Arzu Başaran & Ruth Biller - Transfigurative
Alman sanatçı Christa Frieda Vogel‘ın Artİstanbul projesinden esinlenerek meydana gelen Galata House of Art oluşumu Şubat 2024 itibari ile Art 350 yeni adıyla, Erenköy, Bağdat Caddesi’ndeki yerleşik mekânına geçerek, Arzu Başaran & Ruth Biller‘nın eserlerinden oluşan ‘’Transfigurative’’ sergisi ile sanatseverlere kapılarını açıyor… Sergi, 23 Şubat – 28 Mart tarihleri arası görülebilir.
Birbirine benzer enerjilere sahip olan Berlin ve İstanbul sanat ortamında adeta bir tür “Sanat-Büyükelçiliği” misyonunda, bu metropollerdeki sanatçıları uluslararası arenada temsil edip destekleyerek, çalışmalarını sergileyecek ve fikir alışverişinde bulunabilecekleri bir platform olması amaçlanan Art 350, sanat yatırımı ve koleksiyonculuğu konusunda da danışmanlık yapmaktadır. Ustalaşmış sanatçıların yanında genç kuşak sanatçılara da şans tanıyarak sanat dünyamıza kazandırmayı misyon edinen galeri, sanatçı-sanat eseri-izleyici arasında köprü oluşturarak sanatı daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor…
Galerinin açılış sergsinde, çalışmalarında insan figürüne odaklanan Türk ve Alman iki kadın sanatçının ortak söylemleri ‘’Transfigurative’’ ile buluşuyor.
Arzu Başaran işleriyle ilgili olarak ‘’Bugüne kadar yaptıklarımın hareket noktası insan ve insanın durumları oldu. Zaman geçtikçe, yaşadığım coğrafyanın bazen kimlik sorunlarına, hafızayı merkeze koyarak, unutmak ve hatırlamak üzerine odaklandım. Kaybedilen yüzleri, dokular ve katmanlar aracılığı ile yeniden oluşturdum. Bazen de güçlünün güçsüz üzerindeki eşitsiz ve haksız şiddetini, baskısını, çocuk ve ergen yüzleri üzerinden göstermeyi seçtim. Bu eşitsiz ve tekinsiz durumu medyanın nasıl sıradanlaştırdığını çizimlerle gösterdim. Sanatın diline çevirdim unutturmamak için. Her sergi kendi tekniğini oluşturur benim açımdan, kavram ve yöntem beraber, iç içe gelişir çoğunlukla. Yaşadığım yerde görülmeyen kimlikler, yasaklanan diller oldukça vicdanım, sanatın özgür ifadesi içinden söz almaya devam edecek .’’ yorumunu yapıyor…
Ruth Biller da, insan vücudunu resimlerle ifade ederek açığa çıkarıyor. Çalışmalarında, ritmik fotoğraf dizileri kanvas ve kâğıt üzerinde renk katmanları ve boyutsal örtüşme ile görüntülenmekte. Böylece koreografik olarak kusursuz film kareleri aracılığı ile, duygusal dekorasyonun hareketli sahneleri ile figüratif fragmanları yüzleştirebilmekte. Ruth Biller’in resimlerinde barok tarzı ile zengin renklerin dili, açık sözlü realizm bir araya gelmektedir. Resimlerin özgür tarz oluşum süreci; ön hazırlık çizimleri kullanılmadan, jest desteğinin klişelerine dayanmadan, oluşumun kendi hareketliliği ile etkileyici resimler yaratmak için gerekli bir koşuldur. Ruth Biller, seri film çerçevelerini ima ederek, kendi dramatik prodüktörlüğü içinde de rol almaktadır. Çalışmalarının konularını artistik süreçlerinin ön aşamaları sırasında; kişisel fotoğraflarının yanı sıra toplanmış dökümanlarla, geçmiş tecrübeleri aracılığıyla dönüştürmektedir.
Christa Frieda Vogel & Şebnem Kutal
Bağdat Caddesi No: 350 Erenköy 34738 İstanbul.
Tel: 216- 369-80-50. Mobile: 553-264-43-04.
Web: www.galata-house-of-art.com, www.art350.com
E-mail: cfvogel@annalaudel.com , sebnem.kutal@annalaudel.com
*Galeri, hergün 11.00-22.00 arası ziyaret edilebilir.
İtalyan Bariton Licinio Montefusco Hayatını Kaybetti
Şubat 6, 2024 by Editör
Filed under Dünya Müziği, Duyurular, Müzik, Sanat
TÜRK OPERASININ BÜYÜK EĞİTMENİ ÜNLÜ BARİTON LİCİNİO MONTEFUSCO VEFAT ETTİ…
İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Türkiye’de birçok değerli sesi yetiştiren ünlü İtalyan Bariton Licinio Montefusco’yu 75 yaşında kaybetti.
1962’de İstanbul Şehir Operası tarafından sahnelenen Rigoletto operasına Milano’dan getirilen ilk solist sanatçı olma ünvanını taşıyan ve uzun yıllar Türkiye’de birçok opera sanatçısının eğitimini üstlenen, onları yurt içinde ve yurtdışında büyük başarılara hazırlayan şan pedagogu, öğrencilerinin deyimiyle ‘Meastro’ Licinio Montefusco 75 yaşında hayata gözlerini yumdu.
1936 yılında Milano’da doğan Montefusco müzik eğitimini Civica Okulu’nda ünlü mezzo soprano Rhea Toniolo’nun eğitmenliğinde tamamladı. 1960 yılında gerçekleşen Vercelli Yarışması’nda kazandığı altın madalyadan sonra bütün dünyanın dikkatini çeken Montefusco, Torino Operası’nda sahnelenen Maria Callas’ın rejisinde Giuseppe di Stefano’nun yanı sıra, Birgit Nilsson, Renato Scotto, Carlo Bergonzi ve Mario del Monaco gibi dünyaca ünlü opera yıldızlarıyla aynı sahneyi paylaştı. Tullio Serafin, Gianandrea Gavazzeni, Lorin Maazel, Riccardo Muti, Eliahu İnbal ve Daniel Barenboim gibi dünyanın önde gelen orkestra şefleriyle de çalışan bariton, 1962 yılında ilk kez Şehir Operası’nda sahnelenecek olan Rigoletto Operası’ndan aldığı davet üzerine İstanbul’a geldi. Sadece 8 temsillik anlaşması yapmasına rağmen, 30’a yakın temsilde görev alan Montefusco,1964’te Evin Ilgar ile evlendikten sonra hem Türkiye’de hem de dünyanın çeşitli yerlerinde solist olarak sahneye çıkmaya devam etti. Palyaço, Yevgeni Onyegin, La Traviata gibi oyunlarda İstanbul Şehir Operası’nda oynadıktan sonra, Aydın Gün’ün daveti üzerine Ankara Opera’sına gitti ve burada da birçok operada sahne aldı.
Sahne kariyerinin ardından İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde şan pedagogluğuna getirilen ve görevi süresince birçok opera sanatçısı yetiştiren Montefusco, birden fazla kuşağın opera alanında önemli başarılara imza atmasına büyük katkı sağladı.
Eğitmenliğinin yanı sıra kurduğu sıcak ilişkilerle de öğrencilerinin gönlünde ayrı bir yere sahip olan Licinio Montefusco, yarın (7 Şubat Salı günü) saat 11:00’de Pangaltı’da bulunan Latin Katolik Şapeli’nde yapılacak törenin ardından Türk operasının parlak seslerinde yaşamak üzere defnedilecek.