Pink Floyd Üzerine Denemeler - Bölüm 1: Syd Barrett

Mart 25, 2024 by  
Filed under Gösteriler & Topluluklar, Müzik, Sanat

“Onsuz başlayamazdık ama onunla da devam edemezdik.” (Roger Waters)

Yağmurlu bir havada yalın ayak koşan bir kadının hüznüydü düşen her bir nota, çıldırış ve Syd Barrett’i kaybediş; ardından Wish You Were Here…

Bazen güneş açar gitarların gölgesinde, bilirsiniz, inanılmaz şarkılara gebe olur, sonra sizi hapseder duygularına, Comfortably Numb, High Hopes, Hey You, Shine On You Crazy Diamond, Julia Dreams, Another Brick On the Wall part 2 ve daha sayılmayacak nicesinin yaratıcısı, on sekiz albümünün dünya çapında yaklaşık 150 milyon sattığı ve 2 Mart 1973 çıkışlı Dark Side of the Moon albümünün hala listelere girebildiği grup Pink Floyd ve hikâyenin adının başladığı adam.

Syd Barrett’in Pink Anderson ve Floyd Council adlı iki jazz müzisyeninden ilham alarak bulduğu Pink Floyd ismi; adı daha önceleri sırasıyla adı  Sigma 6, T-Set, Meggadeaths ve Abdabs olan grubun oldukça hoşuna gitmişti; özellikle Roger Waters’ın.

Henüz on sekiz yaşındaydı. Syd iyi derecede vokal yapıyor, söz yazıyor ve müzikler besteliyordu. Tek bir şarkı haricinde (Take Up ahe Stethoscope and Walk) albümde yer alan tüm şarkılar onun imzasını alırken çok değil dört yıl önce babasını kaybettiğinde içine dökülen duygular yavaş yavaş zihnini yoğun uyuşturucunun (LSD) etkisiyle de zehirliyordu. Ve bu, şarkılardaki psychedelic etkinin onun bir parçası olduğu gerçeği ve giderek kötüleşen halüsinasyon nöbetlerinin hızlı adımlarla yaklaştığında olacakların gölgesini göstermeye devam ediyordu. Konserlerdeki kötü performansları ve giderek artan dengesiz ruh hali artık onun gerçekliği olmaya başladığında, zamanı dolmuştu, gidiyordu, grubun sadece söz yazarı olarak filan tekrar anlaşması hikâye, böyle olmalıydı.

Yaklaşık beş yıl sonra gurubun yayınlayacak olduğu Wish You Were Here (1973) albümü kayıtları ona ithaf edilmiştir. Albüm kaydedilirken vucudundaki tüm tüyler alınmış, oldukça şişman bir adam stüdyoyu ziyaret ettiğinde, grup üyeleri onun Syd Barrett olduğunu fark edememişlerdi. Fark etmeleri sonucunda ağlayan grup üyeleri ona Wish You Were Here’i ona dinlettiklerinde eski moda bir şarkı olduğunu söyleyerek gitti Syd ve bu son toplu görüşmeleriydi.

Grup ayrıca Dark Side of The Moon albümündeki çıldırışı anlatan Brain Damage şarkısını Syd’den etkilenerek yazmış ve Roger Waters, 1982 tarihli Pink Floyd: The Wall filminin başkahramanı Pink’i yaratırken eski dostu Syd’i düşünerek oluşturmuştur.

Mehmet Onur Kocabıyık

 m.onurkocabiyik@hotmail.com

Vera’nın İlk Albümü Babajim Records Etiketiyle Yayımlandı!

Babajim ve Radyo Eksen iş birliği ile gerçekleşen 1. Be The Band yarışmasının müzik piyasasına kazandırdığı isimlerden Vera, ilk albümüyle dinleyicileriyle buluşmaya hazırlanıyor.

2004 yılında Denizli’de üyeleri henüz birer lise öğrencisiyken kurulan topluluk, vokalde Arel Koray Nalbant, klavyede Onur Gülen, davulda Canberk Karademir, bas gitarda Dünyacan Yılmaz ve gitarda Mustafa Şarbak’tan oluşuyor.

Genç yaşlarına rağmen uzun bir geçmişe sahip olan Vera, geçtiğimiz sekiz yılda resmi sitesinden 3 demo albüm, 2 EP ve pek çok single paylaşarak kendine sadık bir dinleyici kitlesi edindi. Grup şimdi de prodüktörlüğünü Reuben De Lautour’un, mikslerini Alp Turaç’ın ve mastering’ini Pieter Snapper’ın üstlendiği yepyeni 5 şarkıdan oluşan albümleri “Vera”yı Babajim Records etiketiyle yayımlıyor.

Şarkılarında aşkı, hayal kırıklığını, kaosu ve bütün bunların getirdiği karmaşadan kaçıp sığınabilecekleri huzurlu yerin arayışını anlatan Vera, romantizmi her zaman müziklerinin odağında tutuyor. Pek çoğumuza oldukça tanıdık gelecek hikayeler, yer yer pop sınırlarında dolaşan modern rock sounduyla can buluyor.

Vera, çekimlerinin bir kısmı Los Angeles’ta gerçekleştirilerek, DGMND tarafından Can Fakıoğlu ve Bora Ozan yönetmenliğinde çekilen ilk video klibi “Karanlık Dokumasın”ı müzikseverlerin beğenisine sunuyor.

19 Nisan’da Ghetto’da gerçekleşecek lansmanı için yoğun bir hazırlık içinde olan Vera, grubu yıllardır takip eden dinleyici dostlarıyla yeniden buluşup, yeni dinleyicileriyle ilk kez tanışacağı bu konseri heyecanla bekliyor.

20 Mart 2024’de dijital platformlarda paylaşılan ilk albümlerinin Nisan ayının ilk haftalarında raflardaki yerini almasıyla, Vera’nın hikayesinde yepyeni bir sayfa açılıyor.

veraistanbul.com

facebook.com/veraistanbul

twitter.com/veraistanbul

Cemal Reşit Rey CRR’de Anılıyor!

Cemal Reşit Rey, Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası’yla, Cemal Reşit Rey’de Anılıyor!

Ünlü bestecimiz Cemal Reşit Rey, 24 Mart Cumartesi akşamı, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda, Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası tarafından seslendirilecek Cemal Reşit Rey besteleri ile anılacak. Orkestrayı henüz 9 yaşındayken Cemal Reşit Rey’in öğrencisi olan ve vefatına dek kendisi ile çok yönlü çalışmalara imza atan Aydın Karlıbel yönetecek.

Anma konserinde, Cemal Reşit Rey’in “Başlayış” senfonik şiirinin (ilk seslendirilişi), Enstantaneler,  Özyurt Kantatı, Himayei Etfalin (Çocuk Esirgeme) Marşı, Denizciler Marşı, Atatürk’ün 100.Yıl Marşı ve Onuncu Yıl Marşı seslendirilecek. Soprano Ece İdil, mezzo soprano Deniz Erdoğan ve bariton Caner Akgün’ün solist olarak sahne alacağı konserde şef Gökçen Koray’ın yönetimindeki TRT Gençlik Korosu’da eserlere eşlik edecek.

77 yıl saklı kalan eser

Cemal Reşit Rey’in 1935 yılında bestelediği Başlayış senfonik şiiri, geleneklerde yeni bir üyenin bir topluluğa kabul edildiği, ve kendisine yeni bilgilerin aktarıldığı tören anlamına gelen İnisiasyon (başlayış)’dan yola çıkarak bestelenmiştir.  Cemal Reşit Rey bu eserde tasavvufi görüşün derinliğiyle görkemli ifadeleri birleştirmiştir.

Bestelenişinden 77 yıl sonra ilk kez 24 Mart akşamı Cemal Reşit Rey’de seslendirilecek olan eser, Cemal Reşit Rey’in talebeleri Prof. Yalçın Tura ve Aydın Karlıbel’in çalışmaları sayesinde seslendirilmeye hazır hale geldi.

Atatürk’ün siparişi “Özyurt Kantatı”

Atatürk’ün şair Faruk Nafiz Çamlıbel’e Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya göçünü konu alan bir piyes yazması direktifi sonucu ortaya çıkan  “Özyurt” başlığını taşıyan piyesi, Cemal Reşit Rey 1933 yılında besteledi. Eserin ilk seslendirilişi 9 Mayıs 1947 tarihinde soprano Leyla Gencer, alto Mehlike Aktok ve bariton Haşmet Sıcakkan tarafından Muhiddin Sadak yönetimindeki Şehir Korosu ve bestecinin yönetimindeki İstanbul Şehir Orkestrası tarafından yapıldı. Orkestra malzemesi yitik olan eser, Yalçın Tura’nın arşivinden yararlanılarak Aydın Karlıbel’in hazırladığı piyano şan ve restorasyon çalışmaları sonucunda yeniden 24 Mart’ta Cemal Reşit Rey’de seslendirilecek.

30.00 – 25.00 – 20.00 ve 15.00 TL olan konser biletleri CRR Konser Salonu Gişesi ve Biletix’te!

Dr. Aydın Karlıbel Hakkında:

1957′de Istanbul’da doğan sanatçı dört yaşında Şive Onat ile piyano ve solfej eğitimi almaya başladı. Dokuz yaşında Cemal Reşit Rey’in öğrencisi oldu ve ondokuz yıl boyunca kendisi ile çok yönlü çalışmalar yaptı. Kolej Saint-Michel’i  “Prix d’Excellences” ödülleri ile tamamladı. Robert Kolej’den,(1976) Boğaziçi Üniversitesi Dilbilim ve Edebiyat (1981)ve Eğitim Fakülteleri’nden(1985) mezun oldu. 1986’da The Associated Board of the Royal Schools of Music, L.R.S.M. Diplomasını aldı ve sonraki yıllarda Wiener Meisterkurse ve Siena’da Accademia Chigiana’daki  kurslara katıldı. İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde yirmialtı yıl boyunca yüzlerce temsilde yer aldı, besteci orkestra şefi ve konser piyanisti olarak yerli ve yabancı dünyaca ünlü sanatçılarla sahne paylaştı,yurtiçi ve yurtdışı turnelere katıldı. Eserleri Almanya’da Keturi Musikverlag tarafından basıldı, Almanya, Fransa, İngiltere, Macaristan ve Gürcistan’da yorumlandı, Kalan Müzik, Iton Records  ve TRT tarafıandan toplam12  CD’de yer alarak yayınlandı. 2024 de ITU /MIAM dan Doktor unvanını aldı.

2010’da Bayreuth ve Nürnberg’de, 2024 de piyanoya başlayışının 50.yılında Budapeşte’de konserler verdi, Sabancı Müzesi Konser salonunda ‘Franz Liszt’in Süvarileri’ ve Bogaziçi Üniversitesi Albert Long Hall ‘da ‘Osmanlı’dan Cumhuriyete’ piyano projelerini gerçekleştirdi.  Orkestra şefi olarak İstanbul Devlet Operası’nda Paisiello’nun Sevil Berberi operası’nın Türkiye prömiyerini, CRR SalonundaAydın Gün’ün daveti üzerine Britten’ın Bir opera yapalım eserini bir sezon boyunca yönetti, Utrecht senfoni orkestrasının şeflik masterclass’nda yer aldı.

Belediye Konservatuarı,(1975) 1.Nejat Eczacıbaşı (1996) TRT(1998) ve Mersin Portakal Çiçeği Kompozisyon(2011) yarışmalarındaki ödüllerinin yanısıra, Cambridge Biographical Center tarafından “2000 Outstanding Musicians of the 20th Century” ve Türk Lions Derneği tarafından “Fahrettin Kerim Gökay Hizmet Gonüllüleri” ödüllerini aldı. Hocası Cemal Reşit Rey’in piyano eserlerini kaydetti, “Çelebi” operası ile Özyurt Kantatı’nı tamamladı, Fatih Senfonisi’nin ve diğer birçok eserinin baskılarını hazırlamış, marşlarının orkestrasyonlarını yaptı. Ian Kemp’in ‘Berlioz:Les Troyens’ adlı eserini dilimize aktardı.

Başlıca eserleri Eyyubiler, Piri Reis ve Lambalı Hanımefendi operaları, Atatürk Senfonisi, Yahya Kemal Oratoryosui, iki piyano konçertosu, keman konçertosu , oda müziği, koro eserleri ve marşların yanısıra piyano için uyarlamalardan oluşur.

Karlıbel’in sanatı en geniş anlamda evrensel kültür ve sanatın etkileri kadar  türk estetiğinin kendine has renklerini araştırma çabalarını yansıtmaktadır.

Mehmet Akif Ersoy’dan Şiirler ve Bestelenenler Konseri

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. ile ortaklaşa düzenleyeceğimiz, detayları aşağıda bulunan “Mehmet Akif Ersoy’dan Şiirler ve Bestelenenler” adlı konserimiz 16 Mart 2024 Cuma günü Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecektir.  

Mehmed Âkif Ersoy’un harikûlade şiirlerinin ve bu şiirlerden değişik bestekârlar tarafından bestelenen eserlerden oluşan bir repertuvar ile büyük vatan şairini yâd etmek ve ona karşı ödenmez borcumuzu bir nebze olsun hafifletmek için,  Dr. Murat Sâlim TOKAÇ’ın sanat yönetmenliğinde gerçekleştireceğimiz konserimiz ile ilgili bilgiler aşağıdaki gibidir.

Yer: Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi (Mimar Sinan Mah. Akşamsettin Cad. No:52 (İst. Emn. Müd. Arkası) Fatih tel: 0212 521 55 65 – 67 )
Saat: 20.00
Tarih: 16 Mart 2024, Cuma 

Ayşenur Kolivar Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda!

Karadeniz’in küçük dev kadınından Gürcüce, Çerkezce, Hemşince, Rumca, Lazca ve Mergelce Türküler!

Karadenizin küçük dev kadını Ayşenur Kolivar, cefakâr Karadeniz kadınlarının hikayelerini anlattığı, “Bahçeye Hanımeli” isimli albümünün tanıtım konseriyle, 10 Mart’ta Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda sahne alacak. 

Karadeniz kadınının aşkının, sevincinin, hüznünün ve isyanının Gürcüce, Çerkezce, Hemşince, Pontus Rumcası, Lazca, Megrelce ve Türkçenin yöreye özgü ağızlarıyla anlatıldığı şarkılar bölgenin çok kültürlü yapısına da vurgu yapıyor.

Kolivar’a aralarında Sumru Ağıryürüyen, Hikmet Akçiçek, Erdal Bayrakoğlu, Hava Karadaş, Şenol Topaloğlu, Yunanistan’dan Hristos Halkias ve Ahilleas Vasiliadis’in de bulunduğu 55 kişilik ekip eşlik edecek. Gecede bölgenin geleneksel danslarından örnekler de sergilenecek.

25.00 - 20.00 - 15.00 ve 10.00 TL olan konser biletleri CRR Konser Salonu Gişesi ve Biletix’te!

Ayşenur Kolivar:

Ayşenur Kolivar, Rize-Çayeli’nde doğdu, çocukluğunu ve ilk gençliğini İzmit’te geçirdi. Lisans ve yüksek lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde tamamladı. Müzik ve halkbilimi alanlarında çalışmaya üniversite yıllarında, Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü’nde başladı. Müzik çalışmalarını 1993-2000 yılları arasında Kardeş Türküler Projesi’nde sürdürdü. Doğu Karadeniz müzikleriyle ilgili çeşitli çalışmalara solist ve vokalist olarak katkıda bulundu. 2024-2003 yılları arasında Dalepe Nena (Kızkardeşlerin Sesi) kadın müzik grubunda eğitmenlik ve solistlik yaptı. 2024’den beri Doğu Karadeniz halk müzikleri konusunda derleme ve icra çalışmaları yürüten Helesa Projesi’nde araştırmacı ve solist olarak yer almaktadır.

Halkbilimi alanındaki akademik çalışmalarında, alan araştırmaları ekseninde, Doğu Karadeniz kültürleri ve özellikle yöredeki kadın kültürüne odaklandı. 2024 yılında yayımlanan ‘Fadime Kimdir’ adlı kitabın editörlüğünü yaptı. Halen İTÜ Müzikoloji ve Müzik Teorisi Bölümü’nde doktora öğrencisidir ve bir üniversitede Türkçe okutmanlığı yapmaktadır.

Müzik ve halkbilimi alanlarındaki çalışmalarını, Doğu Karadeniz kültürleriyle ilişkili filmlerin müziklerinde bir araya getirmeye çalıştı. Yeşim Ustaoğlu’nun ‘Sırtlarındaki Hayat’ (2004) adlı belgesel filminin, Özcan Alper’in ‘Sonbahar’ (2008) ve Yusuf Kurçenli’nin ‘Yüreğine Sor’ (2010) adlı sinema filmlerinin müziklerini yapan ekiplerde yer aldı; Orhan Tekeoğlu’nun ‘İfakat’ (2010) adlı belgeselinin müziklerini hazırladı.

« Önceki SayfaSonraki Sayfa »