne meleği? Ah geceydi gelen.
Görülmemiş bir gece değildi gelen gece;
onun gibi yüzlercesi geçip gider.
Sonra köpekler uyur, taşlar durur öylece.
Ah yaslı bir gece, ah herhangi bir gece
tekrar sabahın olmasını bekleyen.
Melekler böyle yakaranlara gelmez çünkü,
geceler genişlemez bunların çevresinde.
Kendini kaybedenleri her şey bırakır yüzüstü;
babalar onları terkederler,
kapanır onlara analar rahmi de.
Rainer Maria Rilke
(Çev: A.Turan Oflazoğlu)