Türk Edebiyatı Dergisi, Sayı 459
5 Ocak 2024 Yazar: Editör
Kategori: Deneme, Dergi & Fanzin, Duyurular, Edebiyat, Eleştiri, Sanat, Siir, Ustalara Saygı
Türk Edebiyatı Dergisi’nin Ocak (Sayı 459, Ocak 2024) Sayısı Çıktı…
Beşir Ayvazoğlu’nun kaleminden son sayı hakkında hasbihal:
HASBIHAL
Sevgili Türk Edebiyatı okuyucuları,
2012’nin ilk sayısıyla karşınızdayız. Derginiz Türk Edebiyatı’nı, bütün insanlık için hayırlı olmasını dilediğimiz yeni yılda da destekleyeceğinizden eminiz.
Bildiğiniz gibi, 2024, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Mehmed Âkif Ersoy Yılı” ilan edilmişti. Bu yılın dikkate değer çalışmalarından biri de, geçen ay Ankara Resim ve Heykel Müzesi’yle Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “Vefatının 75. Yılında Mehmed Âkif Ersoy” sergisi oldu. Âkif’in aile fotoğrafları, imzalı Safahat nüshaları, dostlarına ve ailesine yazdığı mektuplar, Birinci Meclis dönemi belgeleri, İstiklâl Marşı hatıraları, Darulfünun muallimliği zamanına ait imtihan kâğıtları ve vefatından sonra yapılan anma toplantılarıyla ilgili dokümanların ilk defa bir araya getirildiği sergi, bu sergiyi değerlendiren S. Kutalmış’ın da belirttiği gibi, Mehmed Âkif Yılı için anlamlı bir final niteliği taşıyordu.
Söz konusu serginin İstanbul ayağındaki en büyük sürpriz ise, Şerif Muhiddin Targan’ın, varlığından haberdar olduğumuz, fakat kimde olduğunu bilmediğimiz yağlıboya Âkif portresiydi. Sergi vesilesiyle, büyük şairin torunlarından birinde olduğu ortaya çıkan bu portre vesilesiyle, M. Selim Gökçe de daha çok bestekâr ve ud virtüozu olarak tanınan Şerif Muhiddin’in ressamlığı üzerine bir yazı kaleme aldı. Âkif’le ilgili bölümümüz, Ali Gözeller’in yazısıyla sona eriyor. Bu yazıda, Âkif’in Halkalı Baytar Mektebi’ndeki öğrenciliği sırasında yaptığı, araştırmacıların nasılsa gözünden kaçan bir konuşmadan söz ediliyor.
Adem Özbek, bu sayıda, Ahmet Hâşim’in kitaplarına girmemiş bir yazısına dikkatimizi çekti. Edebiyat tarihimize karikatür penceresinden bakmaya devam eden Said Coşar da, karikatüristlerin çok sevdikleri Abdülhak Hâmid’i ele aldı. Hayrettin Orhanoğlu, birkaç ay önce bir eleştiri vesilesiyle tartışmalara konu olan Oğuz Atay’ın nasıl anlaşılması gerektiğine dair görüşlerini anlatıyor.
Bu sayımız deneme bakımından hayli zengin. Hayrettin Durmuş, Hakan Bilge, Deniz Özbeyli ve Mehmet Tekin’in denemelerini beğeneceğinizi tahmin ediyorum. Osman Şahin, Arap edebiyatı ve hat tarihinin büyük uzmanı merhum Prof. Dr. Nihad M. Çetin’in az bilinen bir tarafını, hattatlığını anlattı. Nihad Bey’i tam yirmi yıl önce kaybetmiştik. Şener Öztop da, Dumlupınar Üniversitesi’nin ekim ayında hakkında bir sempozyum düzenlediği Kütahyalı ressam ve neyzen Ahmet Yakupoğlu’nun sanat felsefesine göz attı.
Merhum Cemil Meriç’in yakın dostlarından İzzet Tanju, “İbn Rüşd’den Aquinolu Tommaso’ya” başlıklı yazısıyla yeniden aramızda. İzzet Bey, Aquinolu Tommaso’nun (Thomas) eleştirisinden sonra bile Avrupa’da sıkı İbnrüşdcülere rastlandığını, ancak 19. yüzyılda uydurulan “İbnrüşdcülük” akımının aslında var olmadığını; çünkü bütün İbnrüşdcüler arasında görüş birliğinden söz edilemeyeceğini söylüyor.
Bu sayımızda Türk dünyası edebiyatına da bir kapı araladık. Bundan sonra bazı sayılarımızda Türk dünyasına özel bölümlerin ayrılmış olduğunu göreceksiniz.
Mehdi Genceli, 1990’ların başında üniversite eğitimi için Türkiye’ye getirilen gençlerden biri. “Hem Ağlarım Hem Gülerim Hâtıra Geldikçe O Demler” başlıklı hikâye tadındaki yazısında, ülkemizde yaşadıklarından söz ediyor. Jorayeva Muattar, Özbekistanlı tercüme bilgini Askad Muhtar’ın tercüme sanatı hakkındaki görüşlerini, Nazara Bekova da Ali Şir Nevâî’nin Divân-ı Fânî adlı Farsça divanı üzerinde yapılan çalışmaları anlatıyor. Muratgeldi Söyegov ise ilk Türkmen romancı olan Han Haciyev’in hayatını kısaca özetledi. Bu bölümde ayrıca Kırgız şair Kambaraalı Bobulov’un İbrahim Türkhan tarafından Türkiye Türkçesine çevrilen “Annemi Dinlesem” adlı şiirini okuyacaksınız.
Bu sayının hikâyeleri Sevgül Yılmaz, Naime Erkovan, Ahmet Sıvacı ve Yılmaz Yılmaz’dan… Şairlerimiz ise Mustafa Ruhi Şirin, Mehmet Narlı, Mahmut Bahar, Abdurrahman Şimşek, Yaşar Beçene, Cengizhan Orakçı, Mehmet Aycı, Said Coşar, Hatice Eğilmez Kaya, Necip Fazıl Akkoç ve Ömer Duman.
Tabii, Kırkambar’ımız da her zaman olduğu gibi dopdolu.
Daha güzel ve daha zengin sayılarda buluşmak üzere…
Muhabbetle efendim.
BEŞİR AYVAZOĞLU
Yorumlar
Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz...
Yorumunuzda avatar çıkması için gravatara üye olmalısınız!